'Türkiye, AB'nin çöplüğü mü?'
İSTANBUL (İHA) - Avrupa Birliği'nin, bir yandan, üyeliğe aday Türkiye'den daha yüksek çevre standartları talep ederken, diğer yandan Türkiye'ye zehirli atık gönderilmesine göz yumarak çifte standart uyguladığı bildirildi.
Uluslararası çevreci örgütlerin en etkini olan Greenpeace'ten (Yeşilbarış) yapılan açıklamada, tehlikeli atık ticaretinin, uluslararası Basel Konvansiyonu ve ayrıca Türk kanunları ile yasaklanmasına rağmen, henüz eski vakalar çözüme kavuşmamışken, yenilerinin ortaya çıkmaya devam ettiği vurgulandı.
15 yıl önce Karadeniz'e atılan İtalyan zehirli varillerinin, Sinop'un Soğuksu ve Samsun'un Alaçam ilçelerindeki depolarda saklandığına dikkat çekilen açıklamada, İtalyan hükümetinin, 'yeterli delil yetersizliğini' iddia ederek atıkları geri almak ve kirlenen bölgeyi temizlemek, arındırmak için henüz hiçbir girişimde bulunmadığı hatırlatıldı. Açıklamada, Türk merkez kriminal polis raporu ve bağımsız Greenpeace bilimsel analizlerinin, atıklardaki çevreye zararlı, tehlikeli ve zehirli maddelerin varlığını doğruladığı belirtildi.
AB'NİN 'TOKSİK' SABIKASI Avrupa Birliği'nin, bir yandan, üyeliğe aday Türkiye'den daha yüksek çevre standartları talep ederken, diğer yandan gemi sahiplerinin zehirli atık barındıran gemilerini sökülmek üzere Türkiye'ye ihraç etmelerine izin verdiğine dikkat çekilen açıklamada, 'Kötü üne sahip' Aliağa Gemi Söküm Tesisleri'ne gönderilen ve içinde toksik madde barındıran hurda gemilerin yüzde 50'sinin Avrupa Birliği ülkelerinden geldiği kaydedildi. Açıklamada, 'günışığına çıkan son olay'ın ise üzerinde asbest bulunan Fransız "Sea Beirut" gemisi olduğu ifade edilerek, asbestin, Avrupa Birliği mevzuatına ve Basel Anlaşması'na göre "kırmızı listedeki tehlikeli atık" olduğu vurgulandı.
TEHLİKELİ ATIK TAŞIYAN GEMİYE MÜHÜR "MV Ulla"nın da aynı şeyi, kargosunda zehirli uçucu kül taşıyarak İskenderun Limanı'nda yaptığı ve 2 yıldır hala limanda yatmakta olan geminin, kötü durumu sebebiyle batma riski taşıdığı bildirilen açıklamada, "ODTÜ'nün (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) atıktan yaptığı analizlere göre, Türk yasalarına göre ülkeye sokulması yasak olan tehlikeli atıkların arasında yer alan Krom VI maddesinden yüksek seviyelerde tespit edildi. Çevre Bakanlığı, bunun üzerine Tehlikeli Atık Yasası'na uygun olarak gemiyi durdurdu ve limanda mühürledi. Ancak gemi, iki yıldan uzun süredir İskenderun'da beklemektedir" denildi.
YASALARA UYULMUYOR
Açıklamada, İspanyol, İtalyan ve Fransız hükümetlerinin, uluslararası yasalara göre bu atıkları geri alma yükümlülüğünde olduğu savunularak, "Basel Konvansiyonu, tehlikeli atıkların üretilmesi ve taşınması ile ilgili uluslararası bir antlaşmadır. Ayrıca, kirletici sanayilere ciddi anlamda engel olmakta oldukça güçlü bir araçtır (tabii politik bir niyet olduğu sürece)" ifadesine yer verildi.
Bu olaylar her zaman diplomatik karmaşalara sebep olduğundan ve eğer çözüme kavuşursa bile bu yıllar aldığından, bu tür faaliyetlerin önceden önlenebilmesi için tüm ülkelerin çaba göstermesi gerektiği vurgulanan açıklamada, bu zaman zarfında kirletilen çevre sebebiyle risk altında kalanların insanlar olduğu kaydedildi.
