ANKARA (İHA) - Bağımsız Eğitimciler Sendikası (Bağımsız Eğitim-Sen) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türkiye'deki 13 bin öğretim üyesi ve 40 bin araştırmacı bulunduğunu ve bunun yetersiz olduğunu belirterek, "Avrupa'yı yakalamamız için 10 bin yeni öğretim üyesine ihtiyaç var. Yani Türkiye bilimi pahalıya öğreniyor" dedi.
İHA'ya açıklamalarda bulunan Bağımsız-Eğitim Sen Genel Başkanı Avcı, Avrupa'da öğretim üyesi başına 15 öğrenci düştüğünü söyleyerek, öğretim üyelerinin üniversitelerde tam gün görev yapması, emeklilik yaşının 70'e çıkarılması ve emekli olan öğretim üyelerine part- time çalışma imkanı getirilmesini önererek, bu yolla açığın kısmen kapatılabileceğini ifade etti.
"ÖĞRETİM ÜYELERİ 70 YAŞINDA EMEKLİ OLMALI"
Tüm öğretim üyelerinin üniversitede tam gün çalışmasının sağlanması gerektiğini söyleyen Avcı, öğretim üyelerinin emeklilik yaşının 70'e çıkarılması gerektiğini, emekli olan yetenekli profesörlere kendi üniversitelerinde veya bir başka üniversitede yarı-zamanlı (part-time) çalışma imkanı verilmesi gerektiğini kaydetti. Avcı, bu yolla öğretim üyesi açığının kısmen kapatılabileceğini ifade etti. Avcı, ünvanlara göre eşit maaş uygulamasından da vazgeçilerek tüm akademik personelin sözleşmeli statüye geçirilmesini önerdi. Öğretim üyelerinin ücretlerinin de yeterli olmadığını dile getiren Avcı, ücretlerin AB standartlarına çekilmesini istedi. Devlet ve vakıf üniversiteleri arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesi gerektiğine işaret eden Avcı, "Üniversite öğretim üyeliği cazip hale getirilmelidir" dedi. Türkiye'nin nüfus büyüklüğü açısından dünyada 16., ekonomik büyüklük olarak da 17. sırada olduğuna dikkat çeken Avcı, "Bu büyüklükte olan ülkemizin bilime katkısı ise içler acısıdır" diye konuştu.
"CİDDİ BİR BİLİM POLİTİKASI OLMALI" Türkiye'nin ciddi bir bilim politikası olması gerektiğini vurgulayan Gürkan Avcı, insan gücünün önemli bir kesimine çok sıkı bir bilim eğitimi ve bilim terbiyesi verilmesi gerektiğini ifade etti. Eğitim, bilim ve teknoloji konusundaki başarının zihniyet değişikliğine bağlı olduğunu kaydeden Avcı, temel bilim ve temel araştırmalara öncelikle önem verilmesi, bilimsiz teknoloji ithalinin çıkar yol olmadığı fikrinin her kesimde yer etmesi gerektiğini savundu. Üniversitelerin yeni teknoloji üretecek araştırma ve geliştirme çalışmalarını yeterince yapamadığını ifade eden Avcı, "Gerek eğitim-öğretim, gerekse bilim üretme, bilim adamı yetiştirme, üretilen bilgiyi uygulamaya aktarabilme bakımından kalite ve verim sayıdan daha önemlidir. İyi yetişmemiş binlerce insanın, çok iyi yetişmiş bir tek bilim adamının yerini tutamayacağı bilinmektedir" şeklinde konuştu. Üniversitelerde teorik olarak öğretilen dersleri öğrencilerin pratiğe dönüştürmekte zorlandığını açıklayan Avcı, "Örneğin yurt dışında bir öğrenci elektrik devresini yaparak öğrenirken ülkemizde öğrenci elektrik devresinin ancak çizimini yapıyor. Bu koşullarda okulu bitiren bir öğrenci pratik bilgisi olmadığı için bu bilgisini piyasada çalıştığı süre içerisinde öğreniyor. Bu da yaklaşık 4-5 yılını alıyor. Bu da büyük şirketlerin verdiği '5 yıllık tecrübeli eleman aranıyor' ile ortaya çıkıyor. Yani normalde 1 yıl olması gereken stajyer süresi Türkiye'de 5 yıla çıkıyor" dedi.