Türk ve Arap ülkelerinin ekonomik işbirliğini artırmayı hedefleyen 7. Türk-Arap Ekonomi Zirvesi kapsamında İstanbul’da bir panel düzenlendi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir araya gelen Katar, Irak ve Tunus maliye bakanları, Arap Baharı sonrası istikrar ve refah için birlikte hareket etmenin önemini vurguladı.
Zirvenin ikinci gününde gerçekleşen panelde Türk-Arap dünyası ekonomik ilişkilerinin geleceği masaya yatırıldı. Panelde ayrıca Türkiye’de bankacılık lisansı alan Lübnan sermayeli Bank Audi CEO’su Samir Hanna ve Delta Petroleum Genel Müdürü Mehmet Habbab da konuşmacı olarak yer aldı.
IRAK’TA 4 MİLYON KONUT İHTİYACI VAR
Panelde konuşan Irak Maliye Bakanı Rafe Al-Essawi, diğer katılımcı ülkelerden farklı olarak Irak’ın henüz Türkiye’ye yatırım yapmaya hazır hale gelmediğini söyledi. Ancak Irak’ın yeniden yapılanma sürecinde Türkiye’nin daha aktif rol almasını isteyen Al-Essawi, hukuki ve teknik altyapının tamamlanabilmesi için yatırımcıların acele etmesini fakat sabırlı olmasını tavsiye etti. “Bu süreç içinde Türkiye’den gelecek yatırımcılara her türlü kolaylığık sağlanacaktır.” diyen Iraklı Bakan, sınır komşusu olmanın yanı sıra Türkiye ile onlarca anlaşma yapıldığını ve bu yakınlık ölçüsünde işbirliği yapmanın kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Ayrıca yatırımları kolaylaştıracak bir yasa üzerinde çalıştıkları bilgisini veren Iraklı bakan Al-Essawi, bu yasa kapsamında yabancı yatırımcılara ücretsiz arazi tahsis edileceğini duyurdu. Özellikle inşaat sektöründe büyük açık olduğunu belirten Al-Essawi, ülkede 3-4 milyon konut ihtiyacı olduğunu ve bu rakamı ülke olarak tek başına karşılamalarının mümkün olmadığını ifade etti. Altyapı yatırımları ile birlikte toplamda 500 milyar değerinde yatırım planlaması yapıldığı bilgisini veren Al-Essawi, Türk işadamlarına bir an önce gelmeleri yönünde çağrıda bulundu.
"GÜÇLÜ BİR ARAP-TÜRK BİRLİĞİNE İHTİYAÇ VAR"
Panelde, Türkiye’deki faaliyetleri yabancı yatırımcı gözüyle değerlendiren Bank Audi CEO’su Samir Hanna, Türkiye’nin son on yılda yaşadığı ekonomik kalkınma ile diğer ülkelere çok güzel bir örnek olduğunu belirtti. 1996 yılında Gümrük Birliği Anlaşmasıyla birlikte yurtiçi hasılasında çok büyük artış kaydettiğini hatırlatan Hanna, ticaret anlaşmalarının korkacak bir şey olmadığını belirtti.
Türkiye’deki kalkınmanın hükümetin gerçekleştirdiği reformların yanı sıra halkın gösterdiği sosyal dayanışmaya da bağlayan Hanna, Arap dünyasında da böyle bir dayanışmaya ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Bazı Arap ülkelerinin sermayelerinin daha fazla olduğunu ve daha çok yatırım imkânına sahip olduklarını belirten Hanna, Türkiye’nin birçok ülkeye nazaran daha karlı bir ülke olduğunu söyledi.
Türkiye’nin son 10 yılda kaydettiği büyüme hızını fenomen olarak değerlendiren Hanna, iyi bir yönetim ve çalışmanın sonucunda gelen bu kalkınmanın Arap ülkelerine bir örnek olabileceği değerlendirmesinde bulundu. Güçlü bir Arap-Türk birliğine ihtiyaç olduğunu savunan Hanna, “Avrupa ülkeleri 100 yıl savaştıktan sonra ortak çıkarları için bir araya gelmeyi başarmışlar. Bazı Arap ülkeleri dev petrol rezervlerine sahip, bazılarında ise nakit fazlalığı var. Türkiye’de ise su ve elektrik gibi bölgenin ihtiyaç duyduğu büyük etkenler var. Bunların etrafında bir araya gelerek güçlü bir birlik olabiliriz.” şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE, PETROL DAĞITIMINDA BÖLGE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR ÜLKE"
Delta Petroleum Genel Müdürü Mehmet Habbab ise ekonomik işbirliğinin aynı zamanda insanları bir araya getirdiğini ve daha çok etkileşime sebep olduğunu savundu. 2010 yılında aralarında Suriye’nin de bulunduğu dört körfez ülkesinin gerçekleştirdiği serbest ticaret anlaşmasının olumlu etkilerinden söz eden Habbab, bu süreç sonrasında Türkiye’ye gelen turist sayısının milyonları aştığını ifade etti. Türkiye’de üniversitede okumak ve dil öğrenmek için gelen Arap vatandaşlarının da sayısında ciddi artış olduğunu belirten Habbab, bu durumu artan yakınlaşmanın somut meyveleri olarak değerlendirdi.
Konuşmasında Türkiye’nin petrol politikalarına kısaca değinen Habbab, yıllık 320 milyon ton akışın sağlandığı bölgede Türkiye’nin dağıtımcı rolünü üstlendiğini belirtti. İşleyen boru hatlarına ek olarak yapılması planlanan projelerle birlikte bölgenin tüm dünyaya petrol ihraç eden güçlü bir yapıya kavuşabileceğini belirtti. Stratejik konumu sebebiyle Türkiye’nin bölge için çok önemli bir ülke olduğunu hatırlatan Habbab, enerji taşımacılığında 2020 yılına kadar dünyanın en önemli ülkesi olacağı görüşünü belirtti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz