Stres birçok hastalığa neden olarak hastalıkların ilerlemesinde önemli rol oynuyor. Uzmanlar hastalıklardan korunmak için stresli yaşamdan uzak durulması gerektiğini belirtiyorlar. Stresli olmak gebe kalmanın zorlaşmasında da oldukça etkili. Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre ilk tüp bebek denemesinde gebelik elde edilmemiş gruba stres testi yapılmış, yüzde 80'ine yakını stresli çıkmış. Bu sebeple tüp bebek sürecinde aile ve çevre kaynaklı stresin oldukça az seviyede tutulması gerekiyor.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner, "Son yıllarda yapılan bir çalışmada ilk tüp bebek denemesinde gebelik elde edilmemiş gruba stres testi yapılmış, yüzde 80'ine yakını stresli çıkmış" - "Özellikle çevre ve aile kaygılı stres, ilk tüp bebek denemelerinde anne ve baba adaylarının tedaviye uyum sağlamasına yüzde 20 engel oluyor ve ne yazık ki gebeliği yakalayamıyoruz" dedi.
Prof. Dr. Öner, AA muhabirine, tüp bebek tedavisi sürecinin çiftlerin özelliğine göre, 2 hafta ile 2 ay arasında değişebildiğini belirtti. Bu sürecin uzun ve zorlu, maddi açıdan da külfetli olduğunu anlatan Öner, yöntemin olumlu sonuç vermesi için çabaladıklarını vurguladı.
Öner, tüp bebek tedavisinde çiftlerin kendilerini iyi hissetmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti: "Çiftlerin bazı endişeleri, kaygıları, bize başvurduklarında kafalarında bazı soru işaretleri oluyor. Bu soru işaretleri giderilmediği, kaygı ve endişeler ortadan kalkmadığı sürece stres daha çok artıyor. Bu süreçte uygulanan iğneler, ilaçlar var. Çiftler, özellikle ilaç kullanan kadınların kafası rahat olmazsa bu süreç biraz daha aksayabiliyor. Son yıllarda yapılan bir çalışmada ilk tüp bebek denemesinde gebelik elde edilmemiş gruba stres testi yapılmış, yüzde 80'ine yakını stresli çıkmış. Bu yüzden hastanın geçmişteki stresleri ve kaygıları, gelecekteki endişeleri doktor tarafından giderilmeli." Öner, stresten ve kaygılarından dolayı hastaların bazen doktorlarını bile iyi anlayamadığını, ilaçlarını düzgün kullanamadıkları için gebe kalamadıklarını söyledi.
Tüp bebek tedavisine başvuran kadın ve erkeklere stres testi yapıldığını aktaran Öner, şöyle devam etti:
"Tabii ki kadınlarda endişe ile kaygı daha fazla, burada erkeklerin biraz daha anlayışlı olması, eşine destek vermesi ve bunun çevreye duyurulmaması gerekiyor. Çevreye duyurulursa her kafadan bir ses çıkar, ekstra stres oluşur. Bu süreçte özellikle kadının kulaklarını kapatması, etrafındaki komşu, kayınvalide, anne, baba, bunları duymaması gerekiyor ki süreç daha iyi ilerlesin. Tüp bebek tedavisinde özellikle çevre ve aile kaygılı stres, ilk tüp bebek denemelerinde anne ve baba adaylarının tedaviye uyum sağlamasına yüzde 20 engel oluyor ve ne yazık ki gebeliği yakalayamıyoruz. Tüp bebekteki ilk başarısızlıkların yüzde 20 sebebi stresten kaynaklı. Stres, rahim ve yumurtalıkları da olumsuz etkiliyor. Erken menopozun da önemli nedenlerinden biri stres. Yumurta kalitesini, rahmin bebeği tutmasını da olumsuz etkiliyor."