Haftasonunda Türkiye'den ayrılacak olan John Bass kimdir? Kendisi ile ilgili pekçok bilgi, USembassy.gov.tr adresinde detaylıca yer alıyor. John Bass, ülkesi tarafından diplomasi yıldızı olarak görülürken, bir sonraki görev yeri Afganistan - Kabil olarak açıklandı. Medya ise Türkiye ABD vize krizi nedeniyle John Bass'a tepkili: 'Giderayak ortalığı karıştırdı!' deniyor. Ancak, Türkiye'nin sert eleştirilerine rağmen ABD yönetimi ise Bass'a sahip çıktı. Dışişleri Bakanlığı, vize kararının kendileriyle ve Beyaz Saray ile koordinasyon içinde alındığını açıkladı.
Peki, sık sık adını duyduğumuz, ABD tarafından sahip çıkılan fakat Türkiye'de hergün tepki çeken John Bass kimdir? İşte Büyükelçi John Bass hakkında güncel bilgiler...
John Bass’in ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak atanması, ABD Senatosu tarafından 17 Eylül 2014 tarihinde onaylanmıştır.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nda Kıdemli Diplomat olan Bass, 2012-2014 yılları arasında Bakan Özel Müşaviri; 2009-2012 yılları arasında ise ABD’nin Tiflis Büyükelçisi olarak görev yapmıştır. Diplomatlık kariyerine 1988 yılında başlayan Bass, ABD’nin Irak, Italya, Belçika ve Çad’daki diplomatik misyonlarında da çeşitli görevlerde bulunmuştur.
Büyükelçi Bass’in Washington’da üstlendiği görevler arasında ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin ekibinde Özel Kalem Müdürlüğü, Dışişleri Bakan Yardımcısı Strobe Talbott’un Danışmanlığı, Dışişleri Bakanlığı Operasyonlar Merkezi’nde Direktörlük ve Avrupa güvenlik konularına odaklanan diğer görevler bulunmaktadır. Bass, Dışişleri Bakanlığı tarafından pek çok başarı ödülüne layık görülmüştür.
Bir devlet memuru ile Amerikan Ordusu’na mensup bir hava subayının oğlu olarak New York şehir merkezinin kuzeyinde dünyaya gelen ve büyüyen Bass, Dışişleri Bakanlığı’na katılmadan önce gazete editörü ve siyasi kampanya danışmanı olarak çalışmıştır.
Syracuse Üniversitesi mezunu olan Bass, İtalyanca ve Fransızca bilmektedir. Bass ile kendisi gibi ABD’li bir diplomat olan eşi Holly Holzer Bass’in ,Tiflis’te evlat edindikleri “Tako” adında bir köpekleri vardır.
"İyi günler. Türkiye’deki dostlarımız ve ortaklarımıza, ABD Hükümetinin, Büyükelçiliğimiz ve Türkiye’deki Konsolosluklarımızdaki göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya alma kararının nedenlerini ve askıya almanın ne anlama geldiğini anlatmak istiyorum.
Büyükelçiliğimizin dünkü açıklamasında, göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya aldığımızı dile getirdik. Söz konusu askıya alma, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin ABD Misyonu tesisleri ve personelinin güvenliğine ilişkin taahhütlerini değerlendirirken, Büyükelçilik ve Konsolosluklarımıza gelen ziyaretçi sayısını en aza indirmemize olanak sağlamaktadır. Bizi bu kararı almaya iten durum şöyledir:
Bu yıl ikinci defa olarak geçen hafta, diplomatik misyonumuzun bir Türk çalışanı Türk yetkili mercileri tarafından tutuklanmıştır. Ancak, bu tutuklamanın neden meydana geldiğini veya ne olduğunu ve şayet varsa çalışanımıza karşı olan delilleri, sarf ettiğimiz tüm çabalarımıza rağmen tespit edemedik. Bu personel, kanun uygulama konularında Türk yetkili kurumlarıyla işbirliğini güçlendirme ve Amerikan ve Türk vatandaşlarının güvenliğini temin etme alanında faaliyet gösteren bir bölümde görev yapmaktadır. Üstelik, çalışma arkadaşımızın avukatına erişimine yeterli izin verilmemiştir.
Özellikle rahatsızlık veren nokta ise, görünüşe göre bazı Türk yetkililer, yine sanığı ya da avukatını bilgilendirmeden, bazı gazetelere iddialarla ilgili bilgi sağlamışlardır. Söz konusu gazeteler, çalışanın, misyonumuzun resmi çalışanı sıfatıyla, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti üyeleri, polisi ya da savcılarıyla kanuni uygulama konularıyla ilgili görüştüğü iddialarını yinelemişlerdir.
Açık olmak gerekirse, ABD ile Türkiye arasında kanuni uygulamalar alanındaki işbirliğini güçlendirmek personelimizin göreviydi. Türkiye Cumhuriyeti polisi ile görüşmek ve seyahat etmek işinin rutin bir parçasıydı. Türkiye Cumhuriyeti, çalışanın yasal olmayan herhangi bir faaliyetin içinde olduğunu gösteren herhangi bir bilgi paylaşmamıştır.
Bu tutuklama, bazı yetkililerin, Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uzun zamandır süre gelen işbirliğini bozmak amacında olup olmadığına ilişkin soruları akıllara getirmiştir. Eğer doğruysa, bu durum, diplomatik tesislerimizde çalışan ve buraları ziyaret eden kişileri risk altına sokacaktır. Bu tutuklamaların münferit bir olay mı olduğunu, yoksa başka Türk çalışanlarımızın da sadece görevlerini yerine getirirken Türk hükümeti yetkilileri ve daha geniş kapsamda Türk toplumuyla görüşmeleri nedeniyle tutuklanmalarını mı beklemeliyiz, bilmiyoruz.
Bizim yerel çalışanlarımız da birer Türk vatandaşıdır ve biz, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm diğer vatandaşları gibi, onların da Türk kanunlarına uymalarını bekliyoruz. Aksi ispat edilene kadar masumiyet karinesi de dahil olmak üzere Türk Anayasası ve tüm çağdaş demokrasilerin izledikleri hukukun üstünlüğü prensipleri uyarınca, Türk yetkili makamlarından uygun hukuki savunma ve yargı süreci beklemek onların da hakkıdır.
Bu, Türk vatandaşlarına yönelik bir vize yasağı değildir. Yeni vize başvurularının değerlendirilmesinin askıya alınmasıdır. Geçerli vizenizin mevcut olması durumunda, ABD’ye hala seyahat edebilirsiniz. Türkiye dışında herhangi bir ABD Büyükelçiliği veya Konsolosluğunda vize başvurusu yapmak isterseniz, yapabilirsiniz.
Bu kolay aldığımız bir karar değildir, büyük üzüntüyle aldığımız bir karardır. Vize hizmetlerinin askıya alınmasının insanlara rahatsızlık vereceğinin farkındayız. Uzun sürmeyeceğini umuyoruz, ancak bu konunun çözülmesinin ne kadar süreceğini kestiremiyoruz. Bu süreyi, yerel çalışanlarımızın gözaltına alınma nedenleriyle ilgili her iki hükümet arasında devam eden görüşmeler ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Türkiye’deki tesislerimiz ve personelimizin güvenliğine ilişkin taahhütleri belirleyecektir. Teşekkür ederim."