SUR (İHA) - İsrail-Hizbullah savaşının ardından Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla bölgeye konuşlandırılması planlanan uluslararası barış gücüne Türkiye'den de asker gönderme kararı çıkarken, Sur kentinde askerlerin gelişi için hazırlıklar sürüyor.
Bölge halkı genel olarak BM barış gücü UNIFIL'e bağlı güçlerin bölgeye konuşlanmasına sıcak bakarken, askerlerin gelişine temkinli bakanlar da bulunuyor. Lübnanlı Ahmet Abbas, Türk askerinin Lübnan'ın dostu olduğuna inandığını belirterek, bölgeye konuşlanmasına sıcak baktığını dile getiriyor. Abbas, "BM kararından sonra UNIFIL kuvvetleri geldi. Lübnan hükümeti bunu onayladı. Tabiki Lübnan halkının da bunu onaylaması farzdı. Türk kuvvetlerinin gelmesinde herhangi bir sorun yok. Aksine onlar, arkadaş ve dost kuvvetlerdir. Benim bu konuda hiçbir karşıt fikrim olamaz. Tek şart, yaptığı işlerdir" dedi.
İsrail'den gelen saldırıları engelleyecekse bölgeye asker gönderilmesine razı olduğunu, aksi takdirde bölgeye asker konuşlanmasını istemediğini anlatan Muhammed Hüseyin de, "Eğer saldırıları engelleyeceklerse, bu kuvvetlerin gelmesine razıyız. ABD ve İsrail'in kalkanı konumunda olacaklarsa biz güneyde Lübnan askeri dışında polis, asker istemiyoruz" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin bölgeye 2 hafta içerisinde ilk birliklerini göndereceği ifade edilirken, bölgedeki en büyük BM askeri kampının bulunduğu başkent Beyrut'un güneyindeki Sur kentinin kuzeyindeki Nakura kasabasının limanı ve yollarında sürdürülen çalışmalar da dikkat çekiyor. BM askeri kampının bölgede bulunması nedeniyle bölge yolları ve hizmetleri düzeltilirken, Türk askerinin Fransız ve İtalyan askerleri gibi Sur ya da Nakura bölgesine gelebileceği tahmin ediliyor. Savaş sırasında otoban çalışmalarını durdurduklarını, ancak Nakura'ya giden yolda çalışmaları sürdürdüklerini anlatan yol yapım çalışmasını yürüten mühendis Mahmud Ali Demirci, "Bu proje Sur'dan Nakura'ya kadar 18 km mesafeyi içeriyor. Geçen yıl hızlı bir şekilde başlamıştık. Saldırılar nedeniyle 2 ay işi durdurduk ve bu 2 aylık süre tüm işi etkiledi" dedi.