YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Türk Devletleri Teşkilatı Diyanet İşleri ve Dini İdare Başkanları Toplantısı İstanbul'da yapıldı

Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım: - "Bu toplantı bir milattır ve artık karşılıklı olarak dini idarelerimizin öncelikle ortak akılda bir araya gelmeleri ve bu ortak akıl çerçevesinde gerçek Müslümanlığın, dinimizin bütün milletlerimize, toplum kesimlerimize en iyi şekilde aktarılması, irşat görevinin en sağlıklı şekilde yerine getirilmesine vesile olacaktır" - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: - "Bu toplantılarımız ortak çalışmalarımızı geliştirmeye, tecrübe paylaşımına, Türk İslam dünyasının geleceğine dair istişarelerin yapılmasına zemin oluşturmaktadır"

İSTANBUL (AA) - Türk Devletleri Teşkilatı Üye Ülkeleri Diyanet İşleri ve Dini İdare Başkanları Toplantısı, Diyanet İşleri Başkanlığının ev sahipliğinde İstanbul'da düzenlendi.

Diyanet İşleri Başkanlığının açıklamasına göre, toplantıya, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Baghdad Amreyev, Kafkas Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade, Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Nauryzbay Taganuly Otpenov, Özbekistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Nuriddin Halıknazarov ve Kırgızistan Devlet Din Komisyonu Müdür Yardımcısı Zamir Kozhomberdiev katıldı.

Binali Yıldırım, toplantıdaki konuşmasında, 2009'da Nahçıvan Antlaşması ile tesis edilen ve geçen yıl 12 Kasım'da İstanbul'da yapılan zirvede adı "Türk Devletleri Teşkilatı" olarak değiştirilen teşkilatın yeniden yapılandığını ve bu kapsamda çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

Türkiye'nin teşkilat dönem başkanlığını gelecek kasımda yapılacak zirveyle Özbekistan'a devredeceğini bildiren Yıldırım, teşkilatın temsil ettiği coğrafya ve sahip olduğu imkanlara değinerek, "Bu topluluğun amacı, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya'da yaşayan, yayılmış bulunan Türk devletleri ve Türk soylarının refahı, huzuru ve birlikteliğinin daha da muhkem hale getirilmesi olarak belirlenmiştir." ifadesini kullandı.

Soğuk Savaş döneminin sona ermesiyle 70 yılı aşan Türk devletleri arasındaki münasebetlerin kopukluğunun sona erdiğine ve her anlamda hızlı bir gelişmenin görüldüğüne işaret eden Yıldırım, "Gerek siyasi gerek ticari gerek turizm gerekse sosyal ve kültürel alanda önemli ilişkiler günden güne artmaya devam etmektedir. Türk Devletleri Teşkilatının ana gayesi de budur. Türk devletleri arasındaki entegrasyonun sağlanması ve refahın, huzurun, güvenliğin bu bölgede tahkim edilmesi anlamını taşıyor. Hele hele son günlerde yaşadığımız krizleri de dikkate aldığımızda teşkilatın önemi bir kez daha kendini göstermektedir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Terör gruplarının İslam'a verebilecekleri zararların önüne geçilmesi için..."

Binali Yıldırım, her alanda olduğu gibi dini konuda da ortak akla ihtiyaç olduğuna işaret ederek, "Özellikle son yıllarda İslam'a karşı Batı dünyasında, Hıristiyan dünyasında gelişen İslamofobi veya İslam karşıtlığı, İslam düşmanlığının izale edilmesi, ortadan kaldırılması, bir de İslami kisve altında emperyal hedefler uğrunda terör faaliyetine azmettirilen, yönlendirilen DEAŞ, El-Kaide, FETÖ gibi grupların İslam'a ve İslam ülkelerine verdikleri, verebilecekleri zararların önüne geçilmesi için de böyle bir toplantıya ihtiyaç var, tam da zamanı." açıklamasında bulundu.

Dini kurumlar arasındaki tecrübe paylaşımının önemine değinen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Türkiye, tarihinden gelen kadim bir İslam medeniyetinin merkezidir. Türkiye'nin bu konuda yapacağı her bakımdan büyük katkılar vardır. Öyle ümit ediyorum ki bu toplantı bir milattır ve artık karşılıklı olarak dini idarelerimizin öncelikle ortak akılda bir araya gelmeleri ve bu ortak akıl çerçevesinde gerçek Müslümanlığın, dinimizin bütün milletlerimize, toplum kesimlerimize en iyi şekilde aktarılması, irşat görevinin en sağlıklı şekilde yerine getirilmesine vesile olacaktır. Bu yapılamazsa maalesef merdiven altı dediğimiz örgütler insanlarımızı zehirlemeye devam edecek ve sonunda da büyük hasarlar, büyük tahribatlar yaşamış olacağız. Bunun örneklerini, acı sonuçlarını görüyoruz. O yüzden de bu birlikteliği çok önemsiyorum."

- "Öncelikli hedefimiz, Müslümanların vahdeti kuşanmalarını sağlamaktır"

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, inançlarından aldıkları güç ve tarihlerinden aldıkları ilhamla nice güzel çalışmalar yapacaklarına ve daha güzel bir geleceği beraberce inşa edeceklerine inandıklarını belirterek, bütün insanlığın aydınlık geleceği, müşterek huzuru ve sorunların ortak akıl ve iş birliği içinde çözümüne dair çabaları önemli bulduğunu vurguladı.

Türk Devletleri Teşkilatı Üye Ülkelerinin çeşitli kurumlarının da kendi aralarında, alanlarında iş birliği yapmasının önemine işaret eden Erbaş, diyanet hizmetleri ve din eğitimini daha nitelikli hale getirmek üzere istişarelerde bulunmak için toplantıyı planladıklarını aktardı.

Dünyanın tarihin en zor dönemlerinden birini yaşadığına, İslam dünyasının da bu zorlu süreçlerden geçtiğine dikkati çeken Erbaş, insanlığın İslam'ın kucaklayıcı ilkelerini, paylaşım ahlakını, kardeşlik hukukunu ve hayat veren nefesini aradığını, bu ilkeleri insanlığa taşımanın Müslüman ilim adamlarının, dini teşkilatların sorumluluğu olduğunu belirtti.

Erbaş, "Bu noktada öncelikli hedefimiz tevhide iman eden Müslümanların büyük bir şuurla vahdeti kuşanmalarını sağlamaktır. Peygamber Efendimizin ifadeleriyle 'Müslümanları bir vücudun azaları gibi birbirine duyarlı, bir binanın tuğlaları gibi birbirine bağlı hale getirmektir.' Yapay kavgaları, fitneleri bertaraf etmektir. Dünyada küresel oluşumların etkili olduğu bir dönemde, din hizmeti, eğitim, aile, gençlik, çevre gibi konularda ve bütün alanlarda iş birliği ve ortak çalışmalar yapmaktır. Hedefimiz, amacımız budur." ifadelerini kullandı.

- "İslamofobi'nin, İslam düşmanlığına dönüştüğünü anlatmalıyız"

Küresel anlamda İslamofobi endüstrisiyle bir algı operasyonunun varlığı yanında, İslam toplumlarında da dinin doğru anlaşılması alanında sorunların olduğunu aktaran Erbaş, "İslamofobi artık İslam düşmanlığına, İslam karşıtlığına evrildi. Hem kendi içimizde İslamofobi denilen o anlayışa zemin hazırlayacak hareketlerden uzak durmamız gerekiyor hem de İslamofobi'nin bir İslam karşıtlığına, İslam düşmanlığına dönüştüğü gerçeğini, bunun yanlış olduğunu, bu kavramın kavramsallaşma hareketinin yanlış olduğunu hep birlikte anlatmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, vahdetin önündeki en büyük engel ve tefrikanın altında yatan temel etkenin cehalet olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bizler öncelikle her açıdan cehaletle mücadele etmeliyiz. Ortak akıl oluşturarak çağın ve ümmetin meselelerine, İslam'ın perspektifiyle makul ve uygulanabilir çözümler üretmemiz gerekiyor. Ortak projeler ve çalışmalarla çok boyutlu olarak kapsamlı, disiplinli ve uzun vadeli çalışmalar yapacağız inşallah. Kaba, sert, dışlayıcı, suçlayıcı, sanatı, estetiği, nezaketi, zarafeti öteleyen bir yaklaşımın hiç kimseye faydası olmayacağı gibi ümmetin vahdetine de büyük bir engel olacağını biliyoruz. İslam düşüncesinin ve ahlakının maverası olan bu coğrafyanın, ilim, hikmet ve kültür dünyamıza kazandırmış olduğu zenginliklerin doğru anlaşılmasının ve tanıtılmasının coğrafyamızın, ümmetin ve insanlığın geleceği açısından oldukça önemli olduğunu vurgulamak istiyorum."

DEAŞ, Boko Haram, Eş-Şebab ve FETÖ gibi yapıların referansını dinden aldığını iddia ederek toplumda bozgunculuk yapan terör örgütleri olduğuna dikkati çeken Erbaş, din üzerinden terör ve anarşi oluşturulmasını engellemek için ciddi çalışmalar yapmak zorunda olduklarını vurguladı.

- "Dini alanda daha çok iş birliği yapmanın imkanlarını konuştuk"

Erbaş, Müslümanların hukuk, huzur, adalet, insan onuru ve merhamet adına bütün insanlığın vicdanı olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bugün İslam'ın sevgi ve barış yüklü mesajlarını toplumumuza ve insanlığa sunmak için özveriyle iş birliği içerisinde çalışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu bağlamda Türk Devletleri Teşkilatı Üye Ülkeleri Diyanet İşleri, Dini İdare Başkanları olarak gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyı gerçekten çok önemsiyorum. Şüphesiz bu toplantılarımız ortak çalışmalarımızı geliştirmeye, tecrübe paylaşımına, Türk İslam dünyasının geleceğine dair istişarelerin yapılmasına zemin oluşturmaktadır. Hamdolsun Türk Devletleri Teşkilatı büyüyor, güçleniyor. Bölgemizde ve dünyada giderek daha fazla tanınan bir aktör haline geliyor. Buna paralel olarak da üstlendiği sorumluluk her geçen gün daha da artıyor. Bugün bizler Türk devletleri çatısı altında dini alanda daha çok iş birliği yapmanın imkanlarını konuştuk. Mevcut ortak çalışmalarımızı daha güçlü ve kapsamlı hale getirmek için hepinizin çok güzel tavsiyeleri oldu. Çok teşekkür ediyorum."

Türk devletlerinin Diyanet İşleri başkanlıklarının önemli tecrübelere sahip olduğunu aktaran Erbaş, "Söz konusu tecrübelerden karşılıklı olarak istifade edeceğiz inşallah. Kurumlarımız arasında sürdürülebilir iş birliği tesis etmenin ülkelerimiz ve halklarımız da önemli faydalar sağlayacağı açıktır. İnşallah öncelikle iş birliği başlıkları belirleyeceğiz. Bu alanlarda gerekli alt yapı çalışmaları yapmak üzere çalışma grupları oluşturacağız. İnanıyorum ki hızlı ve güçlü adımlarla ortak hizmetler gerçekleştirmiş oluruz." ifadelerini kullandı.

Toplantıya, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Abdurrahman Haçkalı, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun, Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdal Atalay, Dini Yayınlar Genel Müdürü Fatih Kurt, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan ve İstanbul Müftüsü Safi Arpaguş da katıldı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler