HABER

Türk: Biz de hedef olabiliriz

DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, "Bu olayı (Hrant Dink cinayetini) çözemezseniz, yarın belki bizden biri de hedef olabilir, 'ben devletim' diyen insanlar da hedef haline gelebilir" dedi.

Türk, partisinin grup toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın türban konusuna yaklaşımını, Kürt meselesine benzer bir yaklaşım olarak değerlendirdi. Türk, "Bir şeyleri ortaya atar ama çözüm konusunda reçete sunmaz. Başbakan, hassas konuları Meclis gündemine taşıma cesaretini göstermiyor" diye konuştu.

Tartışma zemininin Parlamento olduğuna işaret eden Türk, "Türban, bir inanç özgürlüğüdür. Eğer böyle görüyorsanız, samimi bir şekilde tartışalım. Biz türbanı kadın hakkı, insan hakkı ve özgürlük olarak değerlendiriyoruz. Bunu artık siyasi malzeme olmaktan çıkarmak gerekir. Alevilerin de inancı, felsefesi ve talebi var. Alevilerin taleplerini de değerlendirip yerine getirmeliyiz. İnanç özgürlüğünü bir bütün olarak ele almazsak, demokratik bir yaklaşım biçimi olmaz" ifadesini kullandı. Hrant Dink'i anma törenine Hükümet temsilcilerinden ve AK Parti'li milletvekillerinden kimsenin katılmamasını eleştiren Türk, "Bu, sizin demokrasi anlayışınız, insan yaşamına yönelik duruşunuzu ortaya koyuyor" dedi.

Susurluk olayının tüm aktörlerinin bilinmesine rağmen çetenin ortaya çıkarılmadığını, bunun için Şemdinli çetesinin ortaya çıktığını ileri süren Türk, şunları söyledi:"O çete de ortaya çıkarılmadı arkasından Hrant Dink olayı, Malatya olayı yaşandı. Bu ülkede dürüst savcıları, yargıçları görevden alırsanız Susuzluk, Şemdinli, Hrant Dink olayları önümüze gelebilir. Bu olayı da çözmezseniz yarın belki bizden biri de hedef olabilir, 'ben devletim' diyen insanlar da hedef haline gelebilir. Atabeyler çetesi, onların hedefleri basına yansıdı. Bugün sıra bizde yarın sıra sizde de olabilir."

Başbakan Erdoğan'ın, Diyarbakır, Mardin ve Tunceli'de belediye seçimlerinin alınması için talimat verdiğini ileri süren Türk, şöyle devam etti: "Halkımız 3 kilogram makarnaya, şekere tenezzül edip kendini satmaz. Halk, demokrasi için canını ödüyor, bedel veriyor. Dağların bombalanmasını istemiyor. Halkın beklentisi bu, bunu görün." Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in 1961 yılında Çalışma Bakanlığı yaptığı dönemde Kürtlerle ilgili hazırladığı rapora değinen Türk, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu ülkede bu sorunlar olduğu için bugün acılı, sancılı süreci yaşıyoruz. Peki Ecevit'in rapor hazırladığı dönemde PKK var mıydı? Bütün mesele, kendi yurttaşlarının kimliğini, kültürünü tanıma mantığıdır. Bir toplum, Bir Türkiye olarak bunun faturasını şimdi hep birlikte ödüyoruz. O dönemde söz konusu politika yürütülmedi, uygulanmadı. Bugün, İstanbul'a Adana'ya, Çukurova'ya giden, isteyerek yerleşen Kürtler var. Eğer bölme düşüncesi olsaydı Batı'da olmazlardı. Bölgedeki nüfus kadar
niye Batı'da olsunlar. Demek ki (bölme) iddialar gerçek dışı şeyler. Amacımız, demokratik Türkiye'nin yaratılması için çaba sarf etmek, destek vermek."

En Çok Aranan Haberler