Türk Ocaklarında ‘türk Dili Ve Kültürü’ Tartışıldı

Samsun Türk Ocakları, “Türk Dilinin ve Kültürünün Kimyasına Dair” adlı konferans düzenlendi.

Samsun Türk Ocakları, 100. Yıl Sonbahar Konferans Programları çerçevesinde şube binasında bulunan Dr. Fethi Tevetoğlu Salonu’nda “Türk Dilinin ve Kültürünün Kimyasına Dair” adlı konferans düzenlendi.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Türk Ocakları Samsun Şube Başkanı Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, Canik Belediye Başkanı Osman Genç’in Amazonlar ile ilgili yaptığı açıklamalara katıldıklarını söyledi. Başkan Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, “Bu bölge Selçuklulardan günümüze gelen bir bölgedir. Bu bölgede bizler Amazonların yaşadığını zannetmiyoruz. Bu konularda tarihçiler bile aynı mesajı veriyorlar. Ben Canik Belediye Başkanı Osman Genç’in bu konuda ki görüşlerine katılıyorum” dedi.

Konferansa konuşmacı olarak katılan emekli OMÜ Öğretim Görevlisi Halistin Kukul ise Samsun’da “Amazon” diye bir şeyin olmadığını söyledi. Halistin Kukul, “Samsun’da bu Amazon ve Amisos konusu birçok kez yazıldı ve tartışıldı. Bu konuyu ben makalelerimde de yer verdim. OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu da bu konuda beyanlarda bulunmuştur. Yani Samsun’da Amazon diye bir şey olmadığı ispatlamıştır” diye konuştu.

Türk dilinin dünyanın en güzel ve en zengin dillerden birisinin olduğunu söyleyen Halistin Kukul, Türkçeyi İngilizce ve Fransızca kelimelerin zayıflattığını belirterek durumun Türk dilini çıkmaza soktuğunu söyledi. Halistin Kukul, “Dile bağlı olarak, Türk milletinin ana çekirdeğini oluşturan ahenkte zedelenmektedir. Sokaklarımız maalesef yabancı kelimelerle donatılmıştır. Bu hüzün vericidir ve yetkililer bu konuya müdahale etmemektedir. Samsun’da bile 20’nin üzerinde ‘Amisos’ 25’e yakın ise ‘Amazon’ isimli firma bulunmaktadır. Yaptığımız çalışmalarda bu durum bütün Türkiye’de korkutucu seviyede olduğunu tespit etmiş durumdayız. Dinin kimyasal bozulması aslın inkarıdır. Eurovision şarkı yarışması bu bozulmanın bir örneğidir. Bunlar hem dilimizin hem de kültürümüzün kimyasını, yani özünü tahribe yöneliktir” şeklinde konuştu.