- Türk Telekom'un Işgali Davası Başladı

Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA) 15 Temmuz darbe girişiminde Acıbadem'deki Türk Telekom'u işgal ederek Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş dahil 6 kişiyi öldürdükleri ve 23 kişinin de yaralanmasına neden oldukları iddia edilen 41 askerin yargılanmasına başlandı. Duruşmada sanık savunmaları alınırken salona ekran kurularak olay sırasındaki görüntüler üzerinden teşhis ve tespit yaptırıldı.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuklu sanıklar teğmen Şerif Özbay, astsubay Serkan Aplak, uzman çavuşlar Ali Karahan, Bayram Aydın, Özgür Kaya, Hasan Övez ve Yasin Kayhan ile 34 er olmak üzere 41 sanık getirildi. Sanık askerler tarafından öldürüldükleri iddia edilen Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş, Muhammet Fazlı Demir, Murat Mertel, Murat Naiboğlu, Orhun Göytan ve Şirin Diril'in yakınları ve çıkan olaylarda yaralandığı tespit edilen 23 müştekinin avukatı da duruşmada hazır bulundu. İddianamenin özetini okuyan Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, sanık savunmaları alınırken teşhis yapılabilmesi amacıyla bir ekran konularak olaya ilişkin kamera kayıtlarının bilirkişiyle birlikte izleneceğini de ifade etti. Daha sonra Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma kayda alınmaya başlandı.

MÜDAHİLLİK TALEPLERİ KABUL EDİLDİ
Duruşmada Milli Savunma Bakanlığı ve Başbakanlık avukatlarının ve olayın asli müştekilerinin olaydan zarar görmeleri ihtimaline binaen müdahillik taleplerinin kabulüne karar verildi.

OLAY ANINA İLİŞKİN GÖRÜNTÜLERLE DURUŞMADA TESPİT YAPILDI
Sanık er Emirhan Doğancılı savunmasında, terhis olmasına 9,5 ay kala söz konusu darbe girişiminin yaşandığını belirtti. Tatbikat olduğu söylenerek komutanlarının emri üzerine Türk Telekom'a doğru gittiklerini belirten Doğancılı, "Bir komutan bize, 'Size sıkan olursa siz de sıkın' dedi. Bu kişi yüzbaşı olabilir. Türk Telekom'a geldiğimizde halk bize, 'Aslanlar, Allah'a emanet olun' diyordu. Biz terör saldırısı olduğunu sanıyorduk. Aradan yarım saat geçtikten sonra bu kez halk, 'Asker kışlaya' diye bağırdı. Ne olduğunu anlayamadık. Yüzbaşı Mehmet Karabekir, 'Halka sıkmazsanız, ben size sıkarım' diyordu. Ama arkadaşlarım, havaya sıkıyorlardı" dedi. Yorgun olduğu için Zırhlı Personel Taşıyıcı (ZPT) içine girerek uyuduğunu öne süren Doğancılı, Kurmay Yüzbaşı Mehmet Karabekir'in vurulduğu anı görmediğini söyleyerek "Yaralanan yüzbaşıyı araç içine koyduk. İlerlerken polis önümüzü kesti. Teslim olmak istediğimizi söyleyip teslim olduk" diye konuştu. Doğancılı'nın savunması alınırken, olaya ilişkin kamera kayıtları gösterilerek sanığın bulunduğu yer ve görüntülerdeki askerlerin kim olduğuna ilişkin sorular soruldu.

MÜŞTEKİLER TEPKİ GÖSTERDİ
Duruşma savcısı olarak görevlendirilen Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı'nın, "Saat 22.00'dan sabah saat 06.00'a kadar oradaydınız. Hangi aşamada darbe olduğunu anladınız?" sorusunda sanık Emirhan Doğancılı, "Teslim olduktan sonra televizyondan öğrendim. Fetullah Gülen'i tanımam, hiç bilmem" diye cevap verdi. Sanık ifade verirken bazı müştekiler "Senin yalanını yiyeyim" diye tepki gösterdi.

