HABER

Türk-Ermeni ilişkisine şaşırtan azeri desteği

Azerbaycan eski Meclis Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Resul Guliyev, Türkiye Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin olmayışının Azerbaycan’a da Türkiye’ye de yarar sağlamadığına dikkat çekti.

ANKARA (ANKA) - Azerbaycan eski Meclis Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Resul Guliyev, Türkiye Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin olmayışının Azerbaycan’a da Türkiye’ye de yarar sağlamadığına dikkat çekti. Guliyev, “Türkiye kendi çıkarlarına öncelik verebilir, fakat Azerbaycan halkına ihanet etmez, onu zor durumda bırakmaz. Çünkü Türk halkı bunu yapmak isteyen siyasilere müsaade etmez” diye konuştu.

Resul Guliyev son günlerde bir protokolle yeni bir sürece geçen Türkiye-Ermenistan ilişkilerini Alternatif Politikalar Merkezi’ne değerlendirdi. Guliyev, geçmişte meydana gelmiş olayları derinden analiz etmeden bugünkü gerçeklikler konusunda doğru yaklaşımlarda bulunmanın olanaksız olduğunu söyledi. Guliyev, “Ayrıca sadece Dağlık Karabağ problemi değil, diğer konularda da Türkiye kendi çıkarlarına öncelik verebilir, fakat Azerbaycan halkına ihanet etmez, onu zor durumda bırakmaz. Çünkü Türk halkı bunu yapmak isteyen siyasilere müsaade etmez. Dolayısıyla siyasiler Azerbaycan çıkarları için hiçbir şey yapmasalar dahi Azerbaycan aleyhinde bir politika yürütmez, yürütemez “ dedi.

Türkiye’nin 20 yıllık Ermenistan ve Azerbaycan politikalarını da detaylı değerlendiren Resul Guliyev, Ermenilerin Azerbaycan topraklarını işgali sırasında Türkiye’nin Ermenistan’a karşı güç kullanmaktan yoksun kaldığını ve diplomatik görüşmelerde de aktif katılımcı olamadığını anımsattı. Resul Guliyev, “Çünkü Ermenistan’la diplomatik ilişkileri kestiği için tarafsızlık statüsünü de kaybetmiştir. Türkiye ile hiçbir zaman iyi komşu olmamış, İran bütün ekonomik gücüyle Ermenistan’a girmiş, Ermenistan’ın bu bölgede Rusya’dan sonra ikinci büyük müttefiki ortaya çıkmıştır. Ardından Ermeni lobisi yeniden Türkiye’de Ermeni soykırımını gündeme getirmiştir. Ermeniler bu dönemde saldırdıkları kadar Türkiye’ye karşı hiçbir zaman bu kadar hayasızca saldırmamıştır” dedi.

-“OLAYLAR SOYKIRIM DEĞİL, İÇ SAVAŞ”-

Ermeni lobisi ve soykırım iddialarını da değerlendiren Guliyev, şöyle konuştu:

“Bu noktada soykırımla ilgili birkaç söz söylemek isterim; Birincisi Ermenilerin utanmadan dile getirdikleri iftiralara karşı gerçekleri dünyaya anlatmak için, dünyanın dört bir tarafına yayılmış Türklerden ve gelişmiş enformasyon araçlarından faydalanmada hükümetlerin, özellikle zayıf, hevessiz bir şekilde faydalanması çok ilginçtir. Ermeni lobisinin mali olanakları abartılmamalıdır. Evet, onlar dünyada belli mali güce sahiptir. Fakat toplam 6 milyon olan dünya Ermenilerinin mali gücü yaklaşık 150 milyonluk Türklerin mali olanaklarından belki de defalarca azdır. İkincisi bu olaylar Osmanlı döneminde meydana gelmiştir. Yeni Türk Cumhuriyeti Osmanlı’nın devamı değildir ve onun ne haklarını ne de sorumluluklarını üslenemez. Üçüncüsü bu olayları Türklerin Ermenilere karşı yaptıkları soykırım olarak adlandırmak cahilliktir. Bu olayların tek bir adı olabilir: Türkiye’de iç savaş. Çünkü Türkiye’deki yurttaşların bir kısmı diğerine karşı silahlı mücadeleye başlamıştır. Bunun adı ise sadece iç savaştır. Tarihte gerçekleşmiş iç savaşların hangi birisinde kan dökülmemiştir? Amerika’da iç savaşta yaklaşık 1 milyon insan öldürülmüştür. Rusya’daki iç savaşta ise yaklaşık 5 milyon insan hayatını kaybetmiştir. Türkiye’de düşünülmüş bir soykırım yapıldığı söz konusu olamaz. Bu bir iç savaştır, iç savaş.”

-“TÜRKİYE-ERMENİSTAN ARASINDA DİPLOMATİK İLİŞKİNİN OLMAYIŞI KİMSEYE YARAR SAĞLAMIYOR”-

Resul Guliyev, Rusya’da 2000 yılından itibaren oluşmuş Putin rejiminin ve Obama’nın 2008 yılında ABD Başkanı seçilmesinin bölgedeki siyasi durumu yeniden değiştirdiğine işaret etti.

Bugün itibariyle 16 yıl devam eden Türkiye Ermenistan diplomatik ilişkilerinin yokluğunun ne Azerbaycan ne de Türkiye’ye yarar sağladığı bilinen bir gerçek olduğunun altına çizen Resul Guliyev, “Türkiye-Ermenistan arasındaki ilişkilerde değişik partilerin eleştirilerine rağmen gelecek açısından bu adımın atılması gerekmektedir. AK Parti muhalefette olsaydı bugün muhalefette olanlar bu açılımı yapacaklardı. Bu dışarıdaki güçlerden ziyade zamanın ve şartların bir dayatmasıdır. Türkiye içerisindeki tartışmalara demokrasinin bir gereği olarak bakmak gerekir. Klasik iktidar muhalefet mücadelesi olarak değerlendirmek daha gerçekçi olacaktır” diye konuştu. Resul Guliyev, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Peki bu diplomatik ilişkilerin sağlanması Ermenistan’a ne kazandırır? Ermeni lobisinin varlığına, Rusya ve İran gibi iki dost ülke tarafından himaye edilmesine rağmen, bugün Ermenistan çevresinden soyutlanmış bir ülkedir, Avrupa ile bağlantısı yoktur. Onun müttefiki olan İran tam, Rusya da kısmen Avrupa’dan soyutlandığı için bu ülkelerle işbirliği bu sorunu çözmemektedir. Türkiye, Ermenistan için Avrupa’ya açılan bir penceredir. Bu pencere açılabilir veya kapatılabilir. Açılan pencereden gelen ışığa alıştıktan sonra aklı olan şahıs onu yeniden kapatmaz. Artık yeni bir dönem başlamıştır diyerek yeni döneme ait politikalar üretmeye başlar. Kazandıklarının kıymetini bilir. Teknik karakterli ilk adımdan sonra bu açılımı taraflar ve bölge için istikrara dönüştürmek, büyük zahmet ve analitik akıl gerektirir. Esas diplomasi ve ilişkilerin rasyonel bir şekilde yeniden inşası protokolün iki ülke parlamentolarında onaylandıktan sonra başlayacağını unutmamak gerekir.”

“Türkiye Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü için mücadelesini bu protokolden sonra nasıl aktifleştirecek? Gerçekten Kafkaslarda huzur ve güveni getirecek sonuçlar doğuran bir politika yürütebilecek mi? Attığı bu pozitif adımlarla Avrupa Birliğine yakın bir tarihte girebilecek mi? Türkiye’nin nereye giderse karşısına çıkan ve Türkiye’yi gerçek bir bölgesel güç olmaktan alıkoyan, Ermenilerin Türkiye’ye karşı yönelttikleri sözde soykırım ithamlarından kurtulabilecek mi?” diye soran Resul Guliyev, şunları söyledi:

“Görüldüğü gibi ısrarla ve başarı ile sürdürülmesi gereken diplomatik bir mücadele var. Bu mücadelede iktidarıyla muhalefetiyle Türkiye hariciyesine yardımcı olmak öneriler sunmak, bilgi paylaşmak siyasetin esası olmalıdır. Çünkü konu çok yönlü ilişkileri düzenleyecek niteliktedir. Türkiye-Ermenistan, Türkiye-Azerbaycan, Azerbaycan-Ermenistan, Türkiye-ABD, Türkiye-Rusya, Türkiye-AB daha da çoğaltabiliriz.”

En Çok Aranan Haberler