Türk kadını fedakarlıkta sınır tanımıyor

ANTALYA (İHA) - Türk kadını fedakarlıkta sınır tanımıyor. Türk kadını böbrekleri çalışmayan kocasına böbreğini gözünü kırpmadan verirken, Türk erkeği ise karısına böbreklerinden birini vermekte daha fazla zorlanıyor.

Kocasını 'evinin direği' olarak kabul eden Türk kadını, hiç tereddütsüz kararını verirken, erkekler ise kafalarında onlarca soru ile konuya sıcak bakamıyor.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi kayıtlarına göre, 1980 yılından bu yana 194 eş birbirine böbrek verirken, bu sayının 150'sini kadınlar oluşturuyor. 194 eş arasında karısına böbreğini veren erkek sayısı ise sadece 44 olarak belirtiliyor. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde canlı vericiden ilk böbrek nakli 1980 yılında gerçekleştirilirken, eşine böbreğini veren ise bir 'kadın' olarak dikkat çekiyor.

'YARIM İNSAN OLURUM' KORKUSU Organ Nakil Koordinatörü Nilgün Keçecioğlu, bir ailede bir kişinin hasta olması durumunda tüm ailenin etkilendiğine dikkat çekerken, "Bu nedenle kadınların aile düzenini korumak hasta kocasına böbreğini vermekte hiç tereddüt etmiyor" dedi. Kadınların eşlerine olan sevgilerinin de bu kararda etkili olduğunu kaydeden Keçecioğlu, şunları söyledi:

"Kadınlar aile düzenin korunması, hastanelere gitmekten kurtulmak için konuyu daha kolay idrak edebiliyor. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 1980 yılından bu yana 194 eş birbirlerine böbreklerinden birini verdi. Bunların 150'si kadındı. Karısına böbrek veren erkek sayısı ise sadece 44. Bu sayı, erkeklerin böbrek vermekte kadınlar kadar kolay karar veremediğini gösteriyor".

Erkeklerin pek çoğunda böbreklerinden birini vermesi halinde 'yarım insan olurum" düşüncesinin olduğunu ifade eden Keçecioğlu, "Oysa tek böbrekli doğup, uzun yıllar sağlıklı yaşayan pek çok insan var. Tek böbrekli olmak yarım insan olmak değildir" diye konuştu.

NORMAL HAYATINA DEVAM EDİYOR Böbreklerinden birini yakınına veren kişilerin sanıldığının aksine ömür boyu ilaç almadığını kaydeden Keçecioğlu, bu kişilerin normal yaşamlarına devam ettiklerini söyledi. Her sağlıklı insanın yapması gerektiği gibi 6 ayda bir genel kontrolun yeterli olacağını belirten Keçecioğlu, "Böbrek veren kişilerin rutin kontrolün yanı sıra, kalp rahatsızlığı ya da yüksek tansiyon gibi hastalıklara dikkat etmesi gerekiyor. Rastgele ilaç almaması gerekiyor. Ancak bunlar o kişinin tek böbrekli olmasının getirdiği sorumluluklar değil, her insanın yapması gereken şeylerdir" diye konuştu.