YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Türk Eğitim-sen, Öğrenim Özrü Konusunda İki Ayrı Açıklama Yapan Milli Eğitim Bakanlığı'na Tepkili

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan 29 Mayıs günü yapılan açıklamada, özür...

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan 29 Mayıs günü yapılan açıklamada, özür duruma bağlı yer değiştirmelerde öğrenim özrüne de yer verileceğinin belirtildiğini ancak Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin'in, bunun tam tersi bir açıklama yaptığını ifade ederek, "Bu konuda verilen bir yargı kararı var. Milli Eğitim Bakanlığı, yargı kararlarını uygulamaz zorundadır" dedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada öğrenim özrünün, Ömer Dinçer'in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde özür grubu tayinleri arasından çıkarıldığını hatırlattı. Türk Eğitim-Sen'in bu konuda verdiği hukuki mücadeleler neticesinde yargının, 2012 Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değiştirme Kılavuzunda, 'öğrenim özrü'nün yer almamasına ilişkin eksik düzenlemenin yürütmesini durdurduğunu hatırlatan Koncuk, "Bunun anlamı şudur. Öğrenim özrü eskisi gibi özür grubu tayinleri içinde yer alacaktır" ifadelerini kullandı.

Bu gelişme üzerine Türk Eğitim-Sen'in, Milli Eğitim Bakanlığı'na, 2013 yılı yaz döneminde yayınlanacak olan özür durumuna bağlı yer değişikliği kılavuzunda öğrenim özrüne ve il/ilçe emri uygulamasına yer verilmesi hususunda yazılı başvuru yaptığını ifade eden Koncuk. Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün verdiği cevap yazısında, "Bakanlığımıza bağlı resmi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin 2012 özür durumuna bağlı yer değiştirme işlemleri tamamlandığından, Danıştay 2. Dairesinin söz konusu kararı dikkate alınarak 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda 2013 yılında özür durumuna bağlı yer değiştirmeler, öğrenim özrüne de yer verilerek gerçekleştirilecektir" ifadelerine yer verildiğini belirtti.

Bakanlığın, bu açıklamada öğrenim özrüne yer verileceğini açık seçik ifade ettiğini vurgulayan Koncuk, bu açıklamanın yapıldığı tarihin 29 Mayıs 2013 olduğunu ifade etti. Bugün ise Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin'in twitter üzerinden bir açıklama yaparak, “Bir taraftan çok mutluyuz çünkü çok sayıda öğretmenimiz lisansüstü eğitimlerine devam ediyor. Bir taraftan ise üzgünüz çünkü bu kadar çok sayıda arkadaşı eğitim özrü nedeniyle yer değiştirmeye tabi tutmak mümkün değil. Bu nedenle özür grubu değerlendirmelerinde eğitim özrüne yer vermeyi düşünmüyoruz” dediğini kaydetti.

Türk Eğitim-Sen olarak, Bakanlıktan yapılan iki ayrı açıklamanın ne anlama geldiğini sormak istediklerini belirten Koncuk, "Aradan geçen 48 günde ne olmuştur da, Bakanlık öğrenim özrüne yer vermekten vazgeçmiştir? Her şeyden önemlisi Yusuf Tekin’in açıklaması yargı kararlarının hiçe sayıldığının göstergesi değil midir? Ayrıca Yusuf Tekin’in bir yandan öğretmenlerin lisansüstü eğitim yapması nedeniyle mutlu olduklarını söylemesi, diğer yandan ise özür grubu tayinlerinde öğrenim özrüne yer vermeyeceklerini ifade etmesi birbirine tamamen tezattır. Bu durum öğretmenlerin lisansüstü eğitim yapmalarını kesintiye uğratacaktır. Şayet öğretmenlerin lisansüstü eğitim yapması sizi mutlu ediyorsa, o halde onları teşvik edecek her türlü düzenlemeyi de yapmanız gerekmektedir. Öğrenim özrü mağduru öğretmenler yargı kararının ardından büyük bir umutla beklerken, Bakanlığın ters köşe yapması, öğrenim özrü mağdurlarına bir kez daha çelme atması kabul edilebilir değildir. Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanlığı yargı kararlarını uygulamak zorundadır. “Ben hukuku görmezden geliyorum, hukuka rağmen bildiğimi okurum” anlayışı artık son bulmalıdır" ifadelerini kullandı.

Çiçeği burnunda Müsteşara Türk Eğitim-Sen olarak naçizane bir tavsiyeleri olduğunu belirten Koncuk şunları kaydetti: "Her zaman güven veren, ayakları yere sağlam basan açıklamalar yapmalıdır. Koskoca Milli Eğitim Bakanlığı iki ayrı ağızla konuşamaz. Özür grubu tayinlerine kısıtlamalar getirmek, kazanılmış hakkı öğretmenlerin elinden almak, öğretmenlerin lehinde karar veren yargıyı alaşağı edecek uygulamalara imza atmak neyin nesidir?

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın Ömer Dinçer’in izinden gittiği aşikardır. Avcı her ne kadar diyaloğa açık bir görüntü verse de, eleştirileri dikkate alacağını söylese de, yine kendi bildiğini okumaktadır. Anlaşılan Ömer Dinçer de tıpkı Hüseyin Çelik gibi Bakanlığı otomatik pilota bağlamıştır. Geçmişte yapılan hataları tekrar etme niyetinde olan Nabi Avcı, ne yazık ki babacan ve kucaklayıcı imajını giderek yitirmektedir. Bakanlığın bu noktada yapması gereken, yargı kararlarını görmezden gelmek yerine, hukukun üstünlüğüne inanmak olmalıdır. Öğretmenlerin hak kazandığı üniversitede yüksek lisans yapma hakkının ellerinden alınmasına, onlara “kendini geliştirme” denmesine akademisyen kimliği olan Bakan Nabi Avcı şiddetle karşı çıkmalı ve öğrenim özrü tayinlerini yapmalıdır. Zira özür grubu mağdurlarına yapılan vicdansızlıklar devam ettiği sürece, Bakanlığın adil yönetilmesi mümkün olmayacaktır.

Diğer yandan hem Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, hem de Müsteşar Yusuf Tekin özür grubu tayinlerinde il emrinin getirilmeyeceğini belirtmektedir. Ancak Bakanlık yetkilileri, il emri getirilmeden özür grubu tayinlerinin sorunsuz yürütüleceğini düşünmemelidir. Bakanlığın bu konuda da inatlaşmaya girmesi yine eş ve sağlık özrü isteyen öğretmenleri mağdur edecektir."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler