HABER

"Türkiye Büyüyor, İnsan Hakları Gelişiyor" programı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı Kan: - "Sosyal devlet dediğinizde, insan dediğinizde, AK Parti dediğinizde, insan odaklı çalışan, 'vatandaşıma daha nasıl iyi ve güzel hizmet götürebilirim' diyen bir anlayış hakim bu topraklarda. Çünkü bizim bakanlarımız kendi evlatlarını günlerce, belki haftalarca görmezken, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, teşkilat kardeşlerimiz; ümmetin evlatları, devletin evlatları, bunun ötesinde dünya mazlumlarının evlatlarının gelecekleri için gece gündüz koşturuyordu" - "Bu değişim pat diye olmadı. Benim büyüdüğüm gelenekte 'devlet baba' denir. Bu 'devlet baba', baba sözünü asla hak etmezdi. Acımasızdı, kabaydı, kötüydü, yargılardı, kalıplara sokmaya çalışırdı. Asıl olan; devletin bekasıydı, millet önemsizdi. İşte o anlayış geride kaldı"

İSTANBUL (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı Kan, "Sosyal devlet dediğinizde, insan dediğinizde, AK Parti dediğinizde, insan odaklı çalışan, 'vatandaşıma daha nasıl iyi ve güzel hizmet götürebilirim' diyen bir anlayış hakim bu topraklarda. Çünkü bizim bakanlarımız; kendi evlatlarını günlerce, belki haftalarca görmezken, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, teşkilat kardeşlerimiz; ümmetin evlatları, devletin evlatları, bunun ötesinde dünya mazlumlarının evlatlarının gelecekleri için gece gündüz koşturuyordu." dedi.

Kan, Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi'nde Yetiştirme Yurtlarında Kalanları, Kimsesizleri Koruma, Sosyal ve Yardımlaşma Deneği (YETKİM) tarafından organize edilen "Türkiye Büyüyor, İnsan Hakları Gelişiyor" başlıklı programa katıldı.

"Sosyal Devlet Anlayışında İnsan Hakları" başlıklı konuşma yapan Kan, bugün anneler ve evlatlarıyla beraber olmaktan dolayı mutluluk duyduğunu dile getirerek, Anneler Günü'nü kutladı.

Devlet kavramına değinen Kan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Benim çocukluğumda hatırladığım devlet; bütün vatandaşlarını hakir gören bir devlet anlayışı vardı. Sosyal değildi, insan hakları denildiğinde vatandaşını insan yerine koymadığı için onun bir hakkı olduğunu düşünecek anlayışta değildi. Cumhurbaşkanlarını, bakanlarını, milletvekillerini göremezdik. Onlar ulaşılmaz insanlardı. Gördüğümüz zaman da sanki azar makamı onlardı. Bizler de azarlanma makamıydık. Bizlerin herhangi bir hak iddia etmesi söz konusu değildi. Evet, oy veriyorduk. Kendimizi önemli vatandaşlık görevini yapmış gibi hissediyorduk. O verdiğimiz oylar zaman zaman milli iradeyi hiçe sayan, vatandaşa tepeden bakan o ceberut devlet anlayışı tarafından yok sayılıyordu.

Darbeler oluyordu, böyle bir devlet anlayışı hakimdi bu ülkede. Şimdi? Sosyal devlet dediğinizde, insan dediğinizde, AK Parti dediğinizde, insan odaklı çalışan, 'vatandaşıma daha nasıl iyi ve güzel hizmet götürebilirim' diyen bir anlayış hakim bu topraklarda. Çünkü bizim bakanlarımız; kendi evlatlarını günlerce, belki haftalarca görmezken, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, teşkilat kardeşlerimiz; ümmetin evlatları, devletin evlatları, bunun ötesinde dünya mazlumlarının evlatlarının gelecekleri için gece gündüz koşturuyordu. Bu değişim pat diye olmadı. Benim büyüdüğüm gelenekte 'devlet baba' denir. Bu 'devlet baba', baba sözünü asla hak etmezdi. Acımasızdı, kabaydı, kötüydü, yargılardı, kalıplara sokmaya çalışırdı. Asıl olan; devletin bekasıydı, millet önemsizdi. İşte o anlayış geride kaldı."

Kan, geçmişle bugünün kıyaslaması yapıldığında günümüzdeki çocukların farklı bir "devlet baba" gördüklerini vurgulayarak, Bu 'devlet baba', öyle bir 'devlet baba' ki 'Dünya beşten büyüktür' diyor. Sadece kendi topraklarında değil, bütün dünyadaki mazlumların haklarını savunan bir 'devlet baba' var. Bu öyle bir 'devlet baba' ki önceden göremediğimiz liderlere benzemiyor. Küçücük bir çocuk yanına gidip, 'Bize çay içmeye gelir misin?' dediğinde, elinden çekiştirdiğinde onun muhatabı olabileceğini biliyor. Hatta bizler zaman zaman anında ilgi göstermediğimizde çevremizdekilere, birkaç dakika geciktiğimizde çocuğundan yaşlısına, genci, kızı-erkeğiyle her kademeden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı diyor ki 'Bakın, bu meseleyi çözmezseniz ben Cumhurbaşkanıma giderim' diyor. Çünkü biliyor ki bizde ola ki bir hata olursa, Cumhurbaşkanı bunu çözer. İşte bu devletin başında gerçekten baba sıfatını hak eden bir 'devlet baba' var." ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından Kan'a, Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Manolya Demirören tarafından hediye takdim edildi.

Programın sonunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı Kan, AK Parti İstanbul Kadın Kolları Başkanı Şeyma Döğücü katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

En Çok Aranan Haberler