ANKARA(ANKA)-Türkiye'nin, üretim kapasitesini tam kullanamaması nedeniyle son 20 yılda bir yıllık milli geliri tutarında kayba uğradığı belirlendi.
TÜİSAD ve Merkez Bankası'nın ortaklaşa hazırladığı Türkiye Ekonomisinde Büyüme Dinamikleri Raporu'nda 1988-2007 dönemi genelinde üretim açığının milli gelire oranının ortalama yüzde 3.6, 1988-2001 döneminde yüzde 4.4, 2002-2007 döneminde de yüzde 1.9 olduğuna dikkat çekildi, Türkiye'nin mevcut üretim kapasitesini etkin kullanamadığı, bu yüzden de 20 yıllık dönemde ortalama bir yıllık milli gelire eşit tutarda kayıp yaşadığı belirtildi.
Rapora göre, Türkiye ekonomisinin 20 yıldaki yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 4 düzeyinde kaldı. Bunun da üretim kapasitesinin geliştirilmesinde önemli sorunlara işaret ettiği görüldü.
-ÜRETİM KAPASİTESİNİN YETERSİZ OLMASI CARİ AÇIĞI TETİKLİYOR-
Üretim kapasitesinin yetersiz olması ara malı ithalatını arttırdığı için aynı zamanda cari açığı da tetikliyor. Ekonomide ağırlıklı olarak talep yönünün dikkate alınması üretim kapasitesindeki gelişmelerin ihmal edilmesine neden olduğu belirlendi. 2007 yılında verimlilik artışının zayıflama gösterdiği dikkat çekerken, Türkiye'nin orta ve uzun vadeli büyüme için yapısal reformlara ihtiyacının devam ettiği ortaya çıktı. Büyümenin ağırlıklı olarak yatırımlar yoluyla sağlanması, işgücü ve verimlilik artışının ise oldukça yetersiz olması uzun dönemli sürdürülebilir büyüme yapısına ulaşmada engel oluşturuyor.
-ÜRETİM AÇIĞI REFAH KAYBINA YOL AÇIYOR-
Üretim açığının potansiyel milli gelire oranı 1988-2007 yılları arasında yüzde 3.6, 1988-2001 yılları arasıda yüzde 4.4, 2002-2007 döneminde ise yüzde 1.9 oldu. Tahmin edilen potansiyel milli gelir düzeyi ile gerçekleşen milli gelir düzeyi arasındaki farkı gösteren üretim açığının oldukça dalgalı seyir izlediği görüldü. Geçmiş dönemde Türkiye'nin mevcut üretim kapasitesini yeterince etkin kullanamadığı ve önemli refah kayıplarının yaşadığı belirlenirken, üretim açığı nedeniyle son 20 yıllık dönemdeki refah kaybının ortalama bir yıllık milli gelir düzeyine eşit olduğu tespit edildi.
2001 yılı öncesinde dalgalı olan üretim açığı, 2004 yılından itibaren önemli ölçüde kapanmaya başladı. 2001 yılında yüzde 10 olan üretim açığının 2002-2004 döneminde yaşanan hızlı dezenflasyon sürecinde de önem taşıdığı görüldü.(ANKA)