Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi'nde psikiyatri ve nöroradyoloji doktorlarının kurduğu SoCAT isimli Beyin Araştırma Laboratuvarı ekibi, 18 hasta üzerinde yaptıkları çalışmada, depresyonun uzun dönemde beyinde oluşturduğu hasarı dünyada ilk defa üç boyutlu olarak görüntülediler.
5 yıl boyunca izlenip beyin MR'ları çekilen depresyon hastalarının, bellek ve stresi yöneten beynin hipokampus bölgelerinde depresyona bağlı hasarlar tespit edildi.
Çalışmanın dünyaca ünlü bir dergide yer alacağını belirten Prof. Dr. Ali Saffet Gönül, "Bu çalışmada antidepresan kullanılmadığı süre ne kadar artarsa, hipokampuste tespit ettiğimiz yapısal değişikliklerin de o kadar arttığını gördük. Dolayısı ile antidepresanlar hastalarda izlediğimiz yapısal değişiklerin oluşmasını engelliyor. Demek ki antidepresanlar tedavide işe yarıyor" dedi.
Finansal kaynağı üniversite tarafından karşılanan çalışmada 5 yılın sonunda depresyon hastaları ve sağlıklı kişilerin beyin MR filmleri çekilerek hipokampusleri 3 boyutlu olarak karşılaştırıldı. İleri görüntüleme tekniğinin uygulandığı çalışmada hipokampusteki 1 milimetreküp büyüklüğündeki değişiklikler bile tespit edildi. İnceleme neticesinde hiç depresyon geçirmeyen kişilerin hipokampuslerinde değişiklik gözlenmezken, depresyon hastalarında belirgin değişikliklerin oluştuğu, hipokampuslerinde hasarlar oluştuğu görüldü.
Prof. Dr. Ali Saffet Gönül, Prof. Dr. Ömer Kitiş, Doç.Dr. Çağdaş Eker ve matematik bölümü öğrencileri; Gözde Kızılateş, Onur Uğurlu, bilim dünyasında çığır açacak çalışmaları hakkında EÜ Psikiyatri Anabilim Dalı'nda basın toplantısı düzenledi. Pek çok nedenden dolayı hastaları uzun dönemli takip etmenin mümkün olamadığını anlatan Prof. Gönül, depresyon hastalarının 5 yıldır takip edildiği çalışmanın bu açıdan çok önemli olduğunu belirtti. Dünyada bu çapta yapılan üçüncü ya da dördüncü çalışmayı gerçekleştirdiklerini aktaran Gönül, "Ancak üç boyutlu görüntüleme tekniği kullanılarak bu kadar uzun takip edilen hastaların değerlendiği dünyadaki ilk çalışmayı yaptık. Çalışmanın sonuçları hakkında şunları söyleyebiliriz. 5 yıl içinde aynı yaş grubundaki insanların beyin stres bölgelerinde (hipokampus) belirli bir değişiklik yok iken, depresyondaki hastalarımızda maalesef aynı bölgede belirli değişiklikler oluştuğunu tespit ettik. Yani antidepresan kullanılmadığı süre ne kadar artarsa tespit ettiğimiz yapısal değişiklikler de o kadar artıyor. Dolayısı ile antidepresanlar, hastalarda izlediğimiz yapısal değişiklerin oluşmasını engelliyor. Bu şunu gösteriyor. Demek ki antidepresanlar bir işe yarıyor. Ama şunu soracak olursanız; antideprasanlar depresyonu ne kadar düzeltiyor? Yüzde 60-70'ini düzeltiyor. En az 1 yıl kullanılması gerekiyor. Erken keserseniz hastalığın yenilenme riski yüksek" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DE 30 MİLYON KİŞİ ANTİDEPRESAN KULLANIYOR
Türkiye'de 30 milyon insanın antidepresan kullandığını, doktor tavsiyesi olmadan bu ilacın alınmaması gerektiğinin altını çizen Gönül, şunları söyledi:
"Hipokampus stresle baş etme ve duyguların kontrolü ile ilişkili bir alan. Dolayısı ile bu alanın uzun dönem stres döneminde depresyon hastalarında küçüldüğüne dair belgeler vardı. Ancak bugüne kadar antideprasanların ne etkiye sahip olduğunu gösterebilmiş değildik. Ama hayvan çalışmalarında hipokampusü kesip doğrudan mikroskobi ile baktığımızda bazı antidepresanların bu bölgelerde etkin olduğuna dair belgeler vardı. Yaptığımız çalışma insanlarda da aynı etkilerin oluşabileceğine dair ipuçları veriyor. Antideprasanlar muhtemelen hipokampusteki hücrelerin zarar görmesini engelliyor. Antidepresanların beyindeki uzun dönemli etkilerini çok az biliyoruz. Beyinde onun hakkında daha fazla bilgi sahibi olduk, ikincisi ise antidepresanların işe yaradığını görüntüleme açısından önemli. Son zamanlarda 'antidepresanlar işe yaramıyor' söylentilerine bakıp ilacı bırakan hastalar vardı. Belki mesajımız onlara yönelik olabilir. Bu çalışmalar beyinde işe yaradığının kanıtı olabilir."
Ekipte yer alan Prof. Ömer Kitiş, çalışmada uyguladıkları ileri teknoloji çekim teknikleri hakkında şöyle konuştu:
"MR çekimleri 6-7 dakika sürdü. 3 boyutlu uygulanarak 1 milimetrelik kesitlerle tüm hastaların beyinleri taranmış oldu. Film çekimi hastalarda herhangi bir risk yaratmıyor. Daha sonra MR görüntüleri bilgisayara aktarılıp matematikçi arkadaşların analizleri ile farkları ortaya konuluyor. Bu çalışma ileride şu umudu taşıyor. Belki tek tek hastalarda bu bulguları saptayabileceğiz. Bu sayede de hastalığın tanısında ve tedavisinde doktorlara önemli katkılar sağlayacağız. Hastanın doktoru belki de bu görüntülere bakıp 'tedavi işe yarıyor mu yaramıyor mu', 'verilen ilaç uygun mu değil mi' görebilecek."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz