İSTANBUL (AA) - Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneğinin (SGDD) UNICEF işbirliğiyle 2016'da açtığı İstanbul Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, 100 Türk ve Suriyeli çocuk gönüllerince eğlendi ve yeteneklerini sergiledi.
Dernekten yapılan açıklamaya göre, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yapılan etkinlik kapsamında, cumartesi günleri düzenli çalışma yapan SGDD İstanbul Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezi Korosu arkadaşlarına konser verdi.
Çocuklar dans gösterileri ve tiyatro gösterimiyle keyifli dakikalar geçirirken, sinema atölyesine katılan çocukların "arkadaşlık ve dostluk" üzerine stop-motion tekniğiyle kendi hikayelerini sinema diline aktardığı kısa filmler de gösterildi.
SGDD tarafından danışmanlık alan sığınmacı ve mülteci çocukların, kil atölyesinde ürettiği heykelcikler ve sanat atölyesinde yaptığı resimler, SGDD İstanbul Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezi'nde 1 hafta sergilenecek.
- "Binlerce çocuğa sosyal uyum ve psikososyal destek etkinlikleri düzenlendi"
SGDD İstanbul Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezi Yöneticisi Selin Altunkaynak Vodina, 3 yılı aşkın süredir binlerce çocuğa sosyal uyum ve psikososyal destek etkinlikleri düzenlediklerini anlattı.
Çocukların isimlerini verdiği "Benim Mutluluğum" anlamına gelen SGDD İstanbul Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezi’nde kendi hikayelerini ürettiğini belirten Vodina, şunları kaydetti:
"Her hafta düzenlenen kil, görsel sanatlar, pantomim, drama, sinema, tasarım atölyelerinde var olan yeteneklerinin farkına vardılar ve onları geliştirdiler. Uzun süredir devam eden hip-hop atölyesinde hem dans etmeyi öğrendiler hem de kendi şarkı sözlerini yazdılar. Sosyal uyum kapsamında yapılan koro çalışmaları ile hep birlikte, kendi yazdıkları şarkılarla, çaldıkları müzik aletleriyle seslerini duyuruyorlar."
Vodina, çocukların hayallerini gerçekleştirmede sadece bir aracı olduklarını ifade ederek, merkezde çocukların yeteneklerini geliştirdiğini ve psikososyal anlamda gözle görülür esenlik hali yaşadığını, ayrıca günlük hayatlarında iletişim kurma konusunda beceri kazandığını belirtti.