Türk Hukukçu Kadınlar Derneği ‘çocuk Gelinler’ Sorununu Tartıştı

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Sevim Dinçer Cengiz, “Çocuk gelin sayısında dünya sıralamasında BM sıralamasına göre 7’nci sıradayız” dedi.Türk Hukukçu Kadınlar Derneği tarafından ‘çocuk gelinler’ sorununun hukuki, cezai ve psikolojik yönlerinin tartışıldığı bir panel düzenlendi. Panel öncesi çocuk evliliklerini değerlendiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Sevim Dinçer Cengiz, çocuk gelinlerinin aslında çocuk evliliği olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, hem kız çocuklarının hem de erkek çocuklarının çocuk evliliklerine maruz kaldıklarını ifade etti. En çok kızların çocuk yaşta evlendirildiğini vurgulayan Prof. Dr. Cengiz, “Kız çocukları çocuk yaşta evlendirdiklerinde kendilerini savunacak fiziksel güce sahip olamadıkları için tecavüze, şiddete maruz kalıyorlar. 18 yaş dönemi öncesi evlenen ergenlik dönemi dediğimiz dönem, hem fiziksel hem ruhsal gelişimini tamamlanmamış oluyor. Çocuk fiziksel gelişimini tamamlamazsa kendisine uygulanan şiddete karşı koruyamaz. Ruhsal gelişimi de çocuk gibidir. Bu yaşta evlendirilen çocuk gelinlerin organları gebeliği taşıyacak boyutta değildir. Annelerde bu yükü taşıyamadıkları için ölümle sonuçlanıyor. Bu evlilikler de yasal olmadığı için anneler hastaneye götürülemiyor. Bu yüzden doğumları evde yapmaya çalışıyorlar ve buda ölümle sonuçlanıyor” şeklinde konuştu.“Çocuk gelin sayısında dünya sıralamasında Birleşmiş Milletler sıralamasına göre 7’nci sıradayız” diyen Prof. Dr. Cengiz, evlilik için gereken yaşın 17’den 18’e çekilmesi gerektiğini belirtti. Ailelere de eğitim verilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Cengiz, “Ailelere sesleniyorum, bu çocukları evlendirmeyiniz, adları üstünde onlar çocuk” dedi.Çocuk gelinler konusunu hukuki ve cezai açıdan ele alan Avukat Alev Toker ise, “Dini törenle yapılan evliliklerin resmi kaydı yoktur. Eğitim yaşındaki bir çocuk eğitimden yoksun edilmekte ve hayatının ilk suçuna ortak olmaktadır. Bir oyun sahneye konuluyor. Bu çocuk oyun oynarken oyunu sahneye koyan kişiler yetişkinler ve büyükler. Çocukların küçük yaşta kız çocuk olsun erkek çocuk olsun oyuna dahil edilmemesi gerekir. Çocukların suça teşkil edilmemesi gerekir” diye konuştu.Klinik Psikolog Neşe Erol da, “Çocukluğun keyfini yaşayamadan birden evlenerek aile sorumluluğu alan, arkasından da erken dönemde anne olma durumu çocuğu yalnızlaştırıyor” ifadelerini kullandı.