Olay, geçen 8 Mart’ta Cihangir Mahallesi’nde meydana gelmişti. Okan Metin. yüzde 76 engelli raporu bulunan Taha Alper'i döverken sevk edildiği mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı.
Dayak ardından çekilen görüntülerin sosyal medyada yayınlanması sonrası tepkiler büyüyünce Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatı ile ikinci kez gözaltına alınan Okan Metin, ‘Beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı basit yaralama’ suçundan tutuklandı.
Hakkında 6 aydan 1.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Metin'in avukatı, davanın açıldığı Küçükçekmece 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvurarak tahliye kararı verilmesini isteyerek, itirazda bulundu.
23 MART'TA TAHLİYE KARARI VERİLDİ
Mahkemenin isteği üzerine Küçükçekmece Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne sevk edilen otizmli genç için ‘’Beden ve ruh bakımından kendisini savunabilecek durumda’ raporu verildi. Mahkeme bu rapor üzerine sanık Okan Metin hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve iki gün ikametine yakın karakola imza vermesi koşuluyla 23 Mart'ta tahliye kararı verdi. Ailenin avukatı Bakırköy nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye kararı ve adli tıp raporuna itirazda bulundu.
ANNE TEPKİ GÖSTERDİ
Otizmli Taha Alper'in annesi Zeliha Yıldırım, gelişmeleri şaşkınlıkla izlediklerini belirtirken, doktorun 10 dakika gördüğü oğlu için hangi ölçülere dayanarak bu raporu verdiğini sordu.
Oğluna yıllar öncesinden İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu tarafından çeşitli engelleri göz önüne alınarak yüzde 76 engelli raporu verildiğini belirten Zeliha Yıldırım, şunları söyledi:
“19 yaşındaki çocuğum 12’nci sınıfta olması gerekirken henüz okuma yazma bilmiyor, ilkokul 1’inci sınıf aşamasında, makasla kağıt kesemiyor. Motor kasları gelişmemiş, dikkat eksikliği, zeka geriliği var ve sonuçta yüzde 76 ağır engelli raporu verildi. Çocuktu, o rapora inanamadım gittiğimiz başka bir hastaneden daha benzer rapor verildi.
Yine kabullenemedim. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 2016-17 yıllarında sürekli gittik. Bu olayın ardından polis tarafından arandık, Küçükçekmece Adliyesi’ne koronavirüs tehditi olduğu ortamda gittik. 5-6 dakikalık görüşme ardından bu rapor verildi. Şimdi soruyorum, “Doktorun nasıl bir uzmanlığı, bilgisi vardı, nasıl bir test yaptı bu kanaate vardı. Çocuğum ‘Nasılsın?’ diyen herkese 'İyiyim' diyebiliyor. Ona, ‘Korktun mu?’ diye sorduktan sonra bu raporu nasıl verebilirsiniz?
'AKLIM ALMIYOR'
Çocuğum 6 numara gözlük kullanıyor. Arkadan gelip tekme vurulunca gözlüğü fırlamış, bu durumda hiçbir şeyi göremez. Her şeyi karıştırır. 5 yaşındaki çocuk konuşsun Alper’in sorunlu olduğunu anlar. Aklım almıyor. Milyarlarca hücremiz var 1 hücreme bu raporu kabul ettiremiyorum.”
Anne Yıldırım gereken itirazları yaptıklarını, bu raporu yazan kişinin hangi testi yaptığını açıklamak zorunda olduğunu masum ve savunmasız oğluna saldıran sanığın “Engelli ise bana ne” diyerek dayağa devam ettiğini belirtirken, şunları ekledi:
"Durumunu öğrendiği bu çocuğu darp etmeye devam eden bu kişi, canice öldürmeye teşebbüs etmiş demektir. Engelli olduğu söylendikten sonra insan durur. Bugüne kadar bir tane özür yok. Bir kez vicdanınız sızlasın. Biz çocuklarımıza önce merhameti aşıladık. Adalete güveniyoruz. Yargılanmaya başlamadan önceki tahliyeye ve verilen rapora itirazımızı yaptık.”
Kaynak: DHA