Siz ve eşiniz hamile kalmaya çalışıyorsanız, doğurganlığınıza yardımcı olabilecek veya zarar verebilecek çok sayıda faktör vardır. Sonuçta, vücut karmaşık bir sistemdir ve doğurganlık doğrudan sağlıkla bağlantılıdır. Ayrıca, hamile kalmak için in vitro fertilizasyon (IVF) yani tüp bebek tedavisi görüyorsanız, sonucu etkileyebilecek her faktör dikkatle incelenmelidir. Beslenme şekli, sağlığın güçlü bir belirleyicisi olduğundan, IVF tedavisi sırasında yenilen yiyecekler de başarı oranında etkili olacaktır.
Üreme sistemi, hastanın vücudunun geri kalanıyla yakından bağlantılı olduğu için, bir hastanın genel sağlığını etkileyen aynı alışkanlıkların çoğu, bir hastanın doğurganlığını da artıracak veya azaltacaktır. Örneğin, fazla kilolu veya zayıf olmak, düşük doğurganlıkla bağlantılıdır. Otoimmün bozukluklar, tütün kullanımı, alkol kullanımı ve zararlı çevresel faktörler de çiftlerin doğurganlığını olumsuz etkileyebilir. Aynı şekilde, alınan besinler, rahim sağlığını, hormon seviyelerini ve sperm sayısı ile kalitesini etkileme potansiyeline sahiptir. Her yiyecek mutlaka zararlı veya yararlı olmasa da, bazı yiyecek grupları IVF başarı oranını biraz daha iyi veya daha kötü sonuçlandırma eğilimindedir.
Yağsız proteinler: Demir, doğurganlıkla pozitif bir şekilde ilişkilendirilmiştir ve protein alımını dengeli bir IVF diyetinin önemli bir parçası haline getirmiştir. Bununla birlikte, protein açısından zengin birçok gıda, aynı zamanda yağ açısından da yüksektir ve bu da doğurganlığı azaltabilir. En iyi protein kaynakları için kümes hayvanları, balık ve kuruyemiş, fasulye, kinoa ve bezelye gibi et dışı seçenekler arasında seçim yapabilirsiniz.
Balık: Balık sadece iyi bir protein kaynağı değildir; aynı zamanda, birden fazla cephede doğurganlığa yardımcı olabilecek omega-3 asitleri içerir. Bu asitler üreme sağlığı, dolaşım ve stres için faydalıdır ve bu da döllenmenin başarısında şaşırtıcı derecede büyük bir rol oynar.
Çinko: Bol miktarda çinko işe yaramayabilir, ancak eksikliği kesinlikle bir kadının üreme sistemine zarar verebilir. Çinko eksikliğiniz olmadığından emin olmak için deniz ürünleri (özellikle istiridye), ıspanak, fındık, mantar ve hatta kakao tozu gibi bu elementi içeren yiyecekleri beslenmenize ilave edebilirsiniz.
Karmaşık karbonhidratlar: Bazı araştırmalar, düşük karbonhidratlı beslenmenin doğru olduğunu, ancak karbonhidratların "karmaşık" oldukları sürece mutlaka kötü olmadığını göstermektedir. Yani, tam tahıllar ve rafine edilmemiş karbonhidratlar, sindirimi daha uzun sürdükleri ve dolayısıyla kan şekeri seviyelerini bozmadıkları için iyidir.
Folik asit: Folik asit veya B9'un IVF tedavisi üzerinde en belirgin etkilerden birine sahip olduğu, doğurganlığı artırdığı ve doğum kusurlarını önlediği bilinmektedir. Folik asit içeriği yüksek olan yiyecekler arasında koyu yapraklı yeşillikler, kuşkonmaz, turunçgiller, avokadolar, mısır ve tahıllar yer alır.
Çoğu gıda, en azından bir miktar besin değeri içerir ve bu nedenle tamamen dışlanmasına gerek yoktur. Bununla birlikte, bazı yiyeceklerin düzenli olarak tüketilmesi, IVF ile şansınızı olumsuz etkileyebilir ve mümkün olduğunda kaçınılmalıdır. Bu yiyecekler şunlardır:
Trans yağlar: Unlu mamuller, kızarmış yiyecekler, sığır eti ve dondurulmuş gıdalar dahil olmak üzere trans yağ içeren yiyecekler doğurganlığı olumsuz etkiler. Genellikle kolesterol oranı yüksekse trans yağ içeriğinden uzak durmalısınız.
Basit karbonhidratlar: Basit karbonhidratlar kolaylıkla şekere dönüşür ve kan şekeri seviyelerine müdahale ederek vücudun doğal hormonal dengesini bozar. Bu nedenle beyaz un, beyaz pirinç, şekerli içecekler ve tatlı atıştırmalıklardan uzak durmalısınız.
Cıva: Yüksek cıva seviyeleri genel olarak kötüdür, ancak özellikle doğurganlık için zararlı olabilir. Ton balığı, kılıç balığı gibi cıva içeriği yüksek balık alımınızı sınırlamalısınız.