Türk gemisine uluslararası sularda saldırı

Dışişleri Bakanlığı, dün akşam saatlerinde bir Türk şirketine ait Cook Islands bayraklı, "Tuna-1" isimli kuru yük gemisinin Libya limanina giderken, Tobruk'un yaklaşık 13 mil açığında, uluslararası sularda karadan topçu atışına maruz kaldığını, saldırı üzerine bölgeden uzaklaşmaya çalışan gemiye aralıklarla iki ayrı hava saldırısı düzenlendiği, saldırılarda geminin Türk vatandaşı 3. kaptanının hayatını kaybettiğinin, mürettebattan yaralananlar olduğu, gemide maddi hasar meydana geldiğini açıkladı.

"TÜRK VATANDAŞI 3. KAPTAN HAYATINI KAYBETTİ"

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklama şöyle:

"Dün (10 Mayıs) akşam saatlerinde bir Türk şirketine ait Cook Islands bayraklı, "Tuna-1" isimli kuru yük gemisinin İspanya'dan aldığı alçıpan yükünü teslim etmek üzere Tobruk/Libya limanına giderken, Tobruk'un yaklaşık 13 mil açığında, uluslararası sularda karadan topçu atışına maruz kaldığı öğrenilmiştir. Saldırı üzerine bölgeden uzaklaşmaya çalışan gemiye aralıklarla iki ayrı hava saldırısı düzenlendiği, saldırılarda geminin Türk vatandaşı 3. kaptanının hayatını kaybettiği, mürettebattan yaralananlar olduğu, gemide maddi hasar meydana geldiği bildirilmiştir. Olayda hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyoruz."

"ULUSLARARASI HUKUKTAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAHİL HER TÜRLÜ HAKKIMIZ MAHFUZDUR"

"Uluslararası sularda sivil bir gemiye karşı gerçekleştirilen bu alçakça saldırıyı şiddetle kınıyor, saldırıyı gerçekleştirenleri lanetliyoruz. Bu menfur saldırı ilgili Libya makamları nezdinde şiddetle protesto edilmiş, anılan gemiye ve bölgede bulunabilecek diğer Türk gemilerinin güvenliğine yönelik eylemlerin derhal sona erdirilmesi ve sözkonusu saldırının sorumluları hakkında gerekli hukuki işlemlerin yapılması talep edilmiştir. Anılan gemiye yönelik saldırı kapsamında uluslararası hukuktan kaynaklanan tazminat dahil her türlü hakkımız mahfuzdur. Konu hakkında ilgili uluslararası örgütler nezdinde girişimler yapılmaktadır.

Sözkonusu saldırı, Libya hava ve deniz limanları başta olmak üzere sivil altyapıyı bombalayan, BM gözetimindeki Libya Siyasi Diyalog Sürecine katılan resmi heyetlerin seyahatlerini engellemek için havalimanlarına saldıran, sivil uçakları tehdit eden ve daha önce de olduğu gibi sivil gemilere saldıran kişilerin uluslararası hukuk ihlallerinin yeni bir örneğidir. Bu tür suçları işleyenlerin BM Şartı ve ilgili BMGK Kararları çerçevesinde sorumlu tutulmaları hayati önem taşımaktadır."

TOBRUK YÖNETİMİNDEN AÇIKLAMA: GEMİYİ UYARDIKTAN SONRA VURDUK

“TUNA-1” isimli Türk yük gemisinin Libya açıklarında hem karadan hem de havadan vurulmasına ilişkin konuşan Tobruk hükümetine bağlı ordunun sözcüsü Muhammed Hejazi, geminin, Derna kentine yaklaşmaması için uyarıldıktan sonra bombalandığını söyledi.

Muhammed Hejazi geminin, IŞİD terör örgütünün kontrolündeki Derna kentine doğru seyrettiği sırada, buraya yaklaşmaması konusunda uyarıldığını kaydetti.

Hejazi, "Gemi, Derna kıyılarından 10 mil açıkta vuruldu. Gemiyi Derna limanına yaklaşırken uyardık. Bir mürettebat hayatını kaybetti, bir de yaralı var" dedi.

“GEMİ LİBYA KARASULARINDAYDI”

Saldırıyı şiddetle kınayan Türk Dışişleri Bakanlığı, uluslararası sularda seyrettiğini kaydettiği Cook Islands bayraklı, "Bergen Shipping" firmasına ait geminin Türk vatandaşı olan üçüncü kaptanın öldüğünü açıklamış, saldırının faili olarak isim verilmeden Tobruk hükümetine bağlı askeri güçler gösterilmişti.

Libyalı askeri bir yetkili ise söz konusu geminin, Libya karasularında seyrettiğini öne sürdü. Yine aynı yetkili, gemide yangın çıktığını ve Tobruk limanına çekildiğini belirtti.

GEMİ KAPTANI O ANLARI ANLATTI

Deniz Haber Ajansı'nın gemi Kaptanı Ünal Bilici'den alınan bilgiye göre, kuru yük gemisi "M/V Tuna-1", dün akşam Tobruk'a doğru hareket ettiği sırada Libya'nın yaklaşık 13 mil açığında herhangi bir uyarı yapılmaksızın karadan ağır silah saldırısına uğradı.

Saldırı üzerine gemi acil durum sinyali göndererek karadan daha da uzaklaştı. Acil durum sinyaline Yunanistan, Malta ve Fransa'dan cevap geldi. Yaklaşık 10 dakika sonra ise gemiye hava saldırısı düzenlendi, geminin 3. kaptanı hayatını kaybetti. Gemi, ikinci saldırının yapıldığı yerden 7 mil daha uzaklaştığında üçüncü hava saldırısına maruz kaldı. Saldırılarda, makine dairesi ve mürettebatın acil durumlarda sığındığı yer hedef alındı.

Gemide 8'i Türk, 6'sı Gürcistan ve 1'i de Azerbaycan uyruklu olmak üzere 15 kişilik mürettebat bulunuyordu. Saldırıda geminin Türk olan 3. kaptanı İlker Büyükdere şehit olurken, 3 mürettebatta yaralandı.

Saldırı sonrasında çıkan yangını mürettebat kendi imkanlarıyla söndürmeyi başardı ancak gemide ciddi hasar meydana geldi. Türkiye'ye doğru yola çıkan geminin, 24 saatte Fethiye Limanı'nda olması bekleniyor.

TÜRKİYE İLE TOBRUK ARASINDA GERGİNLİK HAKİM

2011 yılında Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinin ardından kaosa sürüklenen Libya’da iki başlı yönetim belirdi; Batılı devletler başta olmak üzere büyük oranda uluslararası camianın tanıdığı Tobruk hükümeti ve diğer tarafta ise başkent Trablus’taki hükümet.

Başbakan Abdullah el Sani liderliğindeki Tobruk hükümeti Türkiye’yi, Trablus hükümetine silah yardımı yapmakla suçluyordu. Bu nedenle Tobruk ve Türkiye arasında bir süredir gerginlik hakim.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'DEN AÇIKLAMA

BM, Libya açıklarında Türk yük gemisine yapılan saldırıyı kınayarak, olayın nedenine ilişkin derinlemesine soruşturma yürütülmesini talep etti.

BM Libya Misyonu'ndan (UNSMIL) yapılan açıklamada, bir Türk denizcinin ölümü, diğerinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olay kınandı.

Can kaybından duyulan üzüntünün ifade edildiği açıklamada, bu saldırının gerçekleşmesine neden olan gelişmelerin derinlemesine soruşturulması istendi.

Açıklamada, "UNSMIL, Libya'daki tüm askeri aktörlere, operasyonlarında ihtiyatla hareket etmeleri, çatışmalarda sivilleri ve sivil nesneleri hedef almamaları çağrısı yapar" ifadeleri kullanıldı.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq da, AA'nın sorusu üzerine yaptığı açıklamada, Genel Sekreter Ban'ın, Akdeniz'de sivillerin hayatlarının korunması konusunda açıkça uyarılarda bulunduğunu söyledi.

Haq, Akdeniz'de sivillere yönelik her türlü eylemin "endişe kaynağı" olduğunu dile getirdi.