Türban'a "kürtaj tartışması" benzetmesi
WASHINGTON (ANKA)- Türkiye'de artan türban tartışmasına değinen Washington Post gazetesi, bunu ABD'deki kürtaj tartışmasına benzetti. Gazetede yayınlanan makalede, Türkiye'nin laiklik konusunda en kararlı ülkelerden biri olduğu vurgulandı.
Micheal Gerson imzasıyla yayınlanan köşe yazısında, "başa takılan şeylerin" Türkiye'de çok ciddiye alındığı değerlendirmesi yapıldı. 1925 yılında fesin yasaklandığı ve milyonlarca Türk erkeğin daha Batılı ve laik gördüğü için şapka takmaya başladığı belirtilen makalede, 1982 yılında Türk hükümetinin üniversitede başörtüsü takılmasını yasakladığı ifade edildi.
Türbanın üniversitelerde yasaklanmasını, Türkiye'nin sınırın hemen öbür tarafında gerçekleşen İran devrimini takip etmeyeceği yönünde sembolik bir adım olarak nitelendiren Gerson, ancak rengarenk türbanların bütün sokaklarda dindarlık ve protesto içinde takıldığı yorumunu yaptı. Makalede, Türkiye'deki türban tartışmasının, Amerika'daki kürtaj tartışmasına eş değer olduğu, iki tartışmada da uzlaşma sağlanamadığı değerlendirmesi yapıldı.
TÜRKİYE LAİKLİK KONUSUNDA EN KARARLI ÜLKELERDEN BİRİ
Türkiye'nin dünyada laiklik konusunda en kararlı ülkelerden biri olduğu vurgulanan makalede, Türk anayasasına göre dinin hiçbir siyasi ve yasal etkisinin olmaması gerektiği kaydedildi. Bunun bir ütopya olarak değerlendirildiği makalede, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütün imamları eğittiği ve Cuma vaazlarını belirlediği ifade edildi. Makalede Türkiye'nin, radikal İslam'ın çok az etkili olduğu başarılı bir demokrasi olduğu vurgulanırken, "Türklerin dindar Amerikalıları çıldırtacak bazı kısıtlamalarla yaşadığı" değerlendirmesi de yapıldı. Makalede, "Rahibelerin kıyafetleriyle U.S. Capitol binasına (senato ve temsilciler meclisinin toplandığı bina) girmesinin yasaklanmasını hayal edebiliyor musunuz" denildi.
"AKP'Yİ DİNDAR KIRSAL DEĞİL BÜYÜYEN ORTA SINIF DESTEKLİYOR"
Türkiye'de iktidar partisi AKP'nin Mecliste çoğunluğu elinde bulundurduğu, mevcut Başbakanı seçtiği ve cumhurbaşkanlığını da kontrol etme arayışında olduğu ifade edilen makalede, bu son adımın askerle gerilime neden olduğu vurgulandı. Makalede, Türkiye'de 22 Temmuz'da erken seçim yapılacağı hatırlatılarak, seçimler öncesinde AKP'ye destek veren kesimin dindar kırsal alandan değil Türkiye'nin büyüyen orta sınıfından geldiği ifade edildi. Makalede bu kişilerin "eğitimli, girişimci, dindar ve laik elitlere kızgın olduğu" değerlendirmesi yapıldı. Makalede ayrıca Türkiye'deki laiklerin AKP'yi "ağır çekim bir İslami devrim arayışında olmakla" suçladığı ifade edildi.
"REJİMİN BU ŞEKİLDE İHRACI ZOR"
Türk laikliğinin bazen siyasi bir model olarak anıldığı belirtilen makalede, başardıkları yadsınamaz olsa da bu modelin bölgedeki son derece dindar ülkelere ihracının zor olduğu ifade edildi. Makalede, AKP'nin çoğulculuğa gerçekten bağlı merkez-sağ dindar bir parti olarak kendini kanıtlarsa, işte o zaman yankı bulacak bir örnek olabileceği değerlendirmesi yapıldı.
