Türkiye 2010 yılında büyüme rekoru kırıyor. Otomobilciler de rekor satışlar gerçekleştirmesine rağmen aynı rekorlar akaryakıt tüketiminde yaşanmıyor. Akaryakıt tüketiminde benzin tüketimi 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,1 azalırken, motorinde ise artış sadece 2009 yılına göre yüzde 1'de kaldı.
Bu göstergeler Türkiye'de akaryakıt kaçakçılığının bütün hızı ile sürdüğünü ortaya koyuyor. Yapılan operasyonların ise yetersiz kaldığını rakamlar açıkça gösteriyor. Devletin kaçak akaryakıttan dolayı alamadığı vergileri alabilmek için resmi satılan akaryakıt üzerinden aldığı vergilerde indirime gitmemesi nedeni ile dürüst vatandaşlar rekor rakamlardan akaryakıt kullanmak zorunda kalıyor.
Enerji Piyasası Denetleme Kurulu tarafından açıklanan raporda, benzin ve Fuel Oil türleri satış miktarlarında süregelen düşüş eğiliminin artarak devam ettiği görüldüğü belirtiliyor.
Verilere göre, benzin tüketimi 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,1 azaldı. Motorinde ise artış sadece 2009 yılına göre yüzde 1'de kaldı. Akaryakıt tüketiminde düşüş yaşanırken, Otomotiv Distribütörleri Derneği verilerine göre ise, 2008 yılı 494 bin 23 adet otomobil satıldı. Bu rakam 2009 yılında 557 bin 126 adet, 2010 yılında ise 760 bin 913 adet ile rekor bir rakama ulaştı. 2011 yılı Ocak-Mart aylarında bile 181 bin 631 adet araç satıldığı görülüyor.
AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI İLK SIRADA
Türkiye'yi her yönden sarsan akaryakıt kaçakçılığı, çok yönlü önlemler alınarak etkin mücadele edilmesi gereken kaçakçılık suç türleri arasında ilk sırada yer alıyor.
Akaryakıt kaçakçılığı, devletin akaryakıt ürünlerinden aldığı vergilerin (ÖTV+KDV) kaybı dolayısıyla ülke ekonomisine büyük zarar veriyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından hazırlanan raporda, akaryakıt kaçakçılığının çeşitli yöntemler kullanılarak icra edilmesinde, ekonomik, adli ve idari süreçlerde yaşanan gelişmelere paralel olarak dönemsel bazı değişkenlikler meydana geldiğine dikkat çekiliyor.
Bu durumun bazı kaçakçılık yöntemlerinin daha fazla ön plana çıkmasına sebebiyet verdiğini belirtilerek, akaryakıt harici ürünlerden (solvent ve madeni yağ türevleri) elde edilen karışımlı akaryakıtların piyasaya sürülmesi yönteminin, 2010 yılında Türkiye'nin pek çok yerinde artan bir yoğunlukta icra edildiği ortaya konuyor.
Mali Şube ekipleri, madeni yağ ve solvent türevlerinin üretimi, işlenmesi ve karışımlı akaryakıt şeklinde piyasaya sürülmesi ile ilgili başta Kocaeli ve İstanbul olmak üzere Mersin, Şanlıurfa, Bursa, Gaziantep, İzmir, Ankara, Adana ve Manisa'da 2010 yılı içerisinde operasyonlar gerçekleştirdi.
BİN 785 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI
Operasyonlarda madeni yağ, geri dönüşüm veya boya kimyasallarının üretimine yönelik faaliyet gösteren bazı firmalardan temin edilen karışımlı akaryakıtların muhtelif petrol istasyonlarında, tır-kamyon ve otobüs garajlarında, oto tamir - bakım ve yıkama işlemlerinin gerçekleştirildiği iş yerlerinde satışa sunulduğu ortaya çıkarıldı.
Karışımlı akaryakıtların petrol istasyonlarında özel düzenekli pompalar kullanılarak piyasaya arz edildiği ve gizli tanklarda depolandığı şeklinde tespitlere ulaşıldığı belirtilen raporda, yaygın bir şekilde üretilerek satışa sunulan karışımlı akaryakıtlar ile etkin mücadele edilmesi gerekliliğini ve mücadeleci personelin kapsamlı bir eğitime tabi tutulması zorunluluğunu bir kez daha ortaya koyduğuna dikkat çekiliyor.
Bu kapsamda, EPDK ve TÜBİTAK işbirliği ile denetçi niteliğine haiz 110 personele "Akaryakıt Harici Ürünlerin Niteliği, Kullanım Alanları ve Akaryakıt Kaçakçılığında Ne Şekilde Kullanıldıklarına İlişkin" eğitim faaliyeti planlandığı kaydedilen raporda, kısa süre içerisinde bu eğitimlerin gerçekleştirilmesi hedeflendiği ifade ediliyor.
Türkiye'de akaryakıt kaçakçılığı ile mücadelede, 2010 yılında 22'si planlı olmak üzere toplam bin 392 operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyonlar neticesinde bin 785 şüpheli gözaltına alınırken, toplam 7 milyon 652 bin 838 litre kaçak akaryakıt ele geçirildi.
PİYASAYA GİRMEDEN KONTROL ALTINA ALINMALI
2010 yılına ait akaryakıt kaçakçılığı verileri incelendiğinde; ele geçirilen akaryakıt miktarının bir önceki yıla göre düşüş gösterdiği, ancak olay ve şüpheli sayısında ciddi bir yükseliş olduğu, bunun yanı sıra karışımlı akaryakıtlar ile bu akaryakıtların üretiminde kullanılan madeni yağ ve solventlere ilişkin yakalama miktarlarında önemli bir artış olduğu görüldü.
Akaryakıt harici ürünlerle ilgili gerekli tedbirler alınmadığı sürece bu durumun değişmeyeceği ve yakalama miktarlarının daha da artacağı kaçakçılık raporunda ortaya konuldu.
Raporda, akaryakıt kaçakçılığına yönelik 2010 yılında yürütülen planlı operasyonların daha çok akaryakıtın Türkiye'ye giriş bölgelerine ve özelikle bu bölgelerdeki akaryakıt depolama tesislerine yönelik gerçekleştirildiği belirtildi.
Raporda şöyle denildi: "Üretim ve depolama esnasında ele geçirilen kaçak akaryakıt miktarının fazla olması, bu suçla mücadelenin daha geniş bir şekilde ele alınarak kaçak akaryakıtın piyasaya girmeden kontrol altına alınması gerektiğini göstermektedir. Bu çerçevede; 2011 yılında rafinaj, depolama, dağıtım ve işleme süreçlerini kapsayacak şekilde petrol piyasasında etkin sektör denetimleri gerçekleştirilmesinin uygun olacağı değerlendirilmekte olup bu denetimler sayesinde ülkemize yasa dışı yollardan getirilen petrol ürünlerinin piyasaya arzının büyük ölçüde önlenebileceği düşünülmektedir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz