Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, çözüm sürecine ilişkin, "Çözüm süreci için terör örgütünü ve liderini meşru muhatap konumuna koymak sakıncalıdır. Silahlı güçlerini sınır dışına çekme taahhüdünü yerine getirmeyen terör örgütü, Suriye'deki uzantısıyla yeni kazanımlar elde etmiştir" dedi. Öz, Erenler ilçesindeki bir otelde düzenlenen Türk Ocakları Marmara Bölge Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türk Ocakları olarak Türk milletinin yükselmesi için çalıştıklarını anlattı. Türkiye'nin iç ve dış gündeminin, birbiriyle ilişkili konular etrafında şekillendiğine işaret eden Öz, "Esas olarak Suriye ve çözüm süreci Türkiye gündeminde bulunuyor. Diğer konular da bu ikisinin etrafında şekilleniyor. Suriye'de yaşananlar Ortadoğu'yu dizayn etmeye çalışanların güç mücadelesidir. Türkiye, İslam dünyası üzerinden yürütülen bu hegemonya savaşında tavır geliştirmek durumundadır. Türkiye, bunu yaparken kendi tarihine bakmalı ve buna göre strateji belirlemelidir" diye konuştu. Öz, Türkiye'nin İslam dünyasında çok önemli bir göreve sahip olduğunu ancak bu görevi yaparken Türk dünyasını da göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin, Türk dünyasından elde edeceği güçle çok önemli bir ülke konumuna gelebileceğine işaret eden Öz, "Orta Asya'da, yabancı ülkelerin politikalarını inceleyerek etki alanımızı geliştirmek Türk dünyası ve İslam alemi arasındaki kardeşlik bağını güçlendirmek durumundayız. Ortadoğu'daki komşularımızla sıfır sorun sloganından geldiğimiz nokta ibret vericidir. İran ve Suriye'ye karşı dostane politika yürüttüğü zaman Türkiye'yi eleştirenler, aramız açılınca tam tersi bir görüş takındılar" ifadesini kullandı. Prof. Dr. Öz, Türkiye'nin bağımsız ve dengeleri göstererek Türk-İslam aleminin çıkarlarını ön planda tutan bir strateji yürütmesi gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti: "Çözüm süreciyle ilgili de en başından beri uyarılarımız sürüyor. Çözüm süreci için terör örgütünü ve liderini meşru muhatap konumuna koymak sakıncalıdır. Silahlı güçlerini sınır dışına çekme taahhüdünü yerine getirmeyen terör örgütü, Suriye'deki uzantısıyla yeni kazanımlar elde etmiştir. Türkiye, etnik ve mezhep ayrımı yapmadan tüm yurttaşlarını kucaklamalıdır. Etnik grupları, siyaseten rekabet eder konuma getirmemeliyiz. Bu politika nedeniyle devletine bağlı Kürt ve Zazalar arasında da bir rekabet oluşacak ve bu çok tehlikeli olacaktır." Öz, bu topraklarda Türklüğün kuşatıcı bir kimlik olduğuna vurgu yaparak, "Etnik değil, medeniyet kimliğidir. Türk milletini oluşturan her unsur, azizdir. Bu unsurların farklı ana dilleri olabilir ancak bu milletin dili Türkçe'dir. Türkçe, ortak dilimizdir. Farklı ana dilleri olanların önündeki engeller kaldırılmıştır ancak eğitim ve öğretim dili tek olmalıdır. Devlet dili Türkçe'dir. Eğitim dilinde, farklı dillere yer verilmesi çok tehlikeli adımlara neden olacaktır. Bunun önünü alamazsınız. O nedenle tek devlet dili olarak da tek dil esasını korumamız gerekir" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz