YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu

Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin tarihiyle, ecdadıyla büyük olduğunu...

Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin tarihiyle, ecdadıyla büyük olduğunu söyleyerek, "Biz tarihin her döneminde gönüller fethetmekle, mazlumların çağrısına kulak vermekle, mağdurun elinden tutmakla meşhur ve bu surette büyüğüz. Bizi büyük devlet, büyük millet yapan bu vasıflarımızdan asla taviz vermeyiz. O hasletlerin unutulmasına, kurutulmasına müsahade etmeyiz" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da gerçekleştirilen 'Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Genel Kurulu'a ayrıca Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, İçişleri Eski Bakanı Muammer Güler, AK Parti Ankara Milletvekili Tülay Selamoğlu ve AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan da katıldı.

Programın başında Türk Kızılayı'yla ilgili hazırlanan sinevizyon davetlilere izlettilirken, daha sonra ise Türkiye'nin sınır il ve ilçelerinden gelen çocuklar teker teker sahneye gelerek hangi ilden geldiklerini söyledi ve Başbakan Erdoğan'ı selamladı. Minik çocuklar daha sonra ise Başbakan Erdoğan'a çiçek sundu.

"SAĞ ELİN VERDİĞİNİ SOL ELİN GÖRMEYECEĞİ BİR YARDIM ANLAYIŞINI SİSTEMLEŞTİRİYORUZ"

Genel Kurul'da konuşan Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Türk Kızılayı'nın iyilik, merhamet ve sevgi gibi yüce değerleri kendi bünyesinde buluşturduğunu anlatarak, "Bugün Olağan Genel Kurulumuzu gerçekleştirmenin ve sizlerle buluşmanın yanında bir başka güzel tesadüfün mutluluğunu yaşıyoruz. Peygamber Efendimiz'in doğum gününü kutladığımız Kutlu Doğum Haftası'nın ilk günü Olağan Genel Kurul'umuza denk geldi. Ben de bu vesile ile Peygamber Efendimizin şefaatinin üzerimizden eksik olmasın diyorum" şeklinde konuştu.

Adalet, şeffaflık, dayanışma, güven ve Kızılaycılık onurunu Türk Kızılayı'nın merkezine koyduklarını söyleyen Akar, kendilerinin herkesin ulaştığı ve herkese ulaşan Kızılay için çalıştıklarını ifade etti. "Bu ülkenin bir vizyonu var bu ülkenin hedefleri var, bu ülke her alanda başarılı olmak istiyor" diyen Akar, "Şükürler olsun ki, hak ettiğimiz bu noktaya da milletçe koşar adım ilerliyoruz. Ne mutlu bize ki bu vizyon ve hedeflerin mimarı Başbakanımız yanımızda yer aldığı gibi bugün de bizleri yalnız bırakmadı" şeklinde konuştu.

Lütfi Akar, "Biz sağ elin verdiğini sol elin görmeyeceği bir yardım anlayışını sistemleştiriyoruz" diyerek, "İşte bu yüzden insanımız Türk Kızılayı'yla gurur duyuyoruz ve geleceğe güvenle bakıyor" dedi.

"KIZILAY, DÜNYADAKİ ÖRNEKLERİNİN TERSİNE GİZLİ GÜNDEMLE MEYDANDA BULUNMADI"

Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının hemen başında 145 yıl boyunca Kızılay'da görev yapanlara ve hayırseverlere şükranlarını ifade etti. Erdoğan Kızılay'ın faaliyetleri ile ilgili olarak şunları söyledi:

"Kızılay, 145 yıl boyunca sadece ve sadece görevine odaklanan, sadece işini yapan, bunu da sessiz sedasız gerçekleştiren bir kurum oldu. Adeta medeniyetimizin teme ilkelerinden biri olan 'sağ elin verdiğini sol el hissetmeyecek, görmeyecek' düsturunu Kızılay 145 yıl boyunca başarıyla sürdürdü. Dünyadaki bütün örneklerinin tersine Kızılay hiçbir zaman gizli gündemle meydanda bulunmadı. Derinden ilerledi, sessiz çalıştı, propagandaya hiç tenezzül etmedi. Gerek yurt içinde gerek yurt dışında Türkiye insanının yardımseverliğini, alicenaplığını, cömertliğini, misafirperverliğini layıkıyla göstermenin dışında hiçbir niyet taşımadı. Kızılay, ihtiyaç hasıl olmadığı dönemlerde çok fazla hatırlanan kurum olmadı. Ama ihtiyaç hasıl olduğunda ufukta o kırmızı hilal umutla gözlendi. O kırmızı hilal göründüğünde kalplerde umut yeşerdi, gönüller ısındı ve yürekler güven duygusuyla doldu.

Yurt içinde hangi afet bölgesine gittiysek Kızılay'ın o kırmızı hilalinin orada dalgalandığını gördük. Yurt dışında hangi afet bölgesine ulaştıysak Kızılay'ın o hilal-i ahmerinin orada dalgalandığına şahit olduk. Kimsenin gidemediği yerlere, kimsenin ulaşamadığı coğrafyalara, kimsenin umursamadığı bölgelere Kızılay hızla ulaştı, herkesten, her kuruluştan önce cesaretle ulaştı ve muhtaçlara elini uzattı."

"YUMRUK DEĞİL; SÖZ, FİKİR TEZ DAHA ETKİLİ OLUYOR"

Başbakan Erdoğan, Türk Kızılayı'nın yurt içinde afet olan her bölgeye hemen ulaştığını ve gerekli tedbirleri aldığını anlatarak, yurt içinde ve yurt dışında yapılacak yeni yatırımlarla, yeni projelerle Kızılay'ı büyütmeye, her alanda daha hızlı, daha teşkilatlı hale getirmeye devam edeceklerini söyledi. Kızılay'ın daha donanımlı bir genel merkeze sahip olması gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "İnşallah onun da inşasını sağlamak suretiyle genel merkezi ile Kızılay çok daha farklı bir vizyona sahip olacaktır" şeklinde konuştu.

21. yüzyılda büyük devlet olmak için, güç sahibi bir devlet olmak için gerekli kriterlerin çok değiştiğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Geçmişte güçlü ordusu olan güçlü devlet sayılıyordu. Büyük ekonomisi olan büyük devlet kabul ediliyordu. Nüfusu çok olan dünya üzerinde nüfuz sahibi olabiliyordu. Şu anda ise artık bunlara sahip olmak tek başına büyük ve güçlü devlet olmak için yetmiyor. Bugün artık başka kriterler gerekiyor. Örneğin gücünüz, barışa olan katkılarınızla ölçülüyor. Gücünüz eğitime, kültüre, dayanışmaya, paylaşmaya olan katkılarınızla ölçülüyor. Dünya üzerindeki haksızlıklara, eşitsizliklere, adaletsizliklere müdahale kapasiteniz, yanlışı düzeltme iradeniz güç kriteri olarak kabul ediliyor.

Yumruğun ağırlığı değil, sözün, fikrin, tezin ağırlığı dünyada her şeyden daha fazla etkili oluyor. Bugünün dünyasında ülkeler ekonomileriyle ordularıyla olduğu kadar üniversiteleriyle ulusal ve uluslararası eğitim faaliyetleriyle dernek ve vakıflarıyla yardım kuruluşlarıyla fikir ve tezlerini anlatan kitle iletişim araçlarıyla öne çıkıyor. Geçmişte bir kriz bölgesine sizin askerleriniz, ordunuz ne kadar hızlı ulaşıyorsa o kadar etkiliydiniz. Şimdi ise askerden önce, ordudan önce sizin barış mesajlarınızın, uzlaşma ve uzlaştırma çabalarınızın, dayanışma ve yardımlaşma faaliyetlerinizin ne kadar hızlı, ne kadar önce ulaştığı anlam ifade ediyor."

"BİZ TARİHİN HER DÖNEMİNDE MAĞDURUN ELİNDEN TUTMAKLA MEŞHURUZ"

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin son 10 yıl içerisinde çok önemli bir mesafe kat ettiğini belirterek, bir devletin vatandaşa ne şartta olursa olsun yardım etmesi gerektiğini anlattı. Erdoğan, "Bir vatandaşın devlete en fazla ihtiyaç duyduğu an, çaresiz kaldığı andır" diyen Başbakan Erdoğan, "Vatandaş son derece haklı olarak devletin kendisine el uzatmasını bekler. Esasen devlet en zor zamanda vatandaşına ulaşabildiği, ona el uzatabildiği kadar devlettir" dedi.

Vatandaşına sadece asker ve vergi kaynağı olarak bakan devletin zorba bir devlet olduğunu belirten Erdoğan, "Afet ve felaket durumlarında hiç kimseyi dışarıda bırakmadan, hiç kimseyi ihmal etmeden olay yerine ulaşmak ve ihtiyaçları karşılamak zorundayız" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Kızılay'ın faaliyetleri ve Türkiye'ye olan katkılarıyla ilgili olarak şunları kaydetti:

"Şuanda Kızılay, 7 gün 24 saat 9 bölgede, 24 genel afet yönetim merkezi ile 81 ilde 714 Kızılay şubesi ile 12 bin üye, gönüllü ve uzman personeli ile milletin hizmetinde ve teyakkuz halinde. Kızılay son 3 yıl içinde sadece Türkiye'de 761 bin ihtiyaç sahibi vatandaşa el uzattı. 83 milyon liralık operasyon gerçekleştirdi. Afete acil müdahale hazırlık çalışmaları, eğitim çalışmaları da başarılı şekilde yapıldı ve yapılıyor. Yurt içindeki başarılı çalışmaların yanında Kızılay, dünya genelinde de yüzümüzü ağartan, bizi gururlandıran bir performans sergiledi. Son 3 yıl içinde, 31 ülkede Kızılay'ın hilali oralarda dalgalandı. Dünya genelinde 4 milyon 295 bin insana ulaşıldı. 282 buçuk milyon dolarlık operasyon gerçekleştirildi. Doğrudan müdahalenin yanında kızıla 11 ülkenin Kızılay ve Kızılhaç derneklerini desteledi. Onlara eğitim verdi. Özellikle Suriye'den ülkemize gelen sayıları 191 bine ulaşan sığınmacılar için AFAD ile birlikte Kızılay son derece başarılı çalışmalar yürüttü.

Kızılay dünya sathında sadece Türkiye'nin artan gücünü, artan etkinliğini göstermekle kalmadı. İnsanımızın yardım severliğini, dayanışma ve paylaşma iradesini barışa ve huzura yönelik azmini, tüm dünyaya iletti. Kızılay hiç kuşkusuz büyük Türkiye'nin en önemli enstrümanlarından biri oldu. Türkiye, TİKA ile TRT ile, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile, Yunus Emre Enstitüleri ile dünyada adından sıkça söz ettirirken, Kızılay ile de büyüklüğünü, cömertliğini, yardımseverliğini gerçekten gurur verici şekilde sergiledi.

OECD raporlarına göre, Türkiye 2012 yılında resmi dış yardımlarını yüzde 99 artıran bir ülke oldu. 2011 yılında Türkiye'nin resmi yardımları 1 milyar 273 milyon dolar seviyesindeydi. 2012 yılında Türkiye yüzde 99'luk bir artışla 2 milyar 532 milyon dolar resmi dış yardım gerçekleştirdi. Şuanda dünyanın hemen tamamında ay yıldızlı bayrağımızda, kırmızı hilalimizde çok yakından tanınıyor, biliniyor. Barışın, hoşgörünün, yardımlaşmanın sembolü olarak gören herkese huzur veriyor, umut veriyor

Değerli dostlarım. Bir kere şuna hepimiz, 76 milyon olarak her bir ferdimiz gönülden, yürekten inanacağız; biz büyük bir devletiz, büyük bir milletiz. Kim ne derse desin biz tarihimizle büyüğüz, biz ecdadımızla büyüğüz, biz insanlık tarihine, bilim tarihine, sanat tarihine, siyaset ve idare tarihine kattıklarımızla büyüğüz. Biz tarihin her döneminde gönüller fethetmekle, mazlumların çağrısına kulak vermekle, mağdurun elinden tutmakla meşhur ve bu surette büyüğüz. Bizi büyük devlet, büyük millet yapan bu vasıflarımızdan asla taviz vermeyiz. O hasletlerin unutulmasına, kurutulmasına müsaade etmeyiz. Çünkü biz 'komşusu aç iken tok yatan bizden değildir' anlayışıyla büyüdük, böyle bu günlere geldik. Böyle bir ülkenin Kızılayı zayıf olur mu, tabi olmaz ve olmayacak. 780 bin kilometre kare üzerinde ücra, uzak, ulaşılamaz kavramlarını tanımıyoruz ve tanımayacağız. 76 milyona anında ulaşmanın hazırlığı içinde olacağız. Aynı zamanda komşumuz olsun, yakın olsun, uzak olsun, hangi dinden olursa olsun, hangi dilden olursa olsun, hangi renkten olursa olsun Kızılay'ın, AFAD'ın eli her zaman uzanacaktır. Her halka ulaşmak için de her an teyakkuz halinde olacağız."

"MAYIS AYININ SONUNDA GAZZE'DE OLACAĞIM"

Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından ise Suriye sınırına, Somali'ye ve Gazze'ye canlı bağlantılar gerçekleştirildi. O noktalarda bulunan Kızılay temsilcileri Başbakan Erdoğan'a yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verirken, Gazze'ye yapılan canlı bağlantıda ise Gazze Tarım Bakanı konuştu. Gazze'ye yapılan ambargonun Türkiye sayesinde kırıldığını belirten Gazzeli Bakan, "Sizin sayenizde Gazze yalnız değildir ve yetim değildir. Ve sizi çok seviyoruz" diye konuştu. Başbakan Erdoğan ise konuşmasının sonunda Arapça olarak Gazzeli Bakanı selamladı.

Gazze'den yapılan canlı bağlantı sırasında ise Gazze'den gönderilen zeytin dalı ve domatesler bir sepet içerisinde Başbakan Erdoğan'a teslim edildi. Başbakan Erdoğan ise zeytin dalını alarak "Zeytin dalı aynı zamanda özgürlüğün sesidir. Bu özgürlüğün sesi olan zeytin dallarıyla Gazze inşallah en kısa sürede özgürlüğünü yakalayacaktır" dedi. Başbakan Erdoğan, Gazze ile yapılan canlı bağlantı sırasında ise "Mayıs ayı sonunda inşallah Gazze'de olacağım" dedi.

Başbakan Erdoğan programın sonunda ise Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer'e madalya taktı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler