YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Türk Dünyası Belediyeleri İşbirliği Toplantısı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TİKA’nın 2002 ve 2011 yılları arasında 10 bin proje gerçekleştirdiğini belirterek,...

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TİKA’nın 2002 ve 2011 yılları arasında 10 bin proje gerçekleştirdiğini belirterek, “TİKA, 2011 yılında sadece bin 473 proje gerçekleştirmiş. Büyük bir değişim ve kalkınma yardımı var. 2011 yılında yapılan projelerin 805’i Kafkaslar ve Orta Asya bölgesinde yapılmış, 425’i Balkanlar’da, 202’si Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde gerçekleştirilmiştir” dedi.

Türk Dünyası Belediyeleri İşbirliği Toplantısı, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde devam ediyor. Toplantının ikinci gününde bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin isminin çok önemli olduğunu, sadece Türkiye’nin değil dünyanın dört bir yanında bulunan ortak bir çatısı olduğunu söyledi. Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin çalışmasını önemsediğini ifade eden Bozdağ, Birliğin yeni kurulmasının bazı sorunlarla karşılaşmasını da mümkün kılacağını, bazı yerlerde arzu edilen neticelerin alınmamış olabileceğini ancak 2003 yılından bu yana gelinen mesafenin hiçte azımsanamayacağını kaydetti. Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin bugünkü üye sayısının binin üzerinde olduğunu vurgulayan Bozdağ, yolun başında bu kadar üyesi olmasına rağmen şimdi dünyanın en güçlü uluslararası örgütlerinden biri olduğunu belirtti. Türk Dünyası Belediler Birliği ile ortak çalışmalar yapmayı ve onlarla birlikte atılacak adımlarda birlikte koşmayı çok önemsediklerini vurgulayan Bozdağ, Birlik ile Türkiye’nin çeşitli kamu ve kuruluşlarının uluslararası alanda yaptıkları çalışmalar konusunda işbirliği yaptığını bildiklerini söyledi.

“TÜRKİYE’NİN MARKASI TİKA’DIR”

Bozdağ, “TİKA ile Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin işbirliğini önemli buluyoruz. Bugün dünyada kalkınma yapan pek çok ülke var ve bu ülkelerin de kalkınma yardımlarını organize eden örgütleri var. Şimdi o örgütü gördüğü zaman ne diyorlar? Bu Almanya’nın yardımı, bu Fransa’nın yardımı, bu Japonya’nın yardımı, bu Türkiye’nin yardımıdır diyorlar. Onlar kendi adlarına markalar yaratıyorlar ve bu markalar onların bayrağı gibi oluyor. Türkiye’mizin de bu anlamda markası TİKA’dır. TİKA’nın logosunun göründüğü yerde Türkiye akıllara geliyor. Görüldüğü her yerde Türk bayrağı, görüldüğü her yerde bu kurulun değerli üyelerini akla getiriyor” diye konuştu.

TİKA’nın Türkiye’yi dünyada onur ve gururla temsil ettiğini ifade eden Bozdağ, TİKA’nın Türkiye’de yüz akı kuruluşlardan biri olduğunu söyledi. TİKA’nın Türkiye demek olduğunu belirten Bozdağ, “TİKA, Türkiye’nin bütün imkanları ve gücü demektir. TİKA, Türkiye’nin ay yıldızlı al bayrağı demektir. Bizim hep beraber yaptığımız çalışmalarla TİKA’yla işbirliği içindeki çalışmaları yürüttüğümüz de bu çalışmaların görünürlüğü daha farklı boyutlarda ortaya çıkacaktır” dedi.

“TİKA’NIN ÖNEMİ DAHA ÇOK ARTIYOR”

Türkiye’nin mirasçısı olduğu ortak tarihin, ortak kültürünün başkalarının da mirasçısı olduğunu dile getiren Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

“Balkanlar’daki kültürün, medeniyetin ve tarihin mirasçısı ve tek varisi biz değiliz. Kafkaslar’daki kültürün ve medeniyetin tek mirasçısı biz değiliz. Orta Asya’daki kültürün de mirasçısı biz değiliz. Balkanlar’da yaşayanlar, onlar da bizimle bu medeniyetin ve tarihin mirasçıdır. Başka yerlerde yaşayanlar da ortak tarihin mirasçılarıdır. Öyleyse bizim bu alanlarda yapacağımız her çalışmada ortaklarımızla birlikte yapacağımız çalışmalara da özen göstermek zorundayız. Hangi ülkeyle çalışma yapıyorsak onlar da aynı medeniyetten geldiklerine göre bizim oralarda çok dikkatli ve çok önemli çalışmaları beraber yapmakta fayda var. İşbirliği yaptığımız ülkelere rağmen oralarda netice almakta sıkıntılarımız olur. Ama onlarla beraber işbirliği içerisinde hareket ettiğimiz takdirde netice almamız daha kolay olacaktır. İşte TİKA’nın bu konuda daha büyük bir faydası olacaktır.”

Dünyanın birçok yerinde Türklere ait eserler olduğunu, belediye başkanlarının bu eserleri restore etme konusundaki gayretlerini takdir ettiğini belirten Bozdağ, tarihi değerlere sahip çıkan Türk Dünyası Belediyeler Birliği’ne ve belediye başkanlarına teşekkür etti.

“YA ÖYLE YAPALIM YA DA HİÇ YAPMAYALIM”

Bunların tarihi görevler olduğuna işaret eden Bozdağ, eserlerin açılışında gördükleri sıkıntıları dile getirdi. Eserlerin açılışında yaşanan bazı sıkıntıları aktaran Bozdağ, “Tarihi eserlerin restore edilirken, geleceğe aktarılırken restorasyon çalışmalarının orijinaline uygun yapılması doğru olandır. Gerekli olandır, lazım olandır. Eğer biz herhangi bir tarihi eseri restore ederken sadece bunun hayatta kalmasını sağlayalım, sadece bunu yıkılmaktan kurtaralım mantığıyla hareket eder ve çalışmalarımızı bu eksen üzerine bina edersek o zaman biz en büyük hatayı yapmış oluruz. Nerede bir eser varsa, nerede bir miras varsa, nerede büyük bir tarihi yapıt varsa bizim onu kendi asli özelliklerine uygun bir şekilde restore etmemiz esastır. Ya öyle yapalım ya da hiç yapmayalım” dedi.

“YAPILAN PROJELERİN ASLINA UYGUNLUĞUNUN DENETLENMESİ LAZIM”

Harcanan paranın doğru yerini bulması istendiği takdirde eserlerin orijinaline uygun olarak yapılmasında fayda gördüğünü kaydeden Bozdağ, eserlerin asılları bozulduğunda tanıklıklarına da son verildiğini belirtti. Tarihi eserlerin bazılarını hayırsever işadamlarının restore ettiğini ve bu yapılan çalışmaların denetimlere tabi olması gerektiğini ifade eden Bozdağ, yapılan projelerin aslına uygunluğunun denetlenmesi gerektiğini vurguladı. Belediye başkanlarına da seslenen Bozdağ, “Bu eserleri yaparken mutlaka Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan, Vakıflar Genel Müdürlüğü ya da TİKA’dan projenin onayından tutunda imalatı yapan müteahhidin yaptığı eserin aslına uygun olup olmadığını tespit ettirin. TİKA bu noktada belediye başkanlarına çok büyük bilgi ve tecrübe desteği sunabilir. Pek çok belediyemiz TİKA ile birlikte çalışmalarını yürütüyor. Ama hayırseverlerin yaptığı var, o zaman farklı bir imalat ortaya çıkıyor. Hayırseverde yapsa, bizde yapsak bu konuda bir destek alınmasında bir fayda görüyorum” şeklinde konuştu.

Belediyelerin bu alanda yaptıkları çalışmaları hükümet ve TİKA olarak en ince noktasına kadar desteklediklerini belirten Bozdağ, ortak çalışmaya Türk dünyasında bulunan soydaşların da ihtiyacı olduğuna işaret etti. İşbirliğinin bundan sonra da devam edeceğini vurgulayan Bozdağ, yurt dışındaki kültür varlıklarının korunması konusunda yapılan Eşgüdüm ve Koordinasyon Toplantısı’nda belirlenen stratejik çalışmalardan örnekler verdi. Strateji belgesinin ortaya konacağını ve bu strateji belgesinin hem Türk Dünyası Belediyeler Birliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TİKA ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yaptığı restore çalışmalarında yol gösterici olacağını ifade etti.

“TÜRKİYE’NİN KÜLTÜR VARLIKLARINI GÖSTEREN SAĞLIKLI BİR ENVANTERİ YOK”

Pek çok eserin bulunduğunu ve bunların sayısının ne olduğu, hangi döneme ait olduğu, özeliklerine dair Türkiye’nin sağlıklı bir envanterinin bulunmadığını kaydeden Bozdağ, “Türkiye’nin sağlıklı bir envanteri var mı diye baktığınızda tek bir envanteri yok. Pek çok envanter var. Kurumların çeşitli çalışmaları var. Ama tek kalemde Türkiye’nin kültür varlıklarını gösteren sağlıklı bir envanter maalesef yok. Kurumlardaki bilgiler çeşit çeşit. Onun için de bir başka karar alındı. Devletin elinde bu anlamda ne kadar bilgi, birim varsa bunları toplayan, mahallinde de çalışmalar yaparak yurt dışında bulunan bütün ecdat yadigarı eserlerin envanterini tekleştiren ve birleştiren ve bunları bütün kurumlarımıza açacak olan bir başka çalışmayı da TİKA’nın başkanlığında kurduğumuz komisyon yürütüyor. İnşallah bu komisyon çalışmasını bitirdiğinde her yerde ne var herkes bilecek” diye konuştu.

“SOMALİ’YE GİDENE KADAR ORADA ECDAT YADİGARI OLDUĞUNU BİLMİYORDUM”

Somali’de şuanda devam eden Türkiye’nin büyük bir yardım köprüsü olduğunu dile getiren Bozdağ, “Ben şahsen Somali’ye gidene kadar ecdat yadigarı eser olduğunu bilmiyordum. Somali’ye gittiğimizde orada onlarca eserin olduğunu fark ettim. Pek çok ecdat yadigarı eser var. Orada insanlardan bazıları geldiler, ‘Biz Türk’üz’ dediler ve anlattılar” dedi.

Dünyanın bütün bölgelerinde bulunan Osmanlı eserlerine sahip çıktıklarını söyleyen Bozdağ, bu eserleri korumakla görevli olduklarını kaydetti. Bazı partilerin bir takım eleştirilerinin olduğunu aktaran Bozdağ, dünyanın her yerinde eserlerin bulunduğunu ve tarihin bulunduğu yerde olmaları gerektiğini ifade etti.

“TİKA, 2002 VE 2011 YILLARI ARASINDA 10 BİN PROJE GERÇEKLEŞTİRDİ”

TİKA’nın 2002 yılında 12 tane koordinasyon ofisinin bulunduğunu ve bu rakamın şuanda 35 olduğunu kaydeden Bozdağ, 12 ofisin yanına 23 tane daha ilave ettiklerini ve doğru yaptıklarını belirtti. Yaptıkları ziyaretlerde kendilerine gösterilen ilgiden bahseden Bozdağ, dünyanın her yerine ellerini uzatan çalışmalar yapacaklarını vurguladı. TİKA’nın 1992 ile 2002 yılları arasında faaliyet gösterdiği ülkelerde gerçekleştirdiği projenin 2 bin 241 olduğunu ifade eden Bozdağ, “Tam on yılda 2 bin 241 proje gerçekleştirilmiş. 2002 ve 2011 yılları arasında gerçekleştirilen proje sayısı 10 bin 86’dır. 2012 rakamları buna dahil değildir. Yaklaşık 4 kat civarında bir artışın olduğunu görüyoruz. TİKA, 2011 yılında sadece bin 473 proje gerçekleştirmiş. Büyük bir değişim ve kalkınma yardımı var. 2011 yılında yapılan projelerin 805’i Kafkaslar ve Orta Asya bölgesinde yapılmış, 425’i Balkanlar’da, 202’si Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde gerçekleştirilmiştir. Şuanda her yerde bu yardımlar yapılıyor ve yapılmaya devam edecektir” dedi.

“TÜRKİYE, 100 YILDIR CEVAPSIZ DURAN MEKTUPLARA CEVAP VEREN BİR ÜLKE HALİNE GELDİ”

Türkiye’nin artık 100 yıldır cevapsız duran mektuplara cevap veren bir Türkiye’ye dönüştüğünü ifade eden Bozdağ, “Bugün nerede birisi Türkiye’den yardım istese onun yardımına koşan bir Türkiye var. Nerede bizden destek istese onun desteğine koşan bir Türkiye var” diye konuştu.

Türkiye’nin 2011 yılında yaptığı kalkınma yardımlarının 2 milyar doları geçtiğini kaydeden Bozdağ, “Bunun 1 milyar 253 milyon doları resmi yardımlar, diğer kısmı da sivil toplum kuruluşlarının yardımlarıdır” dedi.

TİKA’yı, dünyanın dört bir yanında hizmet veren kurumun yanı sıra yeni kurumları faaliyete geçirdiklerini kaydeden Bozdağ, Yunus Emre Vakfı adı altında 2007 yılında bir vakıf kurduklarını söyledi. TİKA’nın yanına yurt dışında hizmet veren kurumların da kurulduğunu ifade eden Bozdağ, nerede bir soydaş varsa onun hizmetinde olduklarını söyledi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler