İSTANBUL (İHA) - "Ergenekon davası" kapsamında tanık sıfatıyla ifade veren DSP Genel Başkanı Masum Türker, “Bir değişim sürecinden geçiyoruz. Türkiye olarak giderek demokratikleşen, giderek toplum yapısını esnekleştiren bir hayat tarzına doğru kayıyoruz. Bütün bu değişiklikler (nedeniyle) tabiî ki bir takım insanlar bundan olumsuz yönden etkilenebilirler. Bu yapılan eleştirileri, gösterileri dikkatle takip ederiz" dedi.
Duruşma salonundaki ifade işlemleri tamamlanan Masum Türker, çıkışta basın mensuplarının sorularını değerlendirdi. Silivri Cezaevi önünde konuşan Türker, "Aslında biz öteden beri Demokratik Sol Parti'ye bir darbe yapıldığı, 2002'deki bu darbenin hedefinin AKP ve CHP'yi birlikte koalisyon partisi olarak bir arada getirmek olduğu söyledik, söylüyorduk" diye konuştu.
Mehmet Haberal'la ilgili mahkemeye çağrıldığını söyleyen Türker, "Sayın Mehmet Haberal ile ilgili diğer arkadaşlar gibi duyum değil, tedavi edilen hastanede fiilen bulunan o tarihte bir milletvekili olarak tedavinin doğru yapıldığını, bir olumsuzluk olmadığını söyledim" dedi.
Haberal'ın, Bülent Ecevit'e iş göremez raporu vereceği iddialarına da değinen Türker, "Bir raporun ancak hasta isterse verileceğini bilmemiz lazım. O tarihte bu dedikoduyu çıkarıp DSP'nin bölünmesine neden olan gelişmeleri başlatan ve bugün CHP Genel Başkan Yardımcısı olan Emrehan Halıcı'ya sormalarını söyledim. Esas o biliyor. Çünkü o söyledi, sonra davalık olduk" diye konuştu. Bülent Ecevit'in Amerika'nın Irak'a müdahalesine izin vermediğini anımsatan Türker, Bülent Ecevit'e komplo yapıldığını savundu.
Türker, duruşmada kendisine bir avukatın "Bugün Mustafa Balbay'ı, Tuncay Özkan'ı, Doğu Perinçek'i, Mehmet Haberal'ı partinizden aday gösterir misiniz" diye sorduğunu kaydeden Türker, "Ben de yine bugün olsa gösteririz. Çünkü bizim inancımız, Türkiye'nin bu hale gelmesinde bunlarla ilgili görülen dava değildir. Türkiye'de özellikle haksız zenginleşme elde edenlerin, şuanda Türkiye'yi soyması, kapital finansın Türkiye'de dayatmasıdır. Ve maalesef Türkiye'de patron düzeyinde, yazar düzeyinde, akademisyen düzeyinde işbirlikçiler vardır. Bunları açıp nerede, ne toplantı yaptı, baktığımız zaman görebileceğimizi mahkemeye söyledik. Sorulan sorulara bu açıklığı getirdik" diye konuştu.