Son günlerin en çok konuşulan konularından biri de Kültür ve Turizm Bakanımız Atilla Koç’un gündüz vakti, olur olmaz yerlerde uyuklaması.
Her ne kadar önce ’Hizmet aşkı ile bana günde dört saat uyku yetiyor. Az uyku nedeniyle bazen göz kapaklarım yükünü taşımıyor, ağırlaşıp kapanıyor. Ama ben uyumuyorum. Ne var yani bunda?’ diye durumu geçiştirmeye çalıştı ise de bu açıklama kimseye inandırıcı gelmedi.
Bakan uyumaya, uyumadığı zamanlar ise esnemeye devam ediyordu. Parmağını emmeyi, yüzünden ve kollarından kıl koparmayı denediyse de başarılı olmadı, kafayı koydu mu uyuyuveriyordu.
İşi şakaya vurmak istedi. ‘Bundan böyle kimsenin uyurken fotoğrafını çekemeyeceğini, bunun da çaresini bulduğunu’ belirten bakanımız ‘Siyah güneş gözlüğü takacağım, böylelikle kimse benim gözlerimi dinlendirirken kapalı olarak fotoğrafını çekemeyecek’ benzeri bir açıklama patlattı.
UYKUDA SOLUNUM DURMASI SENDROMU
Elbette gece az uyumuş ya da çok yorulmuş olan insanlar gündüzleri uyuklayabilirler, ama bunun süreklilik kazanması aklımıza Uykuda Solunum Durması Sendromu’ nu getiriyor. Bakanımızın fiziksel özelliklerini dikkate aldığımızda bu ihtimal daha da kuvvetleniyor.
Hastalık uyku sırasında üst sonlum yollarının tıkanmasından veya merkezi sinir sistemindeki bir bozukluktan kaynaklanır. Erkeklerde kadınlara göre 2-4 misli fazla görülür. Her yaşta rastlanabilir, ancak hastaların çoğu orta ve ileri yaşlardaki kişilerdir. Şişmanlık ve boynun geniş olması en önemli risk faktörleridir.
Vücut kitle endeksinin (VKE) 27’den ve boyun çevresinin erkeklerde 45 cm’ den, kadınlarda 40 cm’ den fazla olması hastalık ihtimalini artırır. VKE, kilonuzun boyunuzun karesine bölünmesiyle elde edilen bir değerdir. VKE 20-25 arası ise normal kilolu, 26-30 arası fazla kilolu ve 30’dan fazla ise çok fazla kilolusunuz demektir.
Üst solunum yollarında daralmaya neden olan bademcik ve geniz eti büyümeleri, burun kemiği eğriliği, çene küçüklüğü, yumuşak damak ve çenede şekil bozuklukları, havayollarının daralması… gibi durumlar da risk faktörleridir.
HORLAMA VE UYUKLAMA Bu hastalığın tipik belirtileri geceleri horlama, uykuda solunumun zaman zaman durması ve gündüzleri uyuklamadır. Hastaların solunumları, gece boyunca horlamanın kesilmesini takiben defalarca durur ve sonra gürültülü bir horlama ile tekrar nefes almaya başlarlar. Bazı hastalar ise gece içinde boğulma duygusu ile birden korku ve panikle uyanırlar. Pek çok hastada sabah baş ağrıları, unutkanlık, konsantrasyon bozuklukları, sinirlilik, huzursuzluk, kişilik değişiklikleri, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık… gibi belirtiler vardır. Kendilerini sürekli olarak yorgun, halsiz, sinirli ve keyifsiz hissederler. Gündüzleri otururken, televizyon seyrederken, gazete okurken… uyuklarlar.
Araba kullananlar direksiyon başında uyuyakalıp trafik kazalarına neden olabilirler.
Uykuda solunumun durması kanda oksijen basıncının azalmasına, bu da akciğer damar basıncının artmasına yol açar. Çoğu hasta doktora geç dönemde ve hipertansiyon, kalp yetersizliği, ritim bozuklukları, iktidarsızlık… gibi komplikasyonlar geliştikten sonra baş vurur.
TANISI KOLAY
Uykuda Solunum Durması Sendromu düşünülen hastalar, akciğer ve kalp muayeneleri dışında mutlaka kulak-burun-boğaz uzmanı tarafından da değerlendirilmelidir. Hastalığın tanısında altın standart yöntem uyku laboratuarlarında yapılan polisomnografidir. Uyku sırasında solunum durmasının tipi, süresi, sıklığı, uykunun hangi döneminde ortaya çıktığı… gibi özellikler belirlenerek tanıya gidilir.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi