Türkiye’nin Balkanlar politikası ve bu çerçevede bölge ülkeleriyle hızla gelişen ilişkiler, ilgi uyandırıyor. The Economist dergisi, soykırım suçlamasıyla hala aranan Sırp komutanı Ratko Mladiç'in 1995 yılında Srebrenitsa'ya girerken kenti "Türklerden" kurtardığını söylediğini anımsatarak “İronik bir biçimde Türkiye, şimdi Sırbistan’ın yeni en iyi dostu gibi görünüyor” dedi. Dergi, Sırbistan’ın, AB üyeliği hedefi ulaşılamaz gibi görünürse Rusya, Çin ve Türkiye ile ilişkilerini daha da yoğunlaştıracağını kaydetti.
The Economist dergisi, Sırbistan’ın hem geçmişe, hem de geleceğe baktığı görüşünü desteklemek amacıyla çeşitli örnekleri verdiği analizinde Türkiye ile Sırbistan arasındaki gelişen ilişkilere de vurgu yaptı. Hala Lahey’deki uluslararası savaş suçları mahkemesince soykırım suçlaması ile aranan Sırp tomutanı Ratko Mladiç’in, 1995 yılında Srebrenitsa'ya girerken kenti “Türkler”den kurtardığını söylediğini anımsatan dergi şöyle devam etti:
“İronik bir biçimde Türkiye, şimdi Sırbistan’ın yeni en iyi dostu gibi görünüyor. Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Belgrad’ı ziyaret etti. İki ülke arasında, vizelerin kaldırılması dahil, bir dizi anlaşmalar yapıldı. Serbest ticaret anlaşması da Eylül ayında yürürlüğe girecek. Sayın Tadiç’in (Sırp Cumhurbaşkanı) eşliğinde Boşnakların çoğunlukta olduğu ve ikilinin bir Türk kültür merkezinin açılışını yaptığı, Sırbistan’ın güneybatısındaki Sancak’ı ziyaret etti. Son bir yılda Türkiye, Batı Balkanlarda aktif bir rol oynamaya başladı ve Bosna’da Sırplarla Boşnakları, Sancak’ta da rakip Müslüman gruplarını barıştırmaya çalışıyor.”
İngiliz dergisi, Uluslararası Adalet Divanı’nın Kosova’nın bağımsızlık ilanına ilişkin görüşünü 22 Temmuz’da açıklayacağını, bunun ardından Sırbistan’ın, BM Genel Kurulu’ndan Kosova’nın statüsüne ilişkin müzakerelerin başlatılmasını talep etmeyi planladığını anımsattı.
Sırbistan’ın, geçen Aralık ayında AB adaylığı için başvurduğunu ancak Sırbistan’ın Kosova konusunda sorun yaratması halinde Almanya ve başka AB ülkelerinin, başvurusunu dondurmak için “mükemmel bir bahane” bulmuş olacağını kaydeden dergi, analizi şöyle noktaladı:
“Sayın Milosavljeviç, Sırbistan’ın başlıca stratejik hedefinin, AB üyeliği olmayı sürdürdüğünü söylüyor ancak bu ulaşılamaz gibi görünmeye başlarsa ülkesi, Rusya, Çin ve Türkiye ile ilişkilerini daha çok yoğunlaştıracak. Oysa, Türklerin, 500 yılı aşkın bir sürenin ardından Balkanlardan çıkarılmasının birinci yüzyılı, iki yıl sonra dolacak."(ANKA)