HABER

Türk tekstilini zor günler bekliyor

ANKARA (İHA) - Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan "2005 Sendromu Raporu" göre, 2005 yılı başında tüm dünyada tekstil ve konfeksiyon ürünlerine uygulanan kotaların kaldırılacak olması nedeniyle Türk tekstil ve hazır giyim sektörünü zor günlerin beklediği belirtildi.

Rapora göre, kotaların kalkması Türkiye'nin ihracat pazarındaki rakiplerinin artmasına, diğer taraftan pazar payının daralmasına yol açacak. Enerji maliyetlerinden vergilere kadar Türk sanayisinin rekabet şansını yükseltecek her türlü girdinin ucuzlatılması, maliyetinin düşürülmesi gerektiğine dikkat çekilen raporda, üretimin yüzde 70'inin ihraç edenTürk hazır giyim sektörünün, son 6 yılda 10 milyar dolarlık ortalama ile Türkiye ihracatının da motoru durumunda olduğu vurgu yapılıyor.

Türk tekstil sektörünün son 6 yılda, 6 milyar 350 milyon dolarlık ürün ihracatı gerçekleştirdiği kaydedilirken, Avrupa Birliği piyasasının ise Türkiye'nin en çok zorlanacağı pazar olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, AB'nin hem kotaları kaldırması hem de pazarın daha çok Çin, Hindistan, Pakistan, Tunus ve Fas mallarına açılmasının Türkiye'nin lehine gelişmeler olmadığı, bunların yanısıra Türkiye'nin, Ukrayna, Macaristan, Polanya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya menşeili ürünlerle rekabet etmek durumunda kalacağı bildirildi.

Kotaların kalkması nedeniyle AB pazarında yaşanacak gerilimin Türkiye'yi ABD pazarında da beklediği belirterek, şu ifadelere yer verildi:

"ABD'nin konfeksiyon tedarikinde kendi payını 1995'teki yüzde 38'den 2010'larda yüzde 4'e çekmesi, aynı şekilde 1995'te yüzde 44 olan tüm dünyaya açık pazarın

2010'larda yüzde 58'e kadar genişlemesi öngörülüyorsa da Türkiye'ye getirisi olmayacak. Çünkü 2010'larda ABD'ye yakın üretim bölgesi olarak karayıp ülkeleri, Meksika ve Brezilya öne çıkıyor. ABD pazarı da Çin, Hindistan, Pakistan, Hong Kong, Endonezya, Malezya, Filipinler, Güney Kore, Tayvan, Tayland, Vietnam, gibi ülkeler avantajlı durumda olacak."

Raporda, özellikle ekonomik krizden sonra kamu finansman açığını kapatmak için vergileri diğer yandan akaryakıt, elektrik, su gibi girdiler üzerindeki dolaylı vergileri artırılırken diğer yandan KDV, Kurumlar ve Gelir vergilerini yükseltmesinin Türk sanayisini rekabet edemez duruma getirdiğine vurgu yapılıyor.

ATO Başkanı Sinan Aygün, 2005 sendromunun, Türkiye'de GSMH'nin yüzde 12'sini, istihdamın yüzde 10'unu, ihracatın yüzde 37'sini gerçekleştiren tekstil sektörünü ciddi bir tehditle karşı karşıya bıraktığını belirterek, "Tahrip gücü yüksek bir bomba ile karşı karşıyayız" dedi. Aygün şunları söyledi:

"2005 sendromu, hazırlığı olmayan ülke sanayilerini batırabilecek ciddi bir tehdit iken hazır olan ülkeleri ve onların sanayilerini hayal edemeyecekleri kadar engin edebilecek ciddi bir fırsattır. Türkiye maalesef hiçbir hazırlık yapmayarak, ekonomisini ve sanayisini koruyacak hiçbir önlem almayarak olayların akışına kendisini bırakmış durumdadır."

2005 yılıyla birlikte ihracatta ciddi azalma, ithalatta ise patlama yaşanmasının sürpriz olmayacağının altını çizen Aygün, bugün ihracatta yaşanan artışın suni olduğunu, ihracatın ithalata bağlı olarak arttığını dile getirdi.

En Çok Aranan Haberler