HABER

Türk gençleri, ana dillerini unutuyor

MÜNİH (İHA) - Almanya'nın çeşitli üniversitelerinde çalışan Doç. Dr. Erhan Temel, bu ülkede doğup büyüyen Türk gençlerinin, 'D-ürkçe' tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Gerçekte dil bilimde böyle bir lisan olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Temel, "Sorunun önemini belirtmek için, gençlerimizin Türkçe konuşurken Almanca dil karışımı yapmalarına 'D-ürkçe' adını vermeyi uygun bulduk" dedi. Doç. Dr. Erhan Temel, gençlerin kendilerini, Türkçe olarak, ancak basit olayların anlatımında ifade edebildiklerine dikkat çekerek, "Bunu yaparken de yine, Türkçelerini bilmedikleri kelimeler yerine Almanca kelimeler kullanıyorlar.

Bazen de tüm cümleyi Almanca söyleyip Türkçe devam ediyorlar. Hatta bazı ikinci ve üçüncü kuşaktan öyle insanlarımız var ki, bunların kelime hazinesi, Türkiye'de ancak 7-8 yaşlarındaki bir çocuğunki kadar, hatta daha da az" diye konuştu.

Augsburg ve Münih üniversitelerinde 1998 yılından beri öğretim elemanı olarak görev yapan Doç. Dr. Erhan Temel, İHA muhabiri Saffet Arıkan'a yaptığı açıklamada, 'D-ürkçe' diye tabir ettiği dilin, Türkiye'de konuşulan Türkçeden çok farklı ve Almanya'ya has yeni bir konuşma dili olduğunu belirterek, "İkinci ve üçüncü nesilden hemen hemen herkes, az ya da çok D-ürkçe dilini kullanırlar. Gerçekte dil bilimde böyle bir lisan yok. Sorunun önemini belirtmek için biz, gençlerimizin Türkçe konuşurken Almanca dil karışımı yaparak konuşmalarına D-ürkçe adını vermeyi uygun bulduk" dedi.

TÜRKÇE, BASİT OLAYLARIN ANLATIMINDA KULLANILIYOR Türk gençlerinin, farkında olmadan, Türkçe konuşurken Almanca, Almanca konuşurken de Türkçe kelimeleri ya da cümlerleri karıştırdıklarını anlatan Doç. Dr. Temel, "Bunun nedeni, Türkçelerinin çok yetersiz olması. Üzülerek belirtmeliyim ki, burada üniversite seviyesine gelmiş öğrencilerimizin ana dillerinde kendilerinin de farkında olmadığı önemli sorunları var. Gençlerimiz kendilerini, Türkçe olarak ancak basit olayların anlatımında ifade edebiliyorlar. Ev yaşamıyla ilgili basit olaylar hakkında Türkçe konuşabiliyorlar. Bunu yaparken de yine Türkçelerini bilmedikleri kelimeler yerine Almanca kelimeler kullanıyorlar. Bazen de tüm cümleyi Almanca söyleyip Türkçe devam ediyorlar. Fakat "çevre kirliliği" ya da "ırkçılık" gibi komplike bir konuda Türkçe sohbet edecek öğrencilerimizin sayısı yok denecek kadar az. Hatta bazı ikinci ve üçüncü kuşaktan öyle insanlarımız var ki (20-25 yaşlarında), bunların kelime hazinesi Türkiye'de ancak 7-8 yaşlarındaki bir çocuğunki kadar, hatta daha da az. Üniversite öğrencilerinin yüzde 10-12`sini bu kategoriye sokabiliriz" diye konuştu.

TÜRKÇE KİTAP VE GAZETE OKUYAN ÇOK AZ Doç. Dr. Erhan Temel, sorunun ana sebebini, 'Türkçenin çok az kullanılıyor olmasına' bağladı. Gençlerin kendi aralarında daha çok Almanca konuştuklarını ifade eden Doç. Dr. Temel, "Türkçe kitap ve gazete okuyanların sayısı çok az. Türk televizyonlarında müzik haricinde başka program, özellikle de haberler hiç izlenilmiyor. Türkçe programların ya da filmleri Türkçelerinin yetersiz olduğu gerekçesiyle takip etmiyorlar. Fakat bu geçerli bir gerekçe değil. Bilinçli ve programlı olarak bu tür yayınlar takip edildiğinde yeni kelimeler öğrenilebilir ve bu şekilde ana dildeki eksiklik giderilebilir. İkinci neden de şu: 'Nasıl olsa Almanya da yaşıyoruz, Türkçe konuşmasak da olur' zihniyeti maalesef yaygın. Bu düşünce tarzı tabii ki sağlıklı değil. Zira iki lisan, 'iki insan, iki dünya' anlamına gelir. Zaten böyle düşünenlerin çoğu, kimlik çatışması içinde bulunan yardıma muhtaç kişiler" dedi.
Alman Türkologların yaptığı araştırmanın, 5. nesilden itibaren Almanya'da Türkçenin konuşulmayacağını ortaya koyduğunu vurgulayan Doç. Dr. Erhan Temel, "Zira D-ürkçe, ileri aşamalarda yerini tamamen Almancaya bırakacak. Bu konuda bütün sivil toplum örgütlerine ve kuruluşlara görev düşmekte. Çocukların ve gençlerin Türkçe ana dil eğitiminde hızlı ve ciddi projeler üretilip hayata geçirilmek zorunda" diye konuştu.

ÜNİVERSİTELİLERE TÜRKÇE KURSU Doç. Dr. Temel, üniversitelerde Türkçe ana dille ilgili bir projesinin bulunduğunu kaydederek, "Bu hususta Almanya'da bir ilke imza attık. LMU (Ludwig Maximilian Üniversitesi) Şarkiyat ve Türkoloji Enstitüsü, T.C. Münih Başkonsolosluğu ve başkanlığını sayın Halis Ateş'in yürüttüğü Türk Nakliyatçılar Birliği (TİTAB)'nin ortak projesi, 2003 yaz sömestrisinden beri uygulanmakta. Bu proje dahilinde, Münih'teki üniversite öğrencilerine yönelik olarak, Türkoloji Enstitüsü'nde haftada toplam 6 saat ve iki aşamalı olarak "İki Dilliler İçin Türkçe 1 ve 2" adı altında dersler verilmekte. Derslerin amacı, gençlerimizin Türkçe konuşma, yazma yeteneklerini geliştirmek ve Türkçede karşılaştıkları sorunları ve hataları ortadan kaldırmak. Projenin danışmanlığını, yine aynı enstitünün öğretim görevlilerinden Doç. Dr. Özgür Savaşçı yürütmekte" dedi.

Derslere, lise ve dengi okulların en az 11. sınıfında okuyan öğrencilerin de katılabileceklerini bildiren Doç. Dr. Erhan Temel, başarılı olanlara sertifika verildiğini, yeni kurs döneminin 19 Nisan'da başlayacağını ve bu konuda daha ayrıntılı bilginin, ( erhantemel@hotmail.com ) e-mail adresinden temin edilebileceğini sözlerine ekledi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler