Türk Sineması’nın kendine hayran bırakan 4 yakışıklı jönü

1938, Ankara doğumlu oyuncu, senarist, yapımcı ve yönetmen olan ünlü sinema jönü Kartal Tibet, Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro mezunudur. Uzun yıllar Ankara’da tiyatro oyunculuğu yapan Tibet, Karaoğlan: Altay'dan Gelen Yiğit adlı sinema filminde başrol oynadı. Tosun Paşa filmiyle 1976 yılında oyunculuğu bırakıp yönetmenliğe başladı. Kariyeri boyunca yüzlerce projede rol alan ve bir o kadar proje yazan ve yöneten yakışıklı jönümüz Ediz Hun, başarıları ve yakışıklılığıyla adından her zaman söz ettirmiştir.

1940 yılında İstanbul - Cihangir’de doğan Ediz Hun, Avusturya Lisesi'ni bitirdikten sonra Norveç'e giderek Oslo ve Trondheim Üniversitesi'nde biyoloji ve çevre bilimleri fakültesinden mezun oldu. Türkan Şoray ve Hülya Koçyiğit'le başrolünü oynadığı "Genç Kızlar" adlı filmle sinema dünyasına adımını attı. Almanca, Norveççe, İngilizce olmak üzere üç dil bilen Ediz Hun, başarılı sinema hayatının dışında aynı zamanda eski miletvekilidir.

Asıl adı Fahrettin Cüreklibatır olan Cüneyt Arkın, 1937 Eskişehir doğumludur. Sinemada canlandırdığı "Malkoçoğlu" karakteri sayesinde bu lakap ile anılır. 1963'te Halit Refiğ'in teklifiyle sinema oyunculuğuna başlamasıyla beraber iki yıl içinde 20’den fazla filmde rol almıştır. 1964’te Gurbet Kuşları filmindeki kavga sahneleriyle kariyerinde kırılma noktası yaşayıp aksiyon filmlerinde rol almaya başlayan Arkın, sonrasında aldığı akrobasi eğitimlerinin ardından Türk sinemasına yeni bir tarz getirdi. Romantik jön olarak başladığı sinema kariyerine avantür filmlerin aranan oyuncusu olarak devam etti. Kariyeri boyunca komediden maceraya, romantikten toplumsal içerikli yüzlerce filmde rol almıştır.

Milyonların sevgilisi, Türk sinemasının usta oyuncularından yakışıklı jönümüz Tarık Akan’ın gerçek adı Tarık Tahsin Üregül’dür ve 1949 İstanbul doğumludur. Oyunculuğun yanı sıra yapımcılık, yazarlık ve senaristlik de yapmıştır. 1971 yılında Emine adlı sinema filminde rol alarak oyunculuk kariyerine adımını atmıştır. 1970'li yıllarda oynadığı filmlerle adından sıkça söz ettirmiştir. Görünüş, stili ile 70'li yıllara damgasını vurarak Yeşilçam'ın büyük jönleri arasına adını yazdırmıştır. 1977 yılında başrollerini Melike Demirağ ve Tuncel Kurtiz ile paylaştığı Sürü adlı filmde bilinen yıllardaki tarzından uzaklaşmıştır. Bu yıllardan sonra toplumsal içerikli filmlerde yer almaya başlamıştır. Akciğer kanseri olan Akan, tedavisini İstanbul'da sürdürmekteyken 16 Eylül 2016 tarihinde hayatını kaybetmiştir.