DÜZCE (ANKA) - Türker, seçim çalışmalarını sürdürdüğü Düzce’de, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türker, ”CHP’nin Zonguldak’tan Mehmet Haberal’ı milletvekili adayı göstermesini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine, "Sayın Haberal'ın aday olmasına bir şey diyeceğimiz yok ama Ecevit'in milletvekili olduğu yerden aday olması kabul edilemez. Bunu tasvip etmiyoruz. CHP'nin ne pahasına olursa olsun seçimi kazanmak amacıyla yaptığı bu yanlışları tasvip etmiyoruz" dedi. Türkiye'nin seçimlerle birlikte büyük bir karmaşanın içine çekilmek istendiğini belirten Türker, "AKP'nin 2023 diye vatandaşın önüne koyduğu vizyon, Türkiye'nin gelişme vizyonu değil, Türkiye'de çok eşliliği öngören bir vizyondur" diye konuştu. Türkiye'nin bölünmesi için ne lazımsa yapıldığını söyleyen Türker, bu bölünmenin altyapısını, dış güçlerin ve içerideki işbirlikçilerin el ele vererek gerçekleştirdiğini ifade etti. Medyanın ise seçimlere yalnızca AKP, CHP ve MHP giriyor gibi gösterdiğini, bunun ‘haksız’ bir yaklaşım olduğunu dile getiren Türker, "Bu seçimde halk, halkın partilerini seçecek. Bugün Türkiye'de Atatürk Milliyetçiliği artık suç sayılır noktada. Biz Demokratik Solcular Atatürk Milliyetçiliğimizi, sosyal devlet anlayışımızı ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkma anlayışımızı sürdüreceğiz" dedi.
Türker, anket şirketlerinin açıkladığı oy oranlarının gerçeği yansıtmadığını ve iktidar partisinin oy oranının her geçen gün düştüğünü belirterek, DSP’nin oy hedefi konusunda yöneltilen bir soruyu da şöyle yanıtladı:
“Bizim hedefimiz ilk etapta yüzde 14'tü. Yalnız son 3-4 gün içinde CHP'nin Van'daki konuşmaları, Hakkari'de bayrak kullanılmaması, Atatürk Milliyetçiliği’nin arka plana itilmiş olması, laikliğin tartışılır hale getirilmiş olması, özellikle Anayasanın 174. maddesindeki devrim yasalarından birisi olan tekke ve zaviyelerin kaldırılmasının bir hata olarak CHP adayı tarafından dillendirilmesi, bugüne kadar Dersim isyanı veya Dersim katliamı olarak nitelendirilen olgunun bir yüzleşme ve hesaplaşma olarak CHP tarafından seçim bildirgesine konulması, Türkiye'nin ortak değerlerini ulusal bütünlüğünün harcını yok edecek bir yaklaşım oluşu dolayısıyla, halkın eğilimi değişmeye başladı. Bu yüzden oy kayıpları yaşadılar ve bizim hedefimizi yüzde 20'lere çektiler."(ANKA)