HABER

'Turist tüketici'ye Avrupa Birliği normunda yasa önerisi

TÜRSAB Hukuk Müşaviri Şükran Tezel, turistlerin haklarının korunması için Turizm Tüketici Yasası hazırlanması yerine, Tüketiciyi Koruma Kanunu'nda, AB'deki düzenlemelere göre değişiklik yapılması gerektiğini savundu. Tezel, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un, tüketicilerin korunması bakımından bir takım tedbir ve yenilikler getirdiğini belirterek, seyahat sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların da bu kanun hükümlerine göre çözümlenmesinin esas olduğunu bildirdi.

'Turist tüketici'ye Avrupa Birliği normunda yasa önerisi

Tezel, yaptığı açıklamada, 'Turizm Hukuku' açısından turistin, Tüketiciyi Koruma Kanunu kapsamında, 'bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen kişi' olması bakımından tüketici olarak kabul edildiğini ve ilgili kanun kapsamına girdiğini kaydederek, "Bu çerçevede, turizm tüketicilerine özgü bir Turizm Tüketici Yasası'nın hazırlanması yerine, yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da değişikliklere ilişkin kanun tasarısında, Avrupa Konseyi tarafından yayınlanan "Turistik Gezi Sözleşmeleri hakkında 1990 tarihli 90/134 no'lu direktif doğrultusunda gerekli özel düzenlemelerin yapılması mümkün olabilecektir" dedi. Tezel, bu değişikliklerin yapılmasında, Avrupa Birliği'nin çeşitli tarihlerde tüketici hakları ile ilgili düzenlemelerinden yararlanılması gerektiğini söyledi.

AYIPLI HİZMETTE ZARARIN ÖDENMESİ

TÜRSAB Hukuk Müşaviri Şükran Tezel, ayıplı hizmet ile karşılaşan turist tüketicinin, Tüketiciyi Koruma Kanunu kapsamında, sözleşmenin ifa edilmemiş olması şartı ile sözleşmede değişiklik yapılmasını ve uğranılan zararın müştereken ve müteselsilen ödenmesini isteme hakkına sahip olduğunu vurgulayarak, "Burada önemli olan husus, hizmetin ayıplı olması halinin 15 günlük sürede ileri sürülmesi ve dava açma hakkının da 2 yıllık sürede kullanılmasıdır. Hazırlanan kanun tasarısında bu süre 30 gün olarak yer almaktadır" dedi.

Tüketici lehine yapılan bu düzenlemeler ile tüketicinin korunmasının esas alındığını hatırlatan Tezel, "Ancak bu durum, uygulamada bazı zorlukları da beraberinde getirecektir. Özellikle, yoğun turizm sezonlarında her müşteri ile ayrı ayrı müzakere mecburiyeti ve her defasında farklı yeni bir sözleşme hazırlanmasının mümkün bulunmaması sebebiyle sözleşmelerin geçersiz kalması gibi bir durum söz konusu olabilecektir. Bu durum da sözleşmenin diğer tarafı acentelerin mağduriyetine sebebiyet verecektir" diye konuştu.

Turizmde tüketici sorunlarının daha çabuk çözülmesini sağlamak için tahkimin ve sigortanın mecburi hale getirilmesi gerektiğini belirten Tezel, sigortanın, özellikle turizm hizmetleri ile ilgili olarak tüketicilerin ayıplı hizmetlerden doğan mağduriyet ve zararlarının ortadan kaldırılması için gerekli olduğunu savundu.

İHA

En Çok Aranan Haberler