Türkiye Acil Tıp Derneği Başkanı Prof. Dr. Türedi "Acil Tıp Günü" mesajı yayımladı:

Türkiye Acil Tıp Derneği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Türedi, Türkiye'deki acil servisler ve acil sağlık hizmetlerinin, acil tıp uzmanlarının da özverili mücadelesiyle büyük bir ivme kazanarak, birçok gelişmiş ülkenin bile sahip olmadığı bir seviyeye ulaştığını belirtti.

Türedi, 30 Nisan Acil Tıp Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Türkiye'de sessiz sedasız bir şekilde, ileride Türk sağlık sisteminde köklü değişikliklere imza atacak, sağlık sisteminin en büyük sorunlarından biri olan acil sağlık hizmetlerindeki sorunların çözümüne çok büyük katkı sağlayacak yeni bir uzmanlık dalı olan Acil Tıp Uzmanlığı'nın, 30 Nisan 1993'te Resmi Gazete'de yer alan, o zamanki adıyla "İlk ve Acil Yardım Uzmanlığı" olarak kurulduğunu belirtti.

Kendisinin de aralarında bulunduğu ve uzmanlık belgelerinde "İlk ve Acil Yardım Uzmanlığı" ibaresi yer alan birinci kuşak acil tıp uzmanları için başlangıçta her şeyin çok zor olduğunun altını çizen Türedi, "Mevcut sağlık sistemi için tamamen yabancı olarak algılanan ve tüm sorunları ile kendi içinde kaotik bir düzende dahi olsa işleyen çarklara çomak sokan, farklı bir bakış açısı getiren, sahipsiz acil servislere ve acil hastalara sahip çıkan, acil hastaların kaliteli sağlık hizmeti alabilmeleri için her türlü fedakarlığı ve mücadeleyi gösteren bu bir avuç genç ve idealist hekim, çok zor şartlarda çok başarılı işlere imza attılar." ifadelerini kullandı.

Maddi ve manevi fedakarlıklarla mesleklerini uzmanlık alanlarının gerektirdiği bakış açısı ile yapmaya çalışan acil tıp uzmanlarının, kendi meslektaşları tarafından yadırgandığını, sorgulandığını, zaman zaman da dışlanıp, yalnız bırakıldıklarını aktaran Türedi, "Zaman zaman en fazla mücadele etmek zorunda kaldıkları zorluklar, birlikte yemin ettikleri kendi meslektaşları tarafından karşılarına çıkarıldı. Ancak tüm zorluklara rağmen mücadele etmeyi sürdürdüler, yılmadılar, yorulmadılar. Zamanla daha iyi anlaşılmaya, saygı görmeye, sevilmeye ve takdir edilmeye başladılar. Bir hastayı bütüncül değerlendirebilmenin avantajı ve diğer uzmanlık alanlarından farklı yaklaşımları ile varlıklarını çok kısa sürede hissettirdiler ve artık günümüzde sağlık hizmetinin vazgeçilmez birer parçası oldular." değerlendirmesinde bulundu.

Türedi, Türkiye'deki acil servis hizmetinin geldiği noktanın da imrenilecek seviyeye ulaştığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Gerek mevzuattaki boşluklar, gerek fiziksel eksiklikler, gerek donanımsal problemlerle sağlık sisteminin kara deliği olan acil servisler ve acil sağlık hizmetleri, bu yeni uzmanlık dalının varlığıyla birlikte büyük bir ivme alarak gelişti ve modern ülkeler seviyesine ulaştı. Günümüzde birçok gelişmiş ülkenin sahip olmadığı acil servislere ve acil sağlık sistemine ulaştık. Hastanelerimizde küçük ve yetersiz birer odadan ibaret acil servisler, binlerce metrekare büyüklüğünde, yüzlerce kişinin çalıştığı devasa sağlık birimleri haline geldiler. 112 sisteminin de bu ilerlemeye eşlik etmesi ile hastane öncesi ve hastanede sunulan acil sağlık hizmetleri, son derece imrenilecek bir seviyeye ulaştı. Kendini iyi yetiştirmiş, meslek ahlakı yüksek, fedakar acil tıp uzmanları ve asistanları sayesinde, acil servislerde ücretsiz olarak sunulan hızlı ve kaliteli sağlık hizmeti ve ülkemiz sağlık sisteminin çeşitli kronik sorunları neticesinde, insanların sağlık davranışları değişti ve acil servisler, hastanelerin en fazla hasta başvurusunun olduğu birimler haline geldiler."

Türedi, tüm bu olumlu gelişmelere ve gerçekleştirilen bazı mevzuat düzenlemelerine rağmen kuruluşundan itibaren 28'inci yılını geride bıraktıkları uzmanlık alanının ve acil servislerin, birçok sorununun devam ettiğine dikkati çekerek, tüm sağlık çalışanlarının olduğu gibi özellikle acil tıp uzmanlarının, asistanların ve acil servis çalışanlarının özlük hakları ve çalışma şartlarının iyileştirilmeye ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi.