Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Avrupa Barınma Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan testlerden birinci çıkan ve seri üretimine başlanacak olan kendi kendine yeten çadır ile artık çadırların içinde soba yanmayacağını, insanların yangın ve karbonmonoksit zehirlenmesinden hayatını kaybetmeyeceğini söyledi.Türk Kızılayı’nın Olağan Genel Kongresi, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen delegelerin ve davetlilerin katılımıyla Ankara’da gerçekleşmiş ve delegelerin çoğunluğunun oyunu alan Dr. Kerem Kınık genel başkan seçilmişti. Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, gazetecilerle bir araya gelerek yapacağı çalışmaları ve projelerini anlattı. Kınık, 11 kişilik yönetim kurulu ve 5 kişilik denetim kurulu ile 3 yıllığına Türk Kızılayı Derneği’nin yönetim sorumluluğunu aldıklarını ifade ederek, "Yönetim Kurulumuzun, profesyonel ekibimizin destekleriyle bir stratejik eylem planı hazırladık. İnsanlığın pek çok krizle yüzleşmiş olduğu günümüzde insani yardımın da bu krizlerle sıklığını, yaygınlığını arttırması gerekiyor" şeklinde konuştu."Dünyada bugünkü göçmen trafiğinin çok riskli bir şekilde devam ettiğini her gün gözlemliyoruz" diyen Kınık, "Akdeniz’de, Ege’de 2015 yılı içerisinde maalesef 4 bine yakın insanı o suların içerisinde kaybettik. Bugün Suriye’deki yaşanan 1863’üncü gününde olan büyük insani krizde Kızılay’ın çok boyutlu faaliyetleri var. Bu faaliyetlerin en başında bütün dünyanın Suriye’nin içerisine göndermiş olduğu insani yardım malzemelerine lojistik destek sağlamasıdır. Bunun ötesinde Türkiye içerisinde mülteci kardeşlerimize yapmış olduğumuz çok boyutlu yardımları var" ifadelerini kullandı.Kınık, Avrupa’daki mevkidaşlarına sitemli olduklarını vurgulayarak, "Türkiye’ye söz verilen insani yardımın arttırılarak bu konuyla ilgili mekanizmaların kolaylaştırılması ve Türkiye’deki ihtiyaç sahibi mültecilere bu insani desteğin bir an önce ulaştırılması" diye konuştu.“YILLIK 2,5 MİLYONU AŞAN ÜNİTE KAN İHTİYACIMIZ VAR”Yeni hedeflerini anlatan Kınık, şu bilgileri aktardı:"Kızılay, 7 gün, 24 saat, 365 gün Türkiye’nin her noktasına, Cizre’sine, Silopi’sine, Dar Geçit’ine bu kanı ulaştırıyor. Yıllık 2,5 milyonu aşan ünite kan ihtiyacımız var. Son dönemde Kızılay, ’Güvenli Kan Temini’ projesiyle Türkiye’deki kanın tümünü bağışçılarından düzenli olarak toplayan ve ihtiyaç sahibi noktalara, hastanelere bunu ulaştıran bir kurum olarak inşallah anılacak, dileğimiz budur."AFET HİZMETLERİ"Afet hizmetleri özellikle afete müdahale noktasındaki yaklaşımımızı uluslararası kapasite noktasında arttıracağız" diyen Kınık şunları söyledi:"Afet müdahalesinden önce afete hazırlık noktasındaki toplumsal bilinçlenmeyi arttırarak yaklaşımımızı 2016-2017 yılları içerisinde sergilemeyi amaçlamaktayız. Bu çerçevede özellikle MEB ile birlikte yürüttüğümüz bir protokol var. Bu protokolün sonuçlanması neticesinde Kızılay, Kızılaycılık artık bir müfredat olarak okullarımızda çocuklarımıza okutulacak."Kınık, "Göç hizmetleri yeni bir hizmet alanı. 25 mülteci barındırma merkezimiz dünyanın en iyi şartlarındaki mülteci kampları. Türkiye’deki mültecilere yönelikte uyum merkezleri açacağız" dedi.SOSYAL HİZMETLERAktif kalkındırmaya geçiş ve yoksullukla savaşacaklarının altını çizen Kınık, şunları söyledi:"Yeni dönemde özellikle bölgesel mikro kalkınma projeleri uygulayacağız. Bu dönemde özellikle yoksulluğu ortadan kaldırmaya yönelik bir seferberlik başlatmak arzusundayız. Uluslararasılaşma hedeflerinden özellikle 2017 yılında İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu’nun başkanlığına adayız. Amacımız Kızılay ve Kızılhaç hareketinin sahada daha etkili bir hale getirmek için insani yardım sektöründe bütçesel etkinliğiyle daha iyi bir noktalara getirebilmek için bu gündemi oraya taşıyabilmek için krizin tam ortasında bulunan Türkiye Kızılay Derneği ile birlikte bu ivmeyi federasyonun içine taşımayı hedefliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın İslam İşbirliği Zirvesi’nde, İstanbul’da yapmış olduğu bir öneri vardı. Ortak Kızılay önerisi, bu bizimde desteklediğimiz ve heyecanlandığımız bir çalışma olacak. Bu konuda ilk adımlarımızı 23-24 Nisan’da İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Dünya İnsani Zirvesi’nde atıyor olacağız. Gençliğimiz bizim en önemli faaliyet yürüteceğimiz kesim bu anlamda özellikle dezavantajlı bölgelerdeki yurt imkanlarını arttıracağız."BESLENME SAĞLIĞI MERKEZLERİKızılay olarak beslenme noktasındaki özellikle kuraklık ve açlık krizlerinin etkilemiş olduğu Afrika ülkelerinde bu dönemde beslenme sağlığı merkezleri açacaklarını belirten Kınık, "UNİCEF’le, WHO ile işbirliği halinde özellikle bebeklere ve annelere yönelik tıbbi beslenme sağlık hizmetleri vereceğiz" şeklinde konuştu.HEMŞİRELİK VE HALK SAĞLIĞI OKULLARI"Kızılay Hemşirelik Okulu geleneğini uluslararası bir halk sağlığı fikrine dönüştürüyor" diyen Kınık şunları aktardı:"Uluslararası Kızılay Hemşirelik Okulları ve Halk Sağlığı Okullarını açacağız. Bunun ilki Mayıs ayında Somali’de açılacak."İlaçlı cibinlik, Hospice (Destek Evi), Geriatri (Yaşlı Bakım Merkezi), Kızılay Akademisi, Gönüllü İlişkileri Yönetimi, Bağış ve Kampanya Yönetim Sistemi, Program ve Fon Geliştirme Birimi, Kızılay AR-GE Merkezi gibi daha birçok çalışmanın anlatıldığı toplantıda en çok dikkat çeken proje Kızılay’ın yeni üretime geçtiği yanmaz Kızılay çadırları oldu.KIZILAY’IN YANMAZ ÇADIRLARITürk Kızılayı’nın ürettiği yanmaz çadırların sentetik malzemeden yapıldığını belirten Kınık, "En güzel tarafı da şudur ki pet şişelere kullanılan malzemeler bu pet şişelerin toplanmasıyla, geri dönüşümüyle elde edilen polyestere dönüştürülüyor ve doğadan aldığımız pet şişelerden elde ettiğimiz polyesterler yün keçesi gibi bir kumaşa dönüştürülüyor. Bu keçe içine katılan bazı kimyasallarla birlikte çok yüksek ses ve ısı izolasyonu edinmekte. Bu kumaş yanmıyor, geç tutuşuyor. Bu çadırlarımız tabanına serdiğimiz keçe ile 70 derece ısıya kadar çıkan bir kalorifere dönüşüyor. Kendi kendine yeten bir çadır var. İçinde soba yanmayacak, karbonmonoksit zehirlenmesinden insanlar hayatlarını kaybetmeyecekler. Bu kendine yeten çadırlar Avrupa Barınma Araştırmaları Enstitüsü tarafından testlere tabii tutuldu. Farklı çadırlarla birlikte Moğolistan’da bir kış geçirdi -30’larda ve bu testten 10 çadır arasından birinci olarak çıktı ve biz bunun seri üretimine geçiyoruz. İlk siparişlerimizi de Lüksemburg Kızılhaçı’ndan aldık" diye konuştu.KAYNAK NASIL SAĞLANACAK?Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularına cevap veren Kınık, bir gazetecinin Kızılay’ın gönüllülük esasına dayandığını ama bunlar için çok ciddi kaynak gerektiğini ve kaynağın yetip yetmediğine ilişkin sorusuna, " "Kızılay maden suyu satışlarından elde edilen gelirlerle ve bağışlarla faaliyetlerini sürdürüyoruz. Ama hedeflerimizi büyüttük, gerek kurumsal kaynaklara ve sosyal sorumluluk anlamındaki kaynaklara tabii ki bağışçılarımızın desteklerini arttırmasına ihtiyacımız var. Kamudan destek bekliyoruz. Uluslararası fon noktasında da BM ve AB olmak üzere büyük fon sağlayıcılarının bu fonları hakkaniyetle dağıtmalarını bekliyoruz" cevabını verdi.ÇADIRLARIN MALİYETİ“Çadırların maliyeti, ihraç yapılıp yapılmayacağı ve pet şişe kampanyası düşünülüyor mu?” sorusu üzerine ise Kınık, "Raflardaki çadırlar kullanıldıkça bu çadırlar onların yerine geçecek. İlk üretimimizi yaptık ve ihracatımızı gerçekleştiriyoruz. 190 Kızılay ve Kızılhaç arasından kendi milli üretim kapasitesi olan iki kuruluş var. Birisi İran Kızılayı ve Türkiye Kızılayı. Bu geleneksel çadırların raf ömrü kısa olduğu için maliyet açısından yeni üretilen çadırlarımızın sahadaki ve raftaki ömrü uzun ve dinamik maliyeti pamuk çadırlarımızın maliyetinin altında. Çadırların seri üretimine geçtikten sonra pet şişeyi bir kampanyaya dönüştürebiliriz" cevabını verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz