Türkiye-afganistan-pakistan Üçlü Zirvesi Başladı

Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirvesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ev sahipliğinde Çankaya Köşkü'nde başladı. Cumhurbaşkanı Gül, Pakistan'ın geçen yıl çok önemli bir demokrasi sınavından başarıyla çıkan bir ülke olduğunu belirterek, Pakistan'ın aynı başarıyı ekonomik kalkınma ve terörle mücadele de göstereceğine inandıklarını söyledi.Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirve Toplantısı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ev sahipliğinde Çankaya Köşkü'nde başladı. Toplantıya, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de katıldı. Toplantının açış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Gül, "Üçlü zirve süreci Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasındaki emsalsiz ilişkileri böylesine bir platformda geliştirmek yönündeki ortak irademizin ve samimi gayretlerimizin nişanesidir. Çalışmalarımızın siyasi diyalog, güvenlik işbirliği ve kalkınma ortaklığı bulunmaktadır. İşbirliğimiz, gücünü halklarımız arasındaki kardeşlik ve dostluk bağlarından almaktadır. Üç ülke arasındaki ilişkiler, tarihi bağlarımızdan kaynaklanan, halktan halka, gönülden gönüle ilişkilerdir. Bugün 8. toplantısını gerçekleştirdiğimiz üçlü zirve sürecimiz, ilk toplantıyı düzenlediğimiz 2007 yılından bu yana geçen süre zarfında daha kapsamlı ve ileri bir merhaleye erişmiştir. Bundan üç ülke de memnuniyet duymaktadır. En başından beri işbirliğimize ivme kazandırmayı, kurumlarımız arasında ortak çalışma kültürünün pekiştirilmesini hedefledik. Bu doğrultuda heyet başkanlarına kadar Dışişleri ve İçişleri Bakanlarımızın yanı sıra ekonomi ve istihbarat, güvenlik makamlarımızı da sürece dahil ettik. Bu mekanizma sayesinde ülkelerimiz ve kurumlarımız arasında karşılıklı güven, diyalog ilgi alanımıza giren konularda büyük ölçüde anlayış birliği oluşturmakta muvaffak olduk. Zirve sürecinin şimdiye kadar ki en büyük kazanımı herhalde budur. Bunlara yenilerini ilave etmek bakımından kritik bir dönemden geçiyoruz" dedi.BU YILKİ TEMA 'ASYA'NIN KALBİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR BARIŞ'Pakistan'ın geçen yıl çok önemli bir demokrasi sınavından başarıyla çıkan bir ülke olduğunu belirten Gül, Pakistan'ın aynı başarıyı ekonomik kalkınma ve terörle mücadele de göstereceğine inandıklarını ifade etti. Pakistan açısından 2014 yılının çok önemli olacağına dikkati çeken Gül, Nisan ayında Afganistan'da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağını ve yıl sonu itibarıyla Afganistan'daki uluslararası askeri mevcudiyetin geri intikal sürecinin tamamlanmış olacağını ifade etti. Böylece uluslararası toplum desteğiyle başarı ve aynı zamanda çalkantılarla dolu bir dönemin geride kalacağını anlatan Gül, "Afgan kardeşlerimiz bundan sonra birlik, beraberlik ve uzlaşı içinde ülkelerinin istikrarını pekiştirecek adımları atmaya başlayacaklar. Afganistan'ın bu süreci başarıyla tamamlaması geride kalan 13 yılda elde edilen kazanımların kalıcılığı bakımından belirleyici olacaktır. Afganistan'ın bu süreçte karşı karşıya bulunduğu sıkıntılar 'Asya'nın kalbi' olarak anılan bu geniş coğrafyayı, hatta ötesini etkileyecek boyuttadır. Afganistan'ın selameti temin edilmeden bu geniş coğrafyada kalıcı barış tesis edilemez. Benzer şekilde komşu ve dostların işbirliği olmadan Afganistan'da gerçek anlamda istikrar ve güvenliğin hakim kılınması da mümkün değildir. İşte tam bu sebeple üçlü zirve 8. toplantısının temasını 'Asya'nın kalbinde sürdürülebilir barış' olarak belirledik. Afganistan ve Pakistan bu zorlu dönemde kardeşleri Türkiye'yi bugün burada olduğu gibi tüm samimiyetle yanlarında görmeye devam edeceklerdir" diye konuştu.Toplantı öncesi Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın bir süre sohbet ettiği görüldü. Bu yıl 'Asya'nın kalbinde sürdürülebilir barış' temasıyla gerçekleştirilen Zirve'de üç ülkeyi buluşturan bu geniş bölgede kalıcı barış ve istikrarın hakim kılınması için atılabilecek adımlar ele alınacak.Zirve kapsamında üç ülkenin dışişleri bakanları ile üst düzey güvenlik makamları arasında çeşitli görüşmeler gerçekleştirildi. Zirve dolayısıyla Afganistan ve Pakistan ile arasındaki çok boyutlu işbirliğinin pekiştirilerek, üç ülke halklarının yanısıra bölgenin barış, huzur ve istikrarına katkı sağlanması hedefleniyor.