MOSKOVA(ANKA) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun AB'nin Türkiye'nin üyelik sürecini hızlandırmaması halinde "Türkiye ısrarcı olmayacak, o zaman herkes kendi yoluna gidecek" yönündeki uyarısı, "Türkiye-AB yolları ayrılıyor mu?" değerlendirmelerine yol açtı.
Rusya'nın Sesi'nin yorumcusu Stanislav Tarasov, Ahmet Davutoğlu'nun açıklamaları ile ilgili "Şimdi çok açık bir şekilde görülüyor ki Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği ile ilgili görüşme süreci fiilen "dondurulmuştur'. Devlet Başkanı Gül'ün ve Başbakan Erdoğan'ın bir süre önce gerçekleştirdikleri ziyaretler sırasında da çıkmazı aşmak mümkün olmadı" iddiasında bulundu.
"Şimdi bir deneme daha yapılıyor" diyen Tarasov, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bu haftaki Litvanya ziyaretine dikkat çektikten sonra "Ankara, yıl ortasından sonra, Litvanya'nın AB Başkanlığı döneminde Brüksel ile görüşmelerin yine de başlatılabileceğini umuyor" dedi. Tarasov şu iddiada da bulundu:
"Bu konuda Litvanya'ya önem verilmesi, bu ülkenin diğer AB üyesi ülkelerden farklı olarak, eski SSCB ülkesi sıfatı ile Türkiye'nin "kendi yolundan gitmesi' tehdidine karşı daha duyarlı olabileceği ihtimalinden kaynaklanıyor."
Şangai İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Genel Sekreteri Dmitriy Mezentsev'in Türkiye'ye diyalog partneri statüsü verilmesi ile ilgili memorandumu Davutoğlu ile yakın bir zamanda imzalayacağı konusundaki açıklamasını anımsatan Tarasov, "Ankara'nın bu yoldaki bir sonraki adımı ŞİÖ'ne tam üyelik" şeklinde konuştu.
-"TÜRKİYE BRİCS'E SORUNSUZ GİREBİLİR"
Bunun yanısıra BRICS tarafından Uluslararası Gelişme Bankası kurulduğu haberinin Türkiye'de büyük bir ilgi ile karşılandığını, IMF ve Dünya Bankası'nın rakibi olabileceği düşünüldüğünü belirten Tarasov, Türkiye'nin G20 tam üyesi olarak BRICS'e sorunsuz bir şekilde girebileceğini belirterek şu yorumda da bulundu:
"Yani AB'ne üyelik görüşmelerine başlanan 2005 yılından sonra ilk defa Türkiye'nin önünde yeni "gelişme merkezleri' olan Asya'da ŞİÖ üzerinden, Afrika ve Latin Amerika'da BRICS üzerinden stratejik işbirliği kurmak için manevra imkanları açılıyor."
Ancak Rusya'nın Sesi'nin yorumunda uyarılara da yer verildi. Türkiye'nin Batı'daki durumun kötüleşmesi halinde bunun ülke ekonomisine bir bumerang etkisi yapmasına engel olacak şekilde geçiş yapmak için zaman kazanmaya ihtiyacının olduğu savunulan yorumda şöyle devam edildi:
"Bu nedenle Litvanya'nın Türkiye'nin AB üyeliği görüşmelerine başlanması konusunda faydası olmasa bile Türkiye "Avrupa kapısını' 1997'de Lüksemburg'ta olduğu gibi kapatmayacaktır. O dönemde Brüksel ile ilişkilerin dondurulması açıklaması yapılmıştı. Yine de Davutoğlu'nun son açıklaması Türkiye'nin yapacağı stratejik seçim zamanının yaklaştığını gösteriyor."