HABER

Türk Ekonomisi her tür sonuca hazır

ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türk ekonomisinin, AB tarafından 17 Aralık'ta açıklanacak her türlü karara hazır olduğunu söyledi.

Şener, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Devlet Bakanı Ali Babacan ile birlikte yeni Başbakanlık Binası'nda düzenlediği toplantıda Avrupa Komisyonu'na sunulan 3 yıllık Katılım Öncesi Ekonomik Program (KEP) hakkında bilgi verdi. Şener'in açıklamasının ardından üç bakan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, programa yönelik risklere karşı alınan önlemleri sorması üzerine Şener, "Ortaya çıkabilecek her durum, hedeflerimizi engelleyecek özellikler taşımıyor. Türkiye, geçmişten, dünden farklı bir konumdadır, gelecekte de bugünden daha iyi şekilde olacaktır" diye konuştu. Türk ekonomisin istikrara kavuştuğunun altını çizen Şener, olası risklere karşı gereken çalışmaların yapıldığını ifade etti. Bakan Babacan ise aynı soruyu yanıtlarken, Türk ekonomisinin geçmişle mukayese edilemeyecek kadar değişiklikler geçirdiğini dile getirdi. Terör, Irak savaşı, petrol fiyatlarındaki artış gibi birçok olumsuz gelişmeyi örnek gösteren Babacan, Türk ekonomisinin, yaşanan olumsuz etkilere rağmen 2003 ve 2004 yılı hedeflerini tutturduğunu söyledi.

KEP'in 17 Aralık'ta AB'den müzakere tarihi alınacağı ihtimali üzerine mi hazırlandığı yönündeki soruyu cevaplayan Şener, Türkiye'nin 1987 yılından bu yana AB'ye aday ülkelerden olduğunu anımsatarak, "Bu programın müzakerelerin başlayıp başlamamasıyla ilgisi yok" dedi. Şener, Türkiye'nin 2001 yılından bu yana KEP hazırladığını, bu yılki KEP'in 4. KEP olduğunu sözlerine ekledi.

KEP'te öngörülen işsizlik oranlarıyla ilgili soru üzerine Şener, Türkiye'deki işsizlik oranının 2003 yılında yüzde 10.5, 2005'te yüzde 10 olduğunu anımsatarak, bu oranın 2005 için yüzde 9.8, 2006 için yüzde 9.6 ve 2007 yılı için de yüzde 9.3 olmasının öngörüldüğünü kaydetti.

Şener, reel faizlere ilişkin soruyu yanıtlarken, reel faizlerin piyasalar tarafından belirlendiğini anımsattı.

KEP'te önümüzdeki 3 yıl için 1 milyon 650 bin kişiye istihdam oluşturulmasının öngörüldüğü anımsatılarak bu rakamı yeterli görüp-görmediği sorulduğunda ise Başbakan Yardımcısı Şener, 1 milyon 650 bin ilave istihdam rakamının önemli bir rakam olduğunun altını çizdi. Şener, "(Bu rakam yeterli mi?) derseniz, Türkiye'de sıfır işsizlik oranını göstermeyen hiçbir rakam yeterli değildir" dedi. Önemli olanın eldeki imkanlarla sorunları çözebilmek olduğuna işaret eden Şener, eldeki imkanlar çerçevesinde işsizliğin artmayıp azalmasının başarı sayılabileceğini vurguladı.

KEP kapsamında gelecek 3 yılda Türkiye'ye girmesi beklenen 15 milyar dolarlık yabancı sermayenin AB ile müzakerelere başlanmasının etkisiyle mi, yoksa alınacak ek tedbirler sayesinde ki olacağı sorusuna ise Başbakan Yardımcısı Şener, yabancı sermaye girişine ilişkin öngörünün müzakere süreciyle ilgisinin bulunmadığını vurguladı. Yabancı sermayenin Türkiye'ye çekilmesiyle ilgili yoğun çalışmaların bulunduğunu kaydeden Şener, 2004 yılı sonu için öngörülen 2.9 milyar dolarlık yabancı sermaye girişinin önemli bir seviyenin göstergesi olduğunu bildirdi. Şener, "Yabancı sermaye ile ilgili hedefler gerçekleştirilebilecek düzeydedir" dedi.

Bakan Şener, bir gazetecinin, "17 Aralık'ta beklenmeyen bir sonuç çıkması halinde Türk ekonomisi nasıl etkilenir?" sorusunu yanıtlarken, son 2 yılda Türk ekonomisini kökten etkileyebilecek olayların meydana geldiğini ama Türk ekonomisinin sağlam yapısı nedeniyle yoluna devam ettiğini bildirdi. Şener, "Türk ekonomisi sağlam bir yapıya sahiptir. Olumsuz dış etkilere rağmen alınan sağlıklı tedbirler sayesinde Türk ekonomisi yoluna devam etti. 17 Aralık'ta sonuç ne olursa olsun, Türk ekonomisi buna hazırdır" diye konuştu.

Dövize ilişkin bir başka soruyu da yanıtlayan Şener, 2005,2006 ve 2007 yıllarında da 'dalgalı kur' politikasına devam edileceğini, dalgalı kurda da döviz fiyatlarını piyasanın belirlediğini kaydetti.

Öte yandan, Bakan Babacan ise gazetecilerin IMF ile yapılması planlanan yeni 3 yıllık stand-by düzenlemesinin imzalanmasına ilişkin takvimine ilişkin sorusunu yanıtladı. AB'ye sunulan KEP'in çok geniş kapsamlı olduğunu, IMF ile yapılması planlanan yeni stand-by düzenlemesinin KEP'i baz alacağını ve detaylara sahip bulunacağını dile getiren Babacan, IMF ile daha çok yapısal reformlar üzerinde duracaklarını, imzaya ilişkin bir takvim vermenin şu an için zor olduğunu söyledi.

Babacan, KEP'te ifade edilen finansmanların, IMF ile yapılacak yeni stand-by düzenlemesinden sağlanacak kaynağı içermediğini, IMF'den gelecek olası bir kaynağın KEP'e ilave bir kaynak olacağını dile getirdi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da, faiz dışı fazla ve özelleştirme konularındaki soruları cevapladı. Soru üzerine Unakıtan, faiz dışı fazlanın hükümetin önceliklerinden olduğunu ve mali disiplinin en önemli göstergesi olarak kabul edildiğini anımsatarak, 2005 yılı için yüzde 6.5 oranında bir faiz dışı fazla hedefinin öngörüldüğünü, 2006 ve 2007 yılları için de buna yakın bir oranda faiz dışı fazla hedeflendiğini ama bu hedeflerinin 'yüzde 6.5' olarak ifade edilmediğini vurguladı.

Unakıtan, özelleştirmeyle ilgili bir soruyu yanıtlarken de, geçmişte özelleştirmenin önündeki engellerin başında güçlü bir siyasi iradenin bulunmamasının geldiğini kaydetti. Özelleştirmeden sağlanan gelirin 2004 yılı sonu için 1.2 milyar doları aşmasını beklediklerini açıklayan Unakıtan, TÜPRAŞ özelleştirmesinin mahkemeden dönmesine rağmen 2004 hedeflerinin neredeyse aynen gerçekleşeceğini belirtti. Unakıtan, TÜPRAŞ'ın özelleştirmesinden vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. 17 Aralık'ta AB'den gelecek olumlu sonucun, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlara olan yabancı ilgisini artıracağını da sözlerine ekleyen Bakan Unakıtan, büyük kuruluşların özelleştirilmesiyle ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi.

En Çok Aranan Haberler