HABER

"Türkiye, barışçıl çözümden yana"

İSTANBUL (İHA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Türkiye, komşusu Irak'taki sorunun Birleşmiş Milletler zemininde barışçı yollardan çözüme kavuşturulmasını dilemektedir. Soruna güç kullanılarak müdahale edilmesi olasılığı, bölgemizin istikrar ve gönenci bakımından birçok riski gündeme getirmektedir. İSEDAK'ın çalışma alanına giren ekonomi ve ticaret etkinlikleri de, bölgede oluşabilecek askeri bir harekattan olumsuz yönde etkilenecektir" dedi.

Bu yıl 18.'si düzenlenen İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) toplantısı, Polat Renaissance Oteli'nde devam ediyor.
Toplantının bugünkü bölümüne Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de katıldı.

Hızla değişen uluslararası koşullar, ortak tarihsel, manevi ve kültürel değerleri paylaşan ve birbirlerine içten kardeşlik duygularıyla bağlı olan İslam ülkeleri arasındaki ekonomi ve ticaret alanında varolan işbirliğinin, daha da geliştirilmesine olan gereksinimin giderek artığını belirten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi, ülkelerimiz arasında ekonomi ve ticaret işbirliğinin geliştirilmesine olanak veren çok önemli bir yapıdır. İSEDAK içindeki etkinliklerin, bölgesel işbirliğimizin altyapısını ve çerçevesini oluşturması temel ereklerimizden biridir. Bu kuruluşun ereklerinin bir bölümünün gerçekleştirilmesi yönünde önemli çalışmalar yapılmaktadır. Ancak, İSEDAK'ın sunduğu olanaklardan daha etkili biçimde yararlanabileceğimizi düşünüyorum. İSEDAK'ın etkinliğinin artırılmasında ve üye ülkeler arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesinde tüm üye ülkelerin birlikte çaba harcaması kuşkusuz büyük önem taşımaktadır. Üye ülkeler arasında bu yönde bir görüş birliği ve kararlılık bulunduğunu mutlulukla gözlemlemekteyiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Sezer, başta kardeş üye ülkeler olmak üzere, İslam Konferansı Örgütü ve ilgili kuruluşların değerli üyelerine ve toplantıya katılan tüm temsilcilere, İSEDAK çalışmalarına yaptıkları katkılar için teşekkür ederek, geçen yıllardaki toplantılarda olduğu gibi İSEDAK'ın bu toplantısında da, uluslararası ekonominin hızla değişen koşulları karşısında ülkeler arasında ekonomi ve ticaret işbirliğine anlamlı katkılarda bulunacak konuların görüşüleceğini söyledi.
1994'te kabul edilen Ekonomik İşbirliği Yeni Eylem Planı'nın etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik olarak atılan adımları mutlulukla izlediğini ifade eden Sezer, "17. İSEDAK toplantısının kararlarında da vurgulandığı gibi, önümüzdeki dönemde, Eylem Planı'nın daha etkili biçimde uygulanmasının İSEDAK'ın başlıca ereklerinden biri olması gerektiğini düşünüyoruz. Eylem Planı'nın uygulanması çerçevesinde, Sektörel Uzmanlar Grubu toplantılarında dış ticaret, para, bankacılık, sermaye akımları ve teknik işbirliği gibi önemli alanlarda 40 işbirliği tasarısı önerilmiştir. Bu tasarıların uygulamaya konulmasında İslam Konferansı Örgütü kuruluşlarına daha fazla yer verilerek onların deneyim ve birikimlerinden yararlanılması gerekmektedir. Bu süreçte, üye ülkelerin de tasarıların uygulanması için gereken desteği sağlayacaklarına inanıyorum" şeklinde konuştu.

İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, özel kesim temsilcileri ve işadamları arasındaki işbirliğinin önemini vurgulayarak, "Ekonominin gerçek oyuncuları olan özel kesim temsilcileri ve işadamları arasında işbirliğinin geliştirilmesi ekonomi politikalarında öncelikli bir konu durumuna gelmiştir. Bu nedenle, Ekonomik İşbirliği Eylem Planı çerçevesindeki İSEDAK etkinliklerinde özel kesimler arası işbirliğine giderek daha çok ağırlık verilmeye başlanmıştır.
İSEDAK'ın bu toplantısı sırasında gerçekleştirilecek görüş alışverişi oturumlarında 'İslam Konferansı Üyesi Ülkelerde Özel Kesim Yatırımları ve İslam Kalkınma Bankası'nın Rolü' konusunun tartışılacak olmasını, bu yönden anlamlı ve yerinde bulduğumu belirtmek isterim. Yapacağınız görüş alışverişinin, ekonomik gelişmenin itici gücü olan özel kesim kuruluşları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi için uygulanacak politikaların ve işbirliği alanlarının belirlenmesine yardımcı olacağına inanıyorum" açıklamasında bulundu.

Sezer, Karaçi'de yerleşik İslam Ticaret ve Sanayi Odası'nın yarın İstanbul'da düzenlenecek etkinliklerle kutlanacak olan 25. kuruluş yıldönümünün hayırlı olmasını da diledi. Başta Oda Başkanı ve Genel Sekreteri olmak üzere, tüm Oda çalışanlarını, bu etkinliğe verdikleri destek için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni başarılı çalışmaları nedeniyle kutlayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "İslam Ticaret ve Sanayi Odası, Genel Sekreterliğin ve üye ülkelerin değerli desteği ve yakın ilgisiyle İslam ülkeleri özel kesimleri arasındaki işbirliğinin artırılması konusunda önemli bir işlev görmüştür. Bu işlevin artarak süreceğinden eminim" dedi.

YOKSULLUK SORUNU Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yoksulluk konusuna değinerek, "İslam Konferansı Örgütü üyelerinin zengin kaynaklara ve geniş işbirliği olanaklarına sahip olmalarına karşın yoksullukla savaşım bugün üye ülkelerin pek çoğunun gündeminde önemli bir madde durumundadır. Esasen, yoksulluk uluslararası toplumda çözüm bekleyen sorunlarının başında gelmektedir. Bugün dünya nüfusunun yarısı günde 2 dolardan az bir parayla geçinmeye çalışmaktadır. Günde 1 dolardan az parayla yaşamlarını sürdürmeye çalışanların sayısı ise 1.2 milyara ulaşmıştır" şeklinde konuştu.
Eylül 2000'de düzenlenen Birleşmiş Milletler Binyıl Zirvesi'nde kabul edilen bildiride, yoksullukla savaş ve kalkınma konularında bir dizi önemli erek belirlendiğini ifade eden Cumurbaşkanı Sezer, "Buna göre, 2015 yılına değin, günde 1 dolardan az parayla geçinen insanların sayısının, açlık çeken insan sayısının ve temiz su kaynaklarından yararlanamayan insan sayısının yarı yarıya azaltılması amaçlanmaktadır. Ancak, belirlenen ereklerin gerçekleştirilememesi uzun erimde toplumlarda düş kırıklıklarına yol açabilmektedir. Bu nedenle, ereklerin somut politikalar, ek kaynaklar ve tasarılarla desteklenmesi zorunludur. Bugün için uluslararası toplumun bu küresel sorunların çözümü yönünde attığı adımlar henüz yeterli değildir. Geçen Eylül ayında Johannesburg'da yapılan Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesinde alınan kararların bu alanda somut gelişmelere ivme kazandıracağını ümit ediyorum" ifadelereni kullandı.

DIŞ BORÇ SORUNU
Gelişmekte olan ülkelerin dış borç sorunlarını anlatan Cumhurbaşkanı Sezer, "Küresel düzeyde bir başka önemli sorun olan dış borç konusu da, gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini ve toplumsal yaşamlarını ciddi biçimde etkilemektedir. Gelişmekte olan ülkelerin 1994'te 1 trilyon 718 milyar dolar olan toplam dış borçları yüzde 26 artarak 2001 yılında 2 trilyon 171 milyar dolara ulaşmıştır. Buna karşın, bu ülkelerin 1994'te 240 milyar dolar olan yıllık dış borç ödemeleri, 2001 yılında 344 milyar dolara çıkmıştır. Son yıllarda, gelişmekte olan ülkelerin dışsatımlarının yaklaşık yüzde 7'si dış borç faiz ödemelerine gitmiştir. Bu sayılar, dış borç sorununun gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini ne denli olumsuz etkilediğini çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır" dedi.
Ahmet Necdet Sezer, buna karşılık, küresel gönencin artırılmasında ve toplumların birbirlerine yakınlaşmasında ticaretin önemli bir araç olarak rol oynadığının bir gerçek olduğunu belirterek, "Son elli yılda dünya ticaretinde olağanüstü bir büyüme yaşanmıştır. Dünya ticareti 1950-2000 yılları arasında 22 kat artmıştır. Bu gelişmelerde hiç kuşkusuz GATT ve onun ardılı olarak 1995'de kurulan Dünya Ticaret Örgütü'nün önemli rolü olmuştur. Ticaretin önümüzdeki dönemde de giderek artacağı ve 2020 yılında ticaretin, dünya gayri safi milli hasılasının yaklaşık yüzde 45'ini oluşturacağı tahmin edilmektedir. Böyle bir ortamda, İslam Konferansı Örgütü içindeki ticaretin artırılması, uluslarımızın yaşam düzeyinin yükseltilmesi ve üye ülkeler arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesi yönünden büyük önem taşımaktadır. Bu amaca yönelik olarak, bir yandan ülkelerimiz arasındaki işgücü, sermaye ve mal dolaşımzını kolaylaştıracak önlemler alınırken, diğer yandan da ürün çeşitliliği ve kalitesi ile verimliliğin artırılması, bölgesel ticaret ve yatırımları özendirici adımlar atılması gerekmektedir" diye konuştu.

DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ Cumhurbaşkanı Sezer, İslam Konferansı Örgütü üyesi ülkelerin dünya ekonomisiyle bütünleşmelerinde önemli rol oynayan ve İSEDAK'ın sürekli bir gündem maddesi olan Dünya Ticaret Örgütü sisteminde oluşan gelişmelerin yakından izlenmesi ve bu alanda başlatılmış olan işbirliğinin artırılarak sürdürülmesinin gerekliliğine değinerek, "Bu konuda, İslam Konferansı Örgütü ülkelerine teknik yardım sağlayan İslam Kalkınma Bankası'nın üstlendiği rolün önemini vurgulamak ve bu kuruluşun yöneticilerine teşekkür etmek istiyorum. Dünya Ticaret Örgütü'nün bölgesel kalkınma bankalarıyla, üye ülkelerin kalkınma planları bağlamında ticaret gündemlerinin Örgütün kurallarıyla uyumlaştırılması yönündeki çabaları mutlulukla karşılamaktayız. Bu çabaların, İSEDAK çalışmaları çerçevesinde de sürdürülmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz" dedi.

Geçmiş yıllarda İSEDAK bünyesinde imzaya açılmış kimi işbirliği anlaşmalarının kabul edilerek onaylanması konusunu hatırlatan Sezer, "Bu bağlamda, üye ülkelerimiz arasındaki ticaretin artırılmasında önemli bir işlev görecek olan İslam Konferansı Örgütü Üyesi Ülkeler Arasında Tercihli Ticaret Sistemi Çerçeve Anlaşmasının 11 ülke tarafından onaylanarak yürürlük aşamasına gelmesinden duyduğumuz mutluluğu sizlerle paylaşmak isterim. Bu anlaşma, üye ülkeler arasındaki tarife ve tarife dışı engellerin kaldırılması yoluyla, İslam Konferansı Örgütü içindeki ticaretin artırılmasına katkılarda bulunabilecektir. İSEDAK tarafından yapılan çalışmalar sonunda geliştirilen İhracatın Finansmanı, İhracat Kredi Sigortası ve Yatırımları Garanti Düzeneklerinden ve Kazablanka Merkezi tarafından hizmete sunulan İslam Ticaret Bilgi Ağından olabildiğince yararlanılmasının önemini de vurgulamakta yarar görüyorum" şeklinde konuştu.

ORTADOĞU SORUNU "Son olarak Ortadoğu'yu derinden etkileyen ve tüm İslam dünyasında büyük üzüntü ve kaygıyla karşılanan gelişmelere değinmek istiyorum" diyen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İslamiyet'in beşiği olan Ortadoğu bölgesinde yıllardır özlemi duyulan barış ve istikrarın bugüne değin sağlanamamış olmasının, zengin doğal kaynaklara sahip bu bölgenin insanlarının hak ettikleri ekonomik ve toplumsal gelişme düzeyine ulaşmalarını engellediğini söyledi.
Sezer, İsrail'de ve Filistin topraklarında yaşanan şiddet olaylarının, pek çok can kaybına yol açtığını ifade ederek, "Ortadoğu'da şiddet sarmalına son verilerek sağduyunun egemen kılınması, barış sürecinin canlandırılması ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 242, 338 ve 1397 sayılı kararları temelinde, hakça ve kapsamlı bir barışa bir an önce ulaşılması ortak dileğimizdir. Türkiye, komşusu Irak'taki sorunun da Birleşmiş Milletler zemininde barışçı yollardan çözüme kavuşturulmasını dilemektedir. Soruna güç kullanılarak müdahale edilmesi olasılığı, bölgemizin istikrar ve gönenci bakımından birçok riski gündeme getirmektedir. İSEDAK'ın çalışma alanına giren ekonomi ve ticaret etkinlikleri de, bölgede oluşabilecek askeri bir harekattan olumsuz yönde etkilenecektir" dedi.
Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğünün ve siyasal birliğinin korunması gerektiğini her vesileyle dile getirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Dileğimiz, Irak halkının çektiği sıkıntıların bir an önce son bulması ve bu ülkenin uluslararası toplumla yeniden bütünleşmesidir. Dost ve kardeş Afganistan'da, Bonn süreci kapsamında yeni bir yönetimin kurulmuş olmasından, ülkede barış ve istikrarın güçlenmesinden ve yeniden yapılanma çabalarının sürdürülmesinden mutluluk duymaktayız. Bu bağlamda, İslam Konferansı Örgütü üyesi ülkelerin Afganistan'ın yeniden yapılanmasına katkılarını kesintisiz sürdürmelerinin büyük önem taşıdığını belirtmek isterim. Afganistan halkının dost ve kardeş ülkelerin yapıcı katkılarıyla, en kısa sürede ulusal bütünlüğünü sağlayarak yeniden huzur ve gönence kavuşacağına inanıyorum" diye konuştu.

Sezer son olarak, Türkiye'nin, etkili bir bölgesel işbirliğinin, uluslararası barış, istikrar ve gönencin anahtarı olduğuna inandığını ve dış dünyayla ilişkilerini her alanda güçlendirmeye ve çeşitlendirmeye çalıştığını belirterek, şunları söyledi:

"Türkiye, tarihsel, manevi ve kültürel yönlerden bağlı olduğu İslam dünyasıyla ilişkilerine de her zaman büyük önem vermiştir. Türkiye'nin, tüm kardeş İslam ülkeleri bir araya getiren İslam Konferansı Örgütü'nün ve İSEDAK'ın etkinliklerini bugüne değin olduğu gibi bundan sonra da desteklemeyi sürdüreceğini vurgulamak isterim. Sözlerime son verirken, İstanbul'da kalacağınız süre içinde verimli ve güzel zaman geçirmeniz umuduyla

En Çok Aranan Haberler