ANTALYA (İHA) - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Antalya Milletvekili Doç.Dr. Mehmet Günal, kendi çocukluğunda Manavgat'ta petrol kuyularının açıldığını ancak daha sonra tekrar kapatıldığını söyledi.
Geçen günlerde, TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal'ın "Karadenizde 10 milyar varil petrol, 1.5 trilyon metreküp doğalgaz rezervi olduğunu" açıklamasının ardından TPAO'nun yan kuruluşu olan TPIC (Türkish Petroleum International Company) muhtemel petrol yataklarının keşfi için Antalya'nın Serik ve Manavgat ilçeleri deniz alanlarında arama ruhsatı aldı.
Türkiye Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, Akdeniz'in ham petrol potansiyelinin ortaya çıkarılması için kamu ve özel sektör şirketleri tarafından çalışmalara devam ediliyor. Bu bağlamda TPİC, 4 ayrı saha olarak belirlenen Manavgat ve Serik ilçelerinin deniz alanlarında 1 Şubat 2009 tarihinde petrol ve doğalgaz araştırması yapmak için arama ruhsatı aldı. Diğer taraftan Serik ilçesi sınırları içinde özel sektör şirketleri tarafından arama ruhsatı alındı.
Serik'te, 1994 yılında açılan bir kuyunun gaz emareli olarak bitirildiğini belirten Türkiye Petrol İşleri Genel Müdürlüğü yetkilileri; 6 Mayıs 2008 tarihinde ise AKSA Enerji A.Ş.'nin Serik'te arama ruhsatı aldığını bildirdi.
AKSA Enerji, bir süre önce Antalya'da elektrik üretmek için doğalgaz çevrim santralini kurarak işletmeye açmıştı. Yetkililer, yapılan araştırmalar neticesinde Antalya sahillerinde büyük petrol yatakları olmasının çok büyük bir ihtimal olduğunu ve bölgenin ham petrol rezervlerinin ortaya çıkarılması için çalışmaların sürdürüldüğünü belirtti.
PETROL İŞİNİ YABANCILARA EMANET ETMİŞİZ Milliyetçi Hareket Partisi Antalya Milletvekili Doç.Dr. Mehmet Günal da kendi çocukluğunda Manavgat'ta petrol kuyularının açıldığını ancak daha sonra tekrar kapatıldığını söyledi.
Enerji konusunun kendisinin uzmanlık alanlarından biri olduğunu belirten ve enerji ve petrol gibi konularla ilgilenen herkesin adeta Türkiye'nin petrol ve doğalgaz denizinin üzerinde oturduğunu söylediğine işaret eden Mehmet Günal, şöyle konuştu: "Manavgat bunun için tipik bir örnek. Benim çocukluğumda, 70'li yıllarda Ulualan Ovası'nda petrol arama ve sondaj çalışmaları yapıldı. Bizlerde çalışmaları dikkatle, merakla ve ilgiyle izlerdik. Ben bazı kuyulardan petrol çıktığına bizzat şahidim." Daha sonra bu
kuyuların ekonomik olmadıkları gerekçesiyle kapatıldığına dikkat çeken Günal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Teknoloji her geçen gün gelişiyor. Eskiden denizde çok derin mesafelere sondaj yapabilecek platformlar yoktu. Şimdi TPAO Brezilyalı Petrobas'la Karadeniz'de petrol aramaları için ortak oldu. Karadeniz'de sondaj çalışmalarına başlayacaklar. O halde 1970'li yıllardaki teknolojik imkanlarla ekonomik olmayan Manavgat'ın Ulualan Ovası'ndaki petrol yeni teknolojiyle çıkarılabilir."
Türkiye'nin her yerinde petrol olabileceğine işaret eden Günal, şunları söyledi: "Önemli olan petrolü arayıp bulmaktır. Biz petrol arama işini yabancılara emanet etmişiz. Onlarda gelip kuyuları açıyor. Burada petrol yok deyip kuyuları betonlayıp gidiyorlar. Daha sonra bu kuyulardan bazılarının hemen yanında TPAO tarafından sondaj yapıldığında ise çok kaliteli petrol bulundu. Bu bağlamda Manavgat tekrar araştırılmalı."