ANKARA (İHA) - Ankara Üniversitesi Bankacılık ve Ticaret Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Yaşar Karayalçın, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in de katıldığı toplantıda, bazı bürokrat ve işadamlarının gözaltına alınmasıyla ilgili olarak yapılan ve kamuoyunda 'Neşter 2' olarak bilinen operasyonu eleştirdi.
Prof. Dr. Karayalçın, kamuoyunda büyük yankı uyandıran ve sonuçta zanlıların serbest bırakılmasıyla sonuçlanan operasyonu, "Türk adaleti için ayıptır" sözleriyle yorumladı. Türkiye Adalet Akademisi'nin 2004 yılı eğitim sezonunda hakim ve savcı adaylarına ilk dersi veren Prof. Dr. Karayalçın, Neşter 2 Operasyonunda sanıkların delillerin yeterince incelenmeden gereksiz yere teşhir edildiğini öne sürerek, "Gazetelerde günlerce operasyon haberleri yayınlandı. Gece yarısı yüksek bürokrat ve işadamlarının evlerine gidiliyor, tahkikat safhasında olmasına rağmen basın davet ediliyor, şenlik varmış gibi bunların elleri kelepçelenerek teşhir ediliyor" dedi. Kimsenin mahkeme kararı olmadan suçlu ilan edilemeyeceğini ifade eden Karayalçın, "Teşhir edilen ve damgalanan bu insanlar hayatları boyunca bunun izlerini taşıyacak. Bakan Çiçek, konuşmasında, 'Kararları imzalayacak bürokrat arıyoruz' dedi. Bürokratlar risk endişesi atında imza atmak istemiyorlar" dedi.
"BU KADAR HAKSIZLIK OLMAZ, İNSANIN VİCDANI SIZLAR" Tahkikat aşamasındaki bir konunun deşifre edilmesinin ve zanlı olarak gözaltına alınan insanların suçları sabit olana kadar 'suçlu' gibi gösterilmesinin çok büyük yanlış olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karayalçın, şunları söyledi:
"Savcı sorgu yapar, deliller tamamsa kamu davası açılır ve esas soruşturma sürdürülür. Türkiye'de 1985 yılında sorgu hakimliği birimi hazırlanan bir taslakla kaldırıldı. Yeni taslağa göre savcılar kamu davası açma hakkına sahip odu. Bunun sonucunda özellikle bakanlıktan gelen müfettiş raporuna dayanarak, başka delil aramadan kamu davası açılıyor. Bir kişi cezaevinde 2-3 yıl çile çektikten sonra delil yetersizliğinden beraat ediyor. Bu kadar haksızlık olmaz, insanın vicdanı sızlar. Hazırlık tahkikatında mutlaka gizlilik sağlanmalıdır. Basına intikal eden operasyonlarda zanlıları teşhir etme imkanı ortadan kaldırılmalıdır. Savcılar operasyon yaparlar ama bunun gizli olması gerekir. Sadece sanık konusu değil hazırlık soruşturmasının tümüyle gizli tutulması gerekir".
Karayalçın, hazırlık aşamasında basına sızdırılan Neşter 2 Operasyonunu yöneten Ankara DGM Savcısı Ömer Süha Aldan'ın 'vazifeyi suistimal' kapsamına alınabileceğini ileri sürerek, "Türkiye kamuoyunun böyle basında şişirilmiş operasyonlardan etkilenmemesi lazım" ifadesini kullandı. Karayalçın, yeterli delil toplanmadan konunun asla mahkemeye intikal ettirilmemesi gerektiğini savunarak, "Aksi taktirde bu Türk adeleti için ayıptır" diye konuştu. Karayalçın, delillerin yeterince toplanmasını ve yeni sorgu hakimliği kadrolarının ihdas edilmesini istedi.