Turkcell'den Erzurum ekonomisine 5 yılda 309 milyon TL’lik ek katkı

Teknoloji ve iletişim şirketi Turkcell'in 2006'da Erzurum'a yaptığı çağrı merkezi yatırımı, şehrin ekonomisine ilave 310 milyon liralık katkı sağladı. Şirket, kendi çağrı merkezleri arasında sık sık birincilik elde eden Erzurum yatırımından memnun olduğu için 400 kişilik yeni istihdam sağlayacak ek yatırımının da temelini attı. Turkcell Global Bilgi Erzurum Çağrı Merkezi, halen yaklaşık 1000 kişilik istihdam kapasitesi ile bölgenin en büyük işvereni konumunda.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Turkcell ile birlikte özel sektör yatırımlarının bir şehrin kalkınmasındaki etkisini ortaya koyan önemli bir çalışmaya imza attı. Turkcell'in çağrı merkezlerini işleten şirketi Global Bilgi'nin Erzurum yatırımını mercek altına alan vakıf, söz konusu yatırımın Erzurum ekonomisine 5 yılda 309 milyon dolarlık katkı sağladığını ortaya çıkardı. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, 'Turkcell Global Bilgi Erzurum Çağrı Merkezi: Ekonomik Etki Değerlendirme Çalışması'nın sonuçlarını TEPAV Etki Analizi Programları Direktörü Sibel Güven ile birlikte Erzurum'daki çağrı merkezinde açıkladı.
Turkcell Genel Müdürü Ciliv, burada yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin Turkcell’i olarak aklımızda hep ülkemize, insanımıza nasıl katkıda bulunuruz sorusu var. Doğusu batısı fark etmiyor, istihdam ve fırsat eşitliği yaratmak için var gücümüzle çalışıyoruz." dedi. Bu çerçevede Turkcell’in 5 yıl önce 'keşfeden girişimci' olarak yaptığı yatırımın bölgesel gelişime katkısına ve tüm şehirde ve bölgede meydana getirdiği dönüşümün bilimsel olarak da teyit edildiğini vurgulayan Ciliv, "Bugün buna hep birlikte şahit oluyoruz. Doğuya yatırım yaparken katkımızın sadece iş olanağı sağlamakla sınırlı olmayacağını ve istihdamın yaşam kalitesine doğrudan etkisi olacağını öngörüyorduk. 40 milyon TL’lik bir yatırımın şehirde 300 milyon TL üzerinde bir ekonomi yarattığını görmek ne kadar doğru bir karar verdiğimizi gösteriyor. TEPAV’ın raporuyla dün kurduğumuz düşün bugün gerçeğe dönüştüğünü mutlulukla görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kalkınmada teknolojinin kilit önemine işaret eden Ciliv, Dünya Bankası'nın 2009 raporuna atıfta bulunarak, teknoloji sayesinde bölgesel ekonomik eşitsizliklerin, zamanla dengeli ve eşit gelişmeye dönüşebileceğini kaydetti. Turkcell Genel Müdürü, kurdukları teknoloji altyapısı sayesinde Türkiye’nin doğusu ve batısındakilerin aynı şart ve imkânlarda çalışabilmelerini mümkün hale getirdiklerini belirterek, "Biz Erzurum çağrı merkezimiz ile bunu ispatladık. Bizden sonra pek çok şirket hem Erzurum’da hem de çevre illerde istihdama yönelik benzer yatırımlara imza attılar. Bölgenin kaderini değiştirmede üstlendiğimiz rol nedeniyle gururluyuz.” dedi.

TEPAV: İLK DEFA BİR İŞ KOLU BATIDAN DOĞUYA KAYDI
TEPAV Etki Analizi Programları Direktörü Sibel Güven ise hazırladıkları raporla ve Turkcell’in bölgedeki dönüşüme katkısıyla ilgili şunları söyledi:
“Türkiye’nin Batısından Doğusuna sanayi yatırımlarının kaydığına geçtiğimiz dönemde şahit olduk. Batı’dan Doğu’ya kayan özel sektör yatırımları, gittiği kentin çehresini değiştirme, onları dünya ekonomisiyle bütünleştirme ve her şeyden önemlisi gençler için yeni umutlar yeşertme gücüne sahip. Ancak hizmetler sektöründe bir iş kolunun, Batı’dan Doğu’ya kaymasının ilk örneğini Türkcell’in Erzurum’daki çağrı merkezi yatırımıyla birlikte görmüş olduk. Yaptığımız araştırma sonucunda, gerçekten de, buradaki yatırımın çağrı merkezi yatırımının çok ötesinde olduğunu tespit ettik. Açılan yeni bir istihdam sahasının ötesinde, kadınların işgücüne katılımı, beyin göçünün tersine çevrilmesi, kayıtdışılığın önemli ölçüde azalması, kentte insan kaynağının diğer sektörlere de olumlu katkı yapacak şekilde gelişmesi, kent hayatının canlanması gibi çok farklı alanlarda Turkcell Erzurum Çağrı Merkezi’nin ciddi etkileri olduğunu gördük. Erzurum’da özel sektörün gelişimi noktasında önemli bir değişim yaşanıyor bu günlerde. Turkcell Çağrı Merkezi de bu değişimde lokomotif işlevini üstlenmiş, bölgesel kalkınmada özel sektörün çekici rolüne önemli bir örnek teşkil etmiştir.”

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ İLE ÇAĞRI MERKEZİ ÖN LİSANS PROGRAMI AÇILDI
Turkcell, Türkiye'nin dört bir yanında açtığı çağrı merkezlerinden edindiği bilgi birikimini, bu alan için gerekli nitelikli iş gücünün 'akademik' eğitimi için de kullanacak. Turkcell Global Bilgi ve Turkcell Akademi iş birliği ile Erzurum Atatürk Üniversitesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakülteleri’nde 'Çağrı Merkezi Yönetimi Ön Lisans Programı' açıldı. Türkiye’de bir ilk olan bu program sayesinde, çağrı merkezi ve müşteri temsilcisi sektörüne üniversite mezunu nitelikli eleman yetişmesi sağlanmış olacak.
Bu arada Turkcell Global Bilgi Çağrı Merkezi çalışanlarından 29'u da yetkinliklerini daha ileri taşımak üzere Atatürk Üniversitesi’ndeki 'Çağrı Merkezi Yönetimi Ön Lisans Programı'na kaydoldu.

"AİLEM BAŞKA YER OLSA ÇALIŞMAMA İZİN VERMEZDİ"
TEPAV’ın hazırladığı 'Turkcell Global Bilgi Erzurum Çağrı Merkezi: Ekonomik Etki Değerlendirme Çalışması'nda öne çıkan bazı tespitler şöyle:
Turkcell Çağrı Merkezi, en büyük işsizlik oranlarına sahip olan 15-34 yaş grubunda önemli bir istihdam kaynağı olarak öne çıktı. Merkez çalışanlarının yaş ortalaması 26.
Merkez, kayıt dışılığın önemli ölçüde düşürülmesinde rol oynadı. 2004 yılında yüzde 26 olan kayıtlı istihdam 2009’da yüzde 40’a yükseldi.
Kayıt dışılığın çok yüksek olduğu kadın istihdamına da büyük katkıda bulundu. Şu anda Erzurum Çağrı Merkezi’nde kadın çalışan oranı yüzde 46.
Merkezdeki kadın çalışanların büyük çoğunluğu, Turkcell Çağrı Merkezi dışında bir yerde çalışmalarına ailelerinin izin vermeyeceklerini belirtti.
Erzurum’da yoğun bir şekilde yaşanan beyin göçünü durdurmada önemli bir hamle oldu. Rapor için yapılan anketlerde çalışanların yüzde 33’ü, 'burada çalışmıyor olsalardı, Erzurum’un dışında iş arayacaklarını' belirtti.
Çağrı Merkezi, kadınların çalışma hayatına katılımı konusunda algıların olumlu yönde değişmesine katkı sağladı.
Gençlerin ve kadınların sosyal hayatlarında da değişiklikler meydana geldi. Kültürel aktivitelere gösterilen ilgi, daha ılımlı karşılanmaya başlandı.
Çalışanların yüzde 75'i Merkez’de çalışmaya başladıktan sonra kültürel etkinlik, eğlence ve sportif faaliyetler için daha fazla kaynak ve zaman harcadıklarını belirtti.