Yürüttüğü sosyal sorumluluk işleriyle tanınan ve Esenler Belediyesi'nce düzenlenen "Film Gibi" programının ilk konuğu olan Turgay Tanülkü, sanat hayatını ve cezaevlerine tiyatroyu götürdüğü "Son Kuşlar" projesini anlattı.
Tanülkü, Şeref Yumurtacı moderatörlüğünde Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlikte yaptığı konuşmada, babasız büyüdüğünü ve annesinin çamaşır yıkayarak kendilerine baktığını söyledi.
Bir süre yetimhanede de kaldığını aktaran oyuncu, "Anam 'Hep sokağa bakın' derdi. 'Ana neden sokağa bakalım?' derdim. O zamanlar 9-10 yaşındaydım. O sözü 16 yaşımda anladım, 17 yaşımda da cezaevine düştüm. Çünkü dışarıda bizden daha zorda olanlar vardı. Onlara önder olmak değildi derdim, onlar için bir şeyler yapmaya çalıştım. Cezaevinde kaldığım 7 yıl içerisinde insanları daha farklı tanıdım, daha çok sevdim" diye konuştu.
Tanülkü, konservatuvarda okurken tutuklandığını, gardiyanlar eşliğinde okula gidip geldiğini ve cezaevinde hiç ziyaretçisi olmadığını dile getirdi.
Annesinin de kendisini Almanya'da okuduğunu sandığını belirten Tanülkü, şunları kaydetti:
"Koğuşta arkadaşlara moral olsun diye fıkraları oynuyordum. Gördüğümüz işkencelerden çocuğumuzun olmayacağını öğrenmiştim. O yüzden her anneler gününde karımdan özür dilerim ona bir evlat veremedim diye. Ama bu ülkem, bu güzel insanlar nerede yaşarlarsa yaşasınlar evlatlarını emanet ettiler bana. Dolayısıyla büyük bir ailem var."
Tanülkü, ilk kez 1981'de cezaevlerinde tiyatro yapmaya başladığı bilgisini vererek, "kader mahkumları" olarak tarif ettiği çocuklarla ilgilenebilmek için böyle bir yolu tercih ettiğine dikkati çekti.
Aynı yıl Ulucanlar Cezaevinden ilk kez bir çocuğun bakımını üstlendiğine işaret eden oyuncu, "İlk aldığım çocuğum şimdi 45 yaşında. Oğullarım, kızlarım, torumlarım var. Dostlarım var, onlar çocuklara bakıyor. Küçük olanlar Uşak'ta köyde yaşıyor. İlkokulu, ortaokulu, liseyi Uşak'ta okuyorlar ama üniversiteyi İstanbul, Ankara, İzmir'de kazanmak zorundalar. 17 tanesi şimdi üniversite okuyor. Mezun olanlar var. Hepsi toplandığında 101 kişi oluyor. 2'si savcı, biri avukat oldu" ifadelerini kullandı.
Turgay Tanülkü, çocukların bakımını nasıl karşıladığı yönündeki soruyu, "Zengin değiliz zaten. Bir çay ocağımız var, eşimle yaptık. Diziden, tiyatrodan gelenler çocuklarıma yetiyor. Birinin elbisesini diğeri tamir edip giyecek kadar samimi. Savcı olan oğluma ortaokulda aldığım telefonla üniversiteyi bitirdi. Çünkü gelirimiz belli ama şükür, kimseye minnetimiz yok. Yaradan'dan başka kimseye de minnetiniz olmamalı zaten. Kiramızı ödedikten sonra bizden iyisi yok" şeklinde cevapladı.
Cezaevlerinden aldığı çocuklarının şu anda 5 ayrı evde büyüdüğünü aktaran Tanülkü, savcı olan kızını evlatlık edinme anısını şu ifadelerle anlattı:
"Babası Buca'da ağır mahkumdu. Bunlar kız kardeşiyle beraber babalarını ziyarete geldiğinde savcı bunların saçını okşuyor ve üstlerinin aranmasına müsade etmiyor. Çünkü içeride özellikle bir kız çocuğu için aranma olayı ağırdır. Birgün geldi yanıma ve 'Turgay Baba dedikleri sen misin?' dedi. Ben 'Evet' deyince, 'Ben savcı olacağım, okut beni' dedi. 'Tamam ama neden savcı oluyorsun? Babanı içeri atmış' dedim. 'Saçımı okşadı, ben de öyle savcı olacağım' dedi ve oldu."
Sanatçı, bugüne kadar 57 cezaevinde tiyatro oynadığını ve bu yolla yaklaşık 100 bin mahkuma ulaştığını belirtti.
Geceleri sokaklarda dolaştığının ve tanımadığı insanlarla selamlaştığının altını çizen Tanülkü, sözlerini şöyle tamamladı:
"Benim ülkem çok güçlü, yüreği güçlü insanlarız hepimiz. En kötü gününde geç aynanın karşısına bak, sen özelsin. Çünkü sana birileri 'yavrum, oğlum, kızım' dedi. Çünkü sen değerlisin. İşte orada ayağa kalkarsın. Başkası sana omuzdaş olup ayağa kaldırmaz. Önce sevgi ve saygı duy. O zaman barışı yakalarız. Ben kimseye siyasi görüşünü de tuttuğu takımı da sormam. Tek desturum, milli takımı tutmasıdır. Her şeyin başı sevgi. Sevginin bittiği yer cezaevidir."
Son olarak Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde rol alan Turgay Tanülkü, söyleşinin ardından, izleyicilerle fotoğraf çektirdi.
Her ay Türk sinemasına emek vermiş bir ismin konuk olacağı "Film Gibi" programında, hem Yeşilçam'dan hem de bugünün Türk sinemasından usta oyuncular, yönetmenler ve yapımcılar hayat hikayelerini sinemaseverlerle paylaşacak.