"Türkiye cazibe merkezi haline geldi"
MERSİN (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin artık bir güven ve istikrar ülkesi haline geldiğini belirterek, bu güven ve istikrarın Türkiye'yi cazibe merkezi kıldığını söyledi. Elde edilen kazanımların geleceğin Türkiye'sine zemin hazırladığını dile getiren Başbakan Erdoğan, asıl büyük adımları bu sağlam zemin üzerinde gerçekleştireceklerini kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2 gün sürecek olan inceleme ve temaslarda bulunmak üzere Mersin'e geldi. Bugün akşam saatlerinde beraberinde Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ile birlikte Mersin'e gelen Erdoğan, Hilton Oteli'nde Mersinli işadamları ve sivil toplum örgütleriyle bir toplantıya katıldı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kadri Şaman ile Vali Hüseyin Aksoy'un konuşmalarının ardından kürsüye gelen Erdoğan, hükümete geldikleri 3 yılı aşkın bir süreyi Türkiye'nin lehine dönüştürmüş olmanın huzuru içinde olduğunu söyledi. Bütün coğrafyalarda olduğu gibi bu coğrafyada da sorunların bitmeyeceğini ifade eden Erdoğan, "Ama nedir? Bu sorunları asgariye indirmek biz yöneticilerin öncelikli görevidir. Türkiye şükürler olsun ki, proje üretemeyen, siyaset üretemeyen, açıklarını kısır tartışmalarla kapatmaya çalışan anlayışları artık tedavülden kaldırmıştır. Şimdi yeni fikirler üreten, ürettiğini en iyi şekilde değerlendiren, geleceğin şartlarına hazırlık yapan bir ülke haline geldik.
Bu yeni Türkiye, mal üreten, proje üreten, ürettiği malı pazarlayabilen, daima ileriye bakan, umut dolu Türkiye'dir. Biz milletimizin beklentilerini, umutlarını, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için iş başındayız. Türkiye'yi adil ve kalkınmış bir ülke haline getirmek için bu millet gönülden inanmıştır. Hükümet olarak, milletimizin açık seçik ortaya koyduğu değişim iradesinde, bütün gücümüzle çalışamaya devam edeciğiz" dedi. Çökme noktasına gelen bir ekonomiyi önce kontrol altına aldıklarını, sonra da adım adım ayağa kaldırdıklarını söyleyen Erdoğan, artık Türkiye'nin bir güven ve istikrar ülkesi haline geldiğini belirtti. Bu güven ve istikrar sebebiyle artık Türkiye'nin bir fırsatlar ülkesi, bir cazibe merkezi haline geldiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu elde edilen kazanımlar geleceğin Türkiye'sini inşa edeceğimiz zemini kazandırmıştır. Asıl büyük adımı bu sağlam zemin üzerinde gerçekleştireceğiz. Hangi şartla?
Yakaladığımız bu güven ortamına, istikrar ortamına gözümüz gibi bakmak şartı ile. Türkiye'nin en önemli kazanımı bu güven ve istikrar ortamıdır. Bunun değerini en iyi anlaması gerekenler siyasilerdir. Ancak üzülerek ifade ediyoruz ki, o yakın geçmişin boş siyasi kavgalarını hala özleyenler var. Ama herkes şunu iyi bilsin ki, biz o günleri geride bıraktık ve asla geri dönmeyeceğiz. Böyle lüzumsuz tartışmalarla enerjimizi, heyecanımızı heba etmeyeceğiz."
Türkiye'nin bundan 3 yıl önce kimsenin inanmayacağı noktalara geldiğini dile getiren Erdoğan, "Geçen 3 yıl gösteriyor ki, milletimiz önüne koyduğu bütün hedeflere ulaşabilecek azme sahiptir. Türkiye'yi önümüzdeki 10 yıllarda çok daha güçlü ülke haline getirecek adımları tek tek atıyor olmanın gönül rahatlığı içindeyiz. Demokrasisi ile, siyaseti ile, ekonomisi ile başlattığımız değişim hareketi, Türkiye'yi lider ülke haline getirecektir. Türkiye'nin bütün sektörlerini güzel günler bekliyor. Tabi her şey bir anda olmuyor. Ama Türkiye'yi daha iyi noktalara taşımak da kararlıyız. Değişim rüzgarlarının ülkemizi bir uçtan bir uca saracağından hiç şüphem yok" diye konuştu.
"KALKINMADA ÖNCELİKLİ 49 İLE YATIRIM YAPMA ÇAĞRISI"
Türkiye'de 49 ilde kalkınmada öncelikli iller oluşturduklarını belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, SSK primlerinin aşağı çekilmesi konusunda çalışmalar yapıldığını söyledi. İstihdamda ciddi sıkıntılar bulunduğunu, girişimcinin yanında çalıştırdığı elamanı işten çıkarmasını istemediklerini ifade eden Erdoğan, "Burada ben samimi olarak içimi yansıtmak istiyorum. Acaba SSK vergilerinde yapacağımız indirim, bu işi çözecek mi? Söyleyeyim size çözmeyecek. Kısa süre sonra girişimci başka isteklerle karşımıza gelecek. Bakın biz 49 vilayette