Türk Telekom, sabotajların arttığına dair bir basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle: Şirketimiz, Haber İş Sendikası ile yürütülen Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde sözleşmenin kapsamı, ücret artışı, ücret farklılığının giderilmesi gibi birçok konuda olumlu bir yaklaşım izlemiş olmasına rağmen Sendika'nın olumsuz ve dayatmacı yaklaşımı bu günlere gelmemize neden olmuştur. Grev anayasal bir haktır ve çalışanlarımızın bu hakkı kullanması şirketimiz tarafından saygıyla karşılanmaktadır. Ancak 15. gününe girdiğimiz süreçte bugüne kadar yaşananlar, çalışanların yasal hak arama zemini olan grevin başka zeminlere çekilmeye çalışıldığını göstermiştir. Bu çabaları üzüntüyle takip ettiğimizi belirtirken grev hakkını sağduyulu bir şekilde kullanmakta olan çalışanlarımızın da aynı üzüntüyü paylaştığını biliyoruz.
Sabotaja bir suçüstü daha
Haber İş Sendikası ile yürütülen ve anlaşmazlıkla sonuçlanan görüşmelerin ardından şirketimizin fiber optik kablolarına ve saha dolaplarına yapılan saldırılar devam etmektedir. Özellikle Gaziantep, Ankara ve İstanbul illerindeki sabotajlar ile ilgili tanık ifadeleri ve ihbarları sonrasında güvenlik güçleri tarafından gözaltı ve sorgulamalar gerçekleştirilmiş olup, soruşturmalar sürmektedir. Bunlara ek olarak önceki gece Erzurum'da şirketimize ait saha dolabını tahrip etmekte olan bir Yardımcı Hizmet Elemanı, güvenlik güçleri tarafından suçüstü yakalanmıştır. Sendika üyesi olan ve greve katılmış bulunan bu kişi hakkındaki soruşturma adli makamlarca sürdürülmektedir.
Şu ana kadar Türkiye genelinde gerçekleştirilen sabotaj sayısı 400'ü aşmış olup bunlara ilişkin olarak Cumhuriyet Savcılıkları, Kolluk Kuvvetleri ve Çalışma Bakanlığı Bölge Çalışma Müdürlüklerine 180'den fazla sayıda başvuru ve şikayette bulunulmuştur. Bu tür hukuka aykırı eylemlerin faillerinin yakalanarak hak ettikleri şekilde cezalandırılmaları için şirketimizce yapılan şikayetler üzerine gerek güvenlik güçleri, gerek adli makamlar tarafından inceleme ve soruşturmalar başlatılmıştır.
Haberleşmenin ana omurgasına zarar vermeyi hedefleyen bu eylemlerin grevde olan sağduyulu çalışanlarımız tarafından da onaylanmadığını biliyor ve izliyoruz.
Yüz milyonlarca YTL kayıp söz konusu
Sabotaj olaylarının meydana geliş şekline baktığımızda bunların tesadüfi olaylar veya adi hırsızlık olayları olmadığı, hem seçilen lokasyonlar hem de zararın veriliş tarzı itibarı ile teknik bilgiye sahip kişiler tarafından yapıldığı şeklinde güçlü bir kanaat oluşmuştur. Bu kanaatimiz Gaziantep, Ankara, İstanbul ve Erzurum illerimizde gerçekleşen olaylarla daha da güçlenmiştir.
Dikkatle üzerinde durulması gereken bir başka husus da, grev kararının uygulanmaya başlaması ile birlikte, daha önce Türk Telekom şebekesinde pek karşılaşılmayan bir durum olan sabotaj olaylarının organize bir şekilde baş göstermiş olmasıdır. 16 Ekim 2007 tarihi saat 03.00'te tarafların anlaşamayarak görüşmelere son vermelerinin hemen akabinde, neredeyse dakikalar sonrasında, ülkemizin güvenlik, asayiş, sağlık ve ekonomik çıkarları açısından hayati önemi haiz olan kritik noktalardaki telekomünikasyon altyapısına karşı faili meçhul sabotaj eylemleri gerçekleştirilmiştir. Bu sebeple, şirketimizin sabotaj sonucu oluşan arıza sayısında, grev öncesine göre büyük oranda artış görülmüştür. Şirketimiz söz konusu sabotaj eylemleri sonucu ortaya çıkan arızaların giderilmesi, kamu sağlığı ve güvenliği ile halkımızın ve şirketimizden hizmet alan kamu ve özel kurumlarının zarar görmemesi için tüm olanakları seferber etmiş ve bu arızaların büyük kısmını tüm engellemelere rağmen zamanında gidermiştir.
Yapılan sabotajların 200'ü yurtiçi ve yurtdışı veri ve ses trafiğini taşıyan ana arterlerdeki fiber optik şebekeyi hedef almıştır. Bu suretle ana arterin üzerindeki trafiğin kesilmesi ve haberleşmenin durması hedeflenmiştir. Ayrıca 237 adet saha dolabına çeşitli şekillerde zarar verilmiştir. Gerek fiber optik kabloların top yekun yenilenmesi gerekse saha dolaplarının onarılması ve değiştirilmesi başta olmak üzere yapılan sabotajlar dolayısıyla yüz milyonlarca YTL'lik bir kayıp söz konusudur.
Bugüne kadar 237 bin adet ev ve iş telefon abonesi bu kesintilerden etkilenmiş ve bu arızaların 152 bin adeti giderilmiştir. ADSL hatlarında oluşan arıza sayısı 53 bin olurken bu sayının 44 bin adetlik kısmı onarılmıştır. Grevde olmayan kapsam dışı personelimizin üstün çalışmaları sonucunda bu arızalar mümkün olan en hızlı şekilde giderilmeye devam edilmektedir.
Çalışanlarımızın anayasal hakkı olan grev hakkına saygı duymakla birlikte, grev hakkının kanuna, iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamayacağını da belirtmek isteriz. Ayrıca, grev yaparken kamu hizmetine tahsis edilmiş olan telekom şebekesine zarar vermenin Türk Ceza Kanunu tarafından suç sayılmış ve failleri 3 yıla kadar hapis ile cezalandırılması hükme bağlanmıştır.
Müşteriler işyerine sokulmuyor
Faili meçhul sabotaj olaylarının yanı sıra, maalesef yurdumuzun çeşitli yerlerinde grev uygulaması sırasında, greve katılan bazı çalışanların bir takım hukuka aykırı eylemlere tevessül ettiğine ilişkin bilgiler almaktayız. Özellikle greve katılmayarak işlerine devam eden çalışanlarımızın ve müşterilerimizin işyerine giriş ve çıkışlarına müdahale edildiği, özellikle sabotaj sonucu ortaya çıkan arızalara gece gündüz demeden müdahale eden ekiplerimizin çalışmalarının engellendiği, hatta darp ve şiddete başvurulduğu hususları vaki olup, konuyla ilgili her türlü yasal önlem, şikayet ve suç duyurusu işlemleri ikmal ettirilerek, konu ilgili mercilere intikal ettirilmiştir.
Ülke olarak içinde bulunduğumuz bu hassas dönemde haberleşme hizmetlerinin aksatılmadan devamını sağlamaya çalışan personelimize yönelik bu tür hukuka aykırı müdahaleleri ülkemizin bekasına müdahale olarak kabul ediyoruz. Hiç kimsenin şirketimizin faaliyetlerini hukuka aykırı bir şekilde durdurmaya çalışmak veya grev yapmak adına, hukuka aykırı eylemlerle ülkemizin haberleşme güvenliğini tehlikeye atmak gibi bir hakka sahip olmadığını belirtmek isteriz.
Şirketimiz bu konudaki uğramış olduğu zararların tazmini dahil her türlü hakkını sonuna kadar arayacak ve tespit edildiğinde failler hakkında her türlü hukuki ve cezai tatbikatı son aşamasına kadar takip edecektir. Sorumluların, bağımsız yargı önünde er ya da geç hak ettikleri cezaları alacaklarına olan inancımız tamdır.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.