"TATBİKAT OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ İÇİN HİÇ ŞÜPHELENMEDİK"
Daha sonra savunma yapan sanık er Ebubekir Özcan ise, Yüzbaşı Mehmet Karabekir'in dizinin üzerine çökerek bir kişiyi vurduğunu gördüğünü belirtti. Olay görüntüleri izlettirilen Özcan'a ekran üzerinden teşhis yaptırıldı. Bu teşhis üzerine Mahkeme Başkanı, Yüzbaşı Karabekir'in, Murat Naiboğlu'nun şehit edilmesi olayına ilişkin teşhis yapıldığını belirtti. Özcan, olaylar sırasında 11,5 aylık asker olduğunu ifade ederek Yüzbaşı Mehmet Karabekir'in vurulduğu anı da gördüğünü belirtti.

"NE DEDİLERSE İNANDIM, HAİN ÇIKTILAR"
Mahkeme Başkanı'nın "İstanbul'un göbeğinde çatışmanın içine düştünüz, ne olduğunu hiç sormadınız mı?" diye sorunca Özcan, "Tatbikat olduğunu düşündüğümüz için hiç şüphelenmedik" diye cevap verdi. Özcan, "Bu kadar halk üzerinize geliyor, komutanlarınızı hiç mi sorgulamadınız?" deyince "Acemi birliğinde yemin ettik, verilen emirlere itaat edeceğimize. 11,5 ay onlara güvendim. Yat dediler, yattım. Kalk dediler, kalktım. Ne dedilerse onu yaptım. Ama hain çıktılar. Bunlar terörist demişti yüzbaşım. Biz de inandık" şeklinde konuştu. Olay sırasında yüzbaşı Mehmet Karabekir'in her geldiğinde havaya ateş edip 'Kafanıza sıkarım" diyerek tehdit ettiğini belirten Özcan, "Korkuyorduk ama yine de havaya ateş ediyorduk" dedi. Özcan'ın avukatı da müvekkilinin emir-komura zinciriyle hareket ettiğini belirterek suç işleme kastı olmadığını ifade etti. Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan 319 sayfalık iddianamede, 7'si rütbeli 34 er olmak üzere tutuklu 41 şüpheli bulundu. Askerler tarafından ateş edilmesi sonucu hayatını kaybeden Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş, Muhammet Fazlı Demir, Murat Mertel, Murat Naiboğlu, Orhun Göytan ve Şirin Diril "maktül" sıfatıyla; yine askerler tarafından yaralandığı tespit edilen 23 kişinin dahil olduğu 44 kişi de "müşteki" sıfatıyla yer aldı. İddianamede 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda darbe girişiminde stratejik noktalardan olan Acıbadem Türk Telekom Bölge Müdürlüğü'nü kontrol altında tutma görevinin Kurmay Yüzbaşı Mehmet Karabekir'e verildiği, Karabekir'in komutasında 4 zırhlı askeri araç ve bir otomobille birlikte 41 askerin saat 22.45'te Tugay'dan çıkış yaptıkları belirtildi. Kurmay Yüzbaşı Mehmet Karabekir'in Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş'a silahla ateş ederek öldürmesine ilişkin fotoğraflara yer verilen iddianamede, Kurmay Yüzbaşı Karabekir'in vurulması da iddianamede anlatıldı.

CEZA İSTEMLERİ
Rütbeli şüphelilerde teğmen Şerif Özbay, astsubay Serkan Aplak, uzman çavuşlar Ali Karahan, Bayram Aydın, Özgür Kaya, Hasan Övez ve Yasin Kayhan ile 34 şüpheli er hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme ve Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme" suçlarından 3'er kez, "Bir Suçun İşlenmesini Kolaylaştırmak İçin Kasten Öldürme" suçundan çıkan olaylarda hayatını kaybeden 6 kişi için 6'şar kez olmak üzere toplam 9'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi. Tüm şüpheliler hakkında ayrıca değişik suçlardan 559'ar yıla kadar hapis cezası da talep edildi.