Romanya’nın Ploeşti şehrinde dünyaya gelen Delia Simona (45) çalışmak için 2001 yılında Türkiye’ye göç etti. İstanbul’da bir gümüşçü dükkanında çalışan Simona, 2006 yılında Arkın Çavdar ile evlenerek iki çocuk sahibi oldu. Çavdar’ın hayatını kaybetmesinin ardından Türk vatandaşı olmak için Romanya Konsolosluğu’na giden Simona, teyzesinin miras paylaşımı nedeniyle kendisini 2003 yılında mahkeme kararıyla 'öldü' gösterdiğini öğrendi.
Yaklaşık 20 yıldır Türkiye’de yaşadığını belirten Delia Simona, "Öğrenmem eşimin vefatıyla başladı. Geçen sene Kasım ayında eşim vefat etti. Zaten eşimle de evlendikten sonra eşim benim için bir oturum izni ya da vatandaşlığa başvuruda bulunmadığı için sürekli erteledi. O zamanlar da çocukların babası vardı, vasi baba göründüğü için çoğu şeylerde pek bana gerek duyulmadı, beni saf dışı bıraktı. Eşimin ölümüyle ölü olduğumu öğrendim. Eşim öldükten sonra iki tane çocukla kaldım. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığım için çocuklarım adına, kendim adına hiçbir başvuruda bulunamadım" dedi.
Türk vatandaşı olabilmek için Romanya Konsolosluğu’na gittiğini ifade eden Simona, "Benden pasaport, Romanya’ya ait kimlik ya da belge istediler. 20 sene içerisinde pasaportum ve kimliğim de kaybolmuştu. Onlara ait bir şeyimin olmadığını, sadece evlilik cüzdanımın olduğunu ve evlendiğimiz sene verilen kâğıdı gösterdim. Aldılar, incelediler, geçiştirdiler. Hatta 'Romence’yi konuşamıyorsun' diye kızdılar, 'Dilini nasıl unutursun' dediler. Sadece Romanya’daki adresimi aldılar. 1,5 ay sonra konsolosluktan arandım, oraya gittiğimde de beni 2002 yılında mahkemeye verdiklerini, 2003 yılında da mahkeme kararıyla 'ölüsün' dediler" şeklinde konuştu.
Babasının küçükken vefat ettiğini ve Romanya’da irtibatta olduğu kimsenin olmadığını konsolosluğa anlattığını kaydeden Simona, "Bir teyzemle dayım vardı. Onlar da miras davasında benden haber alamadıkları için miras davasından bu yola başvurdular. Ben de durumumu anlattım. Bu çocukların benden başka kimselerinin olmadığını, benim de ne maddi ne manevi hiçbir durumum olmadığı için gidemeyeceğimi anlattım. Bizim yapacak bir şeyimiz yok diyerek geçiştirdiler beni ve yolladılar" ifadelerini kullandı.
Nasıl bir yol izleyeceğini bilemediğini belirten Simona şöyle devam etti: “HES kodum yok zaten. Otobüse binemiyorsun, bir yere gidemiyorsun. Başvuruda bulunamıyorsun, HES kodum olmadığı halde Nüfus Müdürlüğü’ne ve kaymakamlığa gidebildim. Müdürlük göç bürosuna yönlendirdi, durumumu anlattığım halde, pasaportum yok diye yolladılar. Yapabileceğimiz bir şey yok, elinde bir şeyin yok dediler. Aile nüfus cüzdanımdan hariç, çocuklarımın kimliğinde adımın yazılmasından hariç hiçbir şeyimin olmadığını söyledim. Nüfus kayıt örneklerinde eşimin benimle resmi evlilik yaptığı çıkıyor zaten."
Simona devlet büyüklerinden bu konuda yardım isteyerek "Benim maddi yönden hiçbir beklentim yok zaten. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduktan sonra zaten sapasağlam ayaklarımın üzerine basabilirim. Çocuklarıma en iyi şekilde maddi ve manevi yönden destek olurum ama bu şekilde çaresizim. Çocuklarımın anneleriyim ama anneleri gözükmüyorum. Öyle tuhaf bir durumun içerisindeyiz. Ben Romanya’da gözükmüyorum, Türkiye vatandaşı da değilim. Elimde hiçbir resmi belge yok, sadece aile cüzdanı var. Ondan başka bir şeyim olmadığı için de bir yere başvuramıyorum. Hastaneye gidemiyorum. Hastalansam evimde burada bayılsam, ben hastaneye gidemem" dedi. (DHA)