ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara ile ilgili “2005 yılında satın alma gücüne göre 42 milyar dolarla dünyanın 64’üncü büyük kenti olan Ankara’nın her yıl yüzde 5 büyüyerek, 2020 yılında 87 milyar dolarla dünya sıralamasında 87. sıraya çıkacağı tahmin ediliyor “ dedi.Yenimahalle Belediyesi, Avrupa Birliği (AB) Bölgeler Komitesi Türkiye Çalışmalar Grubu’nun 14. toplantısına ev sahipliği yaptı. Nazım Hikmet Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen toplantıya, Türkiye çapında 40 belediye başkanı ve Bölgelen Komitesi üyeleri ile Çalışmalar Grubu Başkanı Heinz Lehmann da katıldı.Toplantı da konuşma yapan Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, bir sanayi odası başkanı olarak Türkiye’nin şehirleşme konusunda çok başarılı olamadığını belirterek, “Özellikle büyük illerimiz çok uzun süredir ülkemizde yaşanan terör sorunu nedeniyle çok ciddi göç aldılar. Ankara yılda yaklaşık 100 bin civarında göç alan bir şehir şehir. Doğu, Güneydoğu illerimizdeki bu terörürün sonlandırılmasıyla inşallah oralarda da insanlar iş ve aş bulurlarsa bu göçün azalacağını tahmin ediyorum. Bu ağır göç baskısı altında şehirlerimiz sadece barınma ihtiyacımızı karşılayan ve bunun içerisinde ulaşım ağlarımızı barındıran bir yapıya dönüştü. Bunu yeni belediye başkanlarımız bunun en güzel örneklerinden bir tanesi de Ankara’da Yenimahalle’de yaşamaktayız. Bunu hızlı bir şekilde dönüştürmeye çalışıyorlar” diye konuştu.Bir şehrin sanayisinin gelişebilmesi için, ticaretinin gelişebilmesi için belediyeye çok büyük görevler düşmekte olduğunu kaydeden Özdebir, “Öncelikle sadece bir barınma alanı değil, bir kültür, bir sosyalleşme alanı olarak şehri görmemiz gerekiyor. Çünkü bu at yapı, kültürel alt yapı olmadığı takdirde para kazanmanın bir anlamı kalmıyor. Parayı daha iyi yaşamak, daha iyi sağlık hizmeti almak, çocuklarımıza daha iyi eğitim verebilmek için ihtiyacımız. Bu ihtiyacımız karşılanamıyorsa bir ilde, bir bölgede o zaman orada para kazanan insanların durmasını gerektiren bir sebepte kalmıyor. O anlamda da Ankara zenginlerini, sanatçılarını, kültür adamlarını İstanbul’a kaptıran bir ilimiz. Şehirlerimizi planlarken bütün bu faktörlere dikkat etmemiz lazım. Aksi takdirde şehirleşmede, sanayileşmede de başarılı olamayız” değerlendirmesini yaptı.21’inci yüzyıl sivil toplum örgütlerinin ve illerin rekabetinin öne çıktığı bir yüzyıl olarak devam ettiğini ve geliştiğini kaydeden Özdebir, “ İllerin rekabeti, ülkelerin rekabetini şekillendirecek. Bunun yansımalarını da çeşitli yerlerde görüyoruz. Bu anlamda bakıldığı zaman Ankara, oldukça iyi bir konumda. Öncelikle Yenimahalle üzerinden bakarsak bugün misafiri olduğumuz sayın Fethi Başkan’ın çok başarılı bir planlama gerçekleşmiş durumda. Eski anlayış şehrin belli yerlerinde belli fonksiyonları yüklemek suretiyle, insanların gece yaşadıkları yer, sanayi üretiminin olduğu yer, ticaretin olduğu yer gibi bir yapılanma içerisindeydi. Bu ise bugün şehirlerin büyümesiyle beraber, şehir içerisindeki trafiğin çok yoğunlaşmasına ve insanlar verimli geçebilecek bir çok saatlerini bu trafik içerisinde heba etmesine sebep oluyor. Halbuki Yenimahalle ilçemizde konut alanları ve üretim alanları, ticaret alanları birbirine çok yakın ama birbirini de negatif yönde etkilemeyecek şekilde konumlanmaya başladı. Bu bir başarıdır. Bütün şehirlerimizde de aynı şekilde olması lazım. Bu alanlarda çalışan insanların pek çoğuda hemen bu sanayi bölgelerinin etrafında yaşamaktalar” şeklinde konuştu.Sanayi, belediye etkileşimi açısından Türkiye’de değişik bir uygulama olduğunu kaydeden Özdebir, sözlerini şöyle sürdürdü:“Muhtemelen ülkelerinizin pek çoğunda böyle bir uygulamayı, bizdeki özel sanayi bölgeleriyle ilgili uygulamanın olduğunu zannetmiyorum. Yaklaşık 50 yıldır Türkiye’nin sürdürdüğü sanayi alt yapılarıyla beraber belli bir alan içerisine toplayıp, şehrin çeşitli farklı yerlerinde olabilir. Bu alan içerisindeki tüm belediye hizmetleri de dahil olmak üzere, sanayicinin kendi kendisini yönettiği, organize sanayi bölgeleri var. Bu anlama bakıldığı zaman organize sanayi bölgeleri belediyenin üzerinden bir takım yükleri alan aynı zamanda sanayicinin kendi kendisini idare ettiği kendi imar planını yapma yetkisinin olduğu, kendi inşaat izinlerini ve iş yapabilmekle ilgili izinleri verebildiği ama bu arada belediyenin hakkı olan bir takım vergileri de kendi üyelerinden toplayıp belediyelere intikal ettirdiği bir yapı. Bu yapı içerisinde sanayinin sürdürebilir kalkınma, sürdürülebilirliği açısından gerek çevreyle etkileşimi gerekse şehirle etkileşimi açısından düzenlenmiş bu alanlarımızın şehirlerimizin gelişmesinde büyük etkisi oluyor. Tabi burada belediyelere de düşen görevler var. Belediyelerimizde bu görevleri özellikle Yenimahalle açısından söylüyorum. Çünkü kendi bünyesi içerisinde iki tane organize sanayi bölgesi var. Yeni kurulmakta olan iki tane daha organize sanayi bölgesi, birisi uzay ve havacılık ihtisas organize sanayi bölgesi, biri ise burada artık kabuğuna sığmayan Ostimimizi geniş bir alana taşıyacak bir organize sanayi bölgesi. Bütün bunları da göstermiş oldukları kolaylıklarla beraber şehrin rekabetçi konumunun gelişmesi açısından önümüze açmışlardır. Ben burada hepinizin huzurda sayın Başkana teşekkür ediyorum. Belediye hizmetleri bu şehirde yaşayan insanlardan alınan vergilerle yapılan bir hizmet. O zaman pastayı hep beraber büyütmemiz lazım ki insanlarımıza da daha iyi hizmet sunabilelim. Sanayi şehri besliyor, belediyeler şehirlerde sanayi destekliyor. Bu ilişki kazan kazan ilişkisi olarak sürdürülüyor.”Konuşmasına Ankara’dan bir örnek vererek devam eden Özdebir, “Sincan ilçesi bundan 20 sene önce bu ilçemizin nüfusu 15 bin civarındaydı. Kurulan bir organize sanayi bölgesinin oraya katkısıyla bugün 500 bin yerleşik, gece nüfusu olan bir ilçeye dönüştü ve bu sanayinin oraya gelmesi oraya yeni yapıların yeni ticaret alanlarının, diğer başka sosyal etkinliklerinde yerine getirilmesine yol açtı. Bu anlamda bakıldığı zaman şehrin gelişimine yön vermede, sanayi bölgeleri önemli bir fonksiyon üstlenmektedir. Tabiki şehrin kanat önderleri de mutlaka karşılıklı ilişkiler içerisinde bu düzenlemeleri birlikte yapmamız lazım. İşbirliğinin tıpkı Yenimahalle’de olduğu gibi sürdürülebilmesi lazım” diye konuştu.Gelişmeler karşısında Ankara’nın bulunduğu konuma da değinen Özdebir, “2005 yılında satın alma gücüne göre 42 milyar dolarla dünyanın 64’üncü büyük kenti olan Ankara’nın her yıl yüzde 5 büyüyerek, 2020 yılında 87 milyar dolarla dünya sıralamasında 87. sıraya çıkacağı tahmin ediliyor” dedi.Yapılan araştırmalara göre, Ankara’nın dünyanın en dinamik 75 şehri arasında yer aldığını söyleyen Özdebir, “2010-2025 yılları arasında yüzde 62 oranında büyüyecek. Benim şahsi görüşüm Ankara’nın kent içerisindeki sağlamış olduğu uyumla bu oranında üzerinde büyüyeceği. 21. Yüzyıl şehirlerin rekabetinin şekillendireceği bir yüzyıl olacak diye bu anlamda Ankara, bir takım rollerimizi kaybediyoruz. Ankara’dan İstanbul’a gidiyor maalesef. Bunları durduramadığımız için yerine başka şeyleri koymamız lazım” ifadelerini kullandı.Özdebir, Ankara’nın ekonomisine de değinerek, sanayi açısından en iyi il ve aynı zamanda en çok istihdamın da olduğu il olduğunu vurguladı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz