HABER

TÜRK EKONOMİSİNİN ASIRLIK ÇINARLARI - Siemens'in, 163 yıldır faaliyet gösterdiği Türkiye'ye güveni tam

Almanya'da faaliyete geçmesinden 9 yıl sonra Anadolu topraklarına gelen ve Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk telgraf sistemini, ilk telefon hattını kuran Siemens, enerji, endüstri, sağlık, ulaşım ve akıllı binalar gibi alanlarda faaliyet gösterdiği Türkiye'de yenilikçi, güçlü, güvenilir ve fark yaratan çözümler sunmaya devam ediyor - Uluslararası bir teknoloji şirketi olarak bugün dünya çapında 200 ülkede faaliyet gösteren Siemens, kendisini "Alman kökenli bir Türk şirketi" olarak tanımlarken, güvenini sürdürdüğü Türkiye'yi 30 lider ülke arasında konumlandırıyor - Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Hüseyin Gelis: - "Siemens olarak Türkiye'nin ekonomisine, doğrudan, dolaylı ve teşvik edilen olmak üzere yıllık 3,2 milyar lira tutarında katkı sağlıyoruz" - "Önümüzdeki dönemde de istihdamımız, üretimimiz ve yeni yatırımlarımızla ülkemizin ekonomik, teknolojik ve toplumsal gelişimine katkı sunmaya devam edeceğiz" - "Türkiye'de 160 yılı aşan geçmişimize dönüp baktığımızda, Siemens'in her zaman bir güven markası olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Bu güvenin ilk sembollerinden biri, Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid tarafından 1898 yılında Siemens'in kurucusu Werner von Siemens'in iki oğlu Wilhelm ve Arnold'a takdim edilen Mecidi Nişanı'dır"

İSTANBUL (AA) - ABDULSELAM DURDAK - Almanya'da faaliyete geçmesinden 9 yıl gibi kısa bir süre sonra Anadolu topraklarına gelen Siemens, 163 yıldır çeşitli alanlarda faaliyet gösterdiği Türkiye'ye güvenini sürdürüyor.

1847 yılında Werner von Siemens tarafından Berlin'de temeli atılan Siemens, özellikle mühendislikte mükemmellik, inovasyon, kalite ve güvenilirlik yönleriyle öne çıkarken, uluslararası bir teknoloji şirketi olarak bugün dünya çapında 200 ülkede faaliyet gösteriyor.

Siemens, Almanya’da faaliyete geçmesinden 9 yıl gibi kısa bir süre sonra Anadolu topraklarına geldi. Osmanlı İmparatorluğu'nda 1856'da ilk telgraf sistemini ve 1881'de ilk telefon hattını kuran, 1906’da Dolmabahçe Gazhane'de ilk enerji santralini hayata geçiren şirket, genç Türkiye Cumhuriyeti'ni buhar makinesi, dinamo, X-ray cihazı gibi ürün ve çözümlerle tanıştırdı. Şirket, Türkiye'nin ilk hidroelektrik santrali, ilk hızlı treni, ilk LEED Gold sertifikalı tesisine de imza attı.

Geleceğe ve yeniliğe odaklanan Siemens, günümüzün en önemli kavramı olan dijitalizasyonda dönüşüme liderlik ediyor. İnovasyon, teknoloji ve mühendislik alanlarındaki uzmanlığını, dijital dönüşümün hızlı ve etkili şekilde gerçekleşmesi için seferber eden şirket, enerji, endüstri, sağlık, ulaşım ve akıllı binalar gibi faaliyet gösterdiği birçok farklı alanda yenilikçi, güçlü, güvenilir ve fark yaratan çözümler sunuyor.

Kendisini "Alman kökenli bir Türk şirketi" olarak tanımlarken, güvenini sürdürdüğü Türkiye'yi 30 lider ülke arasında konumlandıran Siemens, Türkiye'ye yatırım yapmaya, ekonomiye ve topluma katkı sunmaya devam ediyor.

- "En zor şartlarda bile Türkiye’ye yatırım yapmaya devam ettik"

Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Hüseyin Gelis, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Siemens olarak Türkiye’nin ekonomisine, doğrudan, dolaylı ve teşvik edilen olmak üzere yıllık 3,2 milyar lira tutarında katkı sağladıklarını bildirdi.

Türkiye’de 3 bini doğrudan olmak üzere yaklaşık 40 bin kişiye istihdam sağladıklarını belirten Gelis, "İstanbul Kartal’da bulunan merkezimiz, Ankara, İzmir, Adana ve Bursa’daki ofislerimiz, Gebze’deki entegre üretim tesislerimiz ve Ankara ODTÜ’de yer alan Teknokent ofislerimizle hizmet veriyoruz." dedi.

100 yıllık marka olmanın zorlukları ve bunun yüklediği sorumluluklara işaret eden Gelis, şunları kaydetti:

"Türkiye’nin en eski ve köklü şirketlerinden biri olarak kendimizi 'Alman kökenli bir Türk şirketi' olarak tanımlıyoruz. Kurulduğumuz 1856 yılından bu yana her zaman ülkemizle birlikte büyüyen, değişen ve gelişen bir şirket olduk. Almanya merkezimiz, Türkiye’ye güveniyor ve Türkiye'yi 30 lider ülke arasında konumlandırıyor. Bu yaklaşımla, geçmişten bugüne en zor şartlarda bile Türkiye’ye yatırım yapmaya, ekonomiye ve topluma katkı sunmaya devam ettik."

Türkiye'de 160 yılı aşan geçmişine bakıldığında Siemens'in her zaman bir güven markası olduğunu memnuniyetle gördüklerini dile getiren Gelis, "Bu güvenin ilk sembollerinden biri, Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid tarafından 1898 yılında Siemens'in kurucusu Werner von Siemens'in iki oğlu Wilhelm ve Arnold’a takdim edilen Mecidi Nişanı’dır. Üzerinde 'sadakat, hamiyet, gayret' yazan bu nişan, Osmanlı devletine bağlılığı ve faydası tecrübe edilmiş kişilere veriliyor ve ülkeler arası güvene dayalı ilişkiyi sembolize ediyordu." ifadelerini kullandı.

- "Ekonomik ve teknolojik iş birliğinin güçlenmesi için çalışıyoruz"

Hüseyin Gelis, Siemens Türkiye olarak, iki ülke arasındaki ekonomik ve teknolojik iş birliğinin güçlenmesi için çalışmaya devam ettiklerini vurgulayarak, şöyle dedi:

"Ne mutlu bana ki, 2017 yılında şahsıma Almanya Federal Cumhuriyeti tarafından benzer bir şekilde Liyakat Nişanı takdim edildi. Bu gelişmenin de güvene dayalı ilişkilerin kesintisiz sürdüğünü bir kez daha ortaya koyduğuna inanıyorum. Siemens Türkiye olarak, Osmanlı’dan bu yana süren güven unsurunun yüklediği sorumluluklarla, hem Türkiye’nin gelişimi hem de iki ülke arasındaki ekonomik ve teknolojik iş birliğinin güçlenmesi için çalışmaya devam ediyoruz."

- "Dijitalizasyonun liderliğini üstleniyor ve dijital dönüşüme rehberlik ediyoruz"

Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Gelis, şirketin geliştirilmesine ve yatırım planlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Teknolojiye olan tutkuları ve köklü birikimle enerji, altyapı, elektrifikasyon, otomasyon, dijitalizasyon ve sağlık sektörlerinde çalışmalara devam ettiklerini bildiren Gelis, şöyle devam etti:

"Dijitalizasyon, elektrifikasyon ve otomasyon odağında, ürün yaşam döngüsü için en son yazılımları, güçlü otomasyon teknolojilerini ve hizmetlerini tek bir çatı altında sunan öncü firma olarak dünyada ve Türkiye’de dijitalizasyonun liderliğini üstleniyor ve dijital dönüşüme rehberlik ediyoruz. Global mottomuz 'Yaşam için Yenilikçi Zeka' anlayışı doğrultusunda 'Türkiye'de Türkiye için' üretmeye, yatırım yapmaya, ekonomiye ve topluma katkı sağlamaya devam ediyoruz.
Ar-Ge çalışmalarımızı yürüten kurumsal teknoloji bölümümüz, 50 kişiyle başladığı yolda bugün 550 kişiye ulaşmış durumda. Bu rakamı 5 yıl içinde bin kişiye çıkarmayı hedefliyoruz. Ekibimizdeki kadın mühendis oranı ise yüzde 30. Bu oranı da önümüzdeki dönemde daha da artıracağız."

2018’in başında dijital geleceği şekillendirmeye yönelik yatırımlara bir yenisini eklediklerini aktaran Gelis, "Gebze'de entegre üretim tesislerimiz bünyesinde yeni alçak gerilim şalt cihazları fabrikasının açılışını gerçekleştirdik. Siemens Türkiye’nin büyüme stratejisi çerçevesinde kurulan entegre üretim tesislerimizle ülke ekonomisine yılda 100 milyon avro katkıda bulunmayı hedefliyoruz." dedi.

- Siemens'in Türkiye’deki projeleri

Hüseyin Gelis, geçen yıl TCDD’den servis dahil olmak üzere 340 milyon avro tutarında 10 adet Velaro yüksek hızlı tren siparişi daha aldıklarını, dolayısıyla ulaşımda da çok yoğun bir çalışmanın içinde olduklarını söyledi. Gelis, ulaşım sektöründe, en son yer aldıkları Çanakkale Köprüsü projesine de sadece teknoloji değil, aynı zamanda 40 milyon avro tutarında finansman desteği sağladıkları kaydetti.

Aynı zamanda kısa süre önce Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'nin (TAI) dijital dönüşümü için Siemens Türkiye’yi tercih ettiğini aktaran Gelis, TAI’nin, Siemens’in dijital ikiz teknolojisiyle inovasyon ve rekabet gücünü daha da artıracağını vurguladı.

Yenilenebilir enerji alanında da önemli adımlar atıldığına dikkati çeken Gelis, şunları kaydetti:

"Bu alanda Siemens Gamesa şirketimiz Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ile önemli bir projeyi üstlendi. Bu projeyle Orta ve Doğu Anadolu’daki 5 bölgede bin megavatlık rüzgar santrali kuruluyor. 1 milyar doların üzerinde yatırımla gerçekleşecek projede türbinler yüzde 65 yerlilik oranı ile üretilecek. Bu proje kapsamında İzmir, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'nde yaklaşık 70 milyon avro yatırımla bir rüzgar türbini fabrikası kurulacak.
Enerji üretiminin yanı sıra ülkemiz için kritik önem taşıyan enerji verimliliğine de ciddi katkılar sunuyoruz. Örneğin, TEMSAN (Türkiye Elektromekanik Sanayi) ile yaptığımız iş birliğiyle düşük verimliliğe sahip ve ekonomik ömrünü tamamlayan kombine çevrim santrallerini, enerji verimliliği yüksek modellerle yeniliyoruz. Türkiye’nin doğal gaz tüketimini yüzde 2 düşürecek projenin toplam yatırım tutarının 1,5 milyar avro olması bekleniyor."

Sağlığın, Türkiye'de hızla büyüyen sektörlerin başında geldiğini vurgulayan Gelis, şirket bünyesindeki Siemens Healthineers ile şehir hastanelerinin hizmet kalitesini artırmak amacıyla kamu-özel iş birliğiyle gerçekleştirilen projelere aktif katılım gösterdiklerini söyledi.

- "Üretim, istihdam ve ihracat artışında pay sahibi olmaktan gurur duyuyoruz"

Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Gelis, Siemens'in Türkiye’de diğer alanlardaki faaliyetlerine değinirken, şunları kaydetti:

"Siemens Finansal Hizmetler şirketimizle de Türkiye’de farklı kamu-özel iş birliği şehir hastaneleri, havalimanı ve yol gibi altyapı projelerine son 5,5 yılda 359 milyon avro finansman sağladık. Ayrıca, üretim altyapısına dönük yatırım finansmanımız ve farklı ürün gruplarındaki leasing uygulamalarımızla son 5,5 yılda ilave 883 milyon avroluk aktif kaynak sunduk. Bu sayede Türkiye’nin katma değerli üretimine yaptığımız yaklaşık 1,3 milyar avroluk katkıyla ülkemizin üretim, istihdam ve ihracat rakamlarının artışında pay sahibi olmaktan gurur duyuyoruz.
Yine Türkiye’nin son dönemdeki en önemli yatırımlarından biri olan İstanbul Havalimanı'nda Enerji Yönetim Sistemi (SCADA) altyapısı, orta gerilim pano tedariki, pist aydınlatma kontrol odası alçak gerilim sistemi ve yangın algılama sistemlerinin kurulumunu yürüttük. Panoların tamamını Gebze fabrikamızda ürettik."

- "Türkiye'nin gelişimine katkı sunmaya devam edeceğiz"

Hüseyin Gelis, gelecek dönemde de Türkiye’nin gelişimine katkı sunmaya devam edeceklerini belirterek, "Markamız, tüm bu projelerle güçlenirken, yeniliğe duyduğumuz tutkuyu ve insanların hayatlarına kattığımız değeri ulusal reklam kampanyamız 'Yaşam için Yenilikçi Zeka' ile vurguluyoruz. Kampanyamızda, Siemens'in Türkiye'de 163 yıldır faaliyet gösteren bir şirket olarak, yenilikçiliğe olan tutkusuyla, mühendislik gücüyle ve dijitalizasyondaki uzmanlığıyla birlikte hayata geçirdiği ürün ve çözümlerin yaşamlara nasıl katkı sağladığını anlatıyoruz." diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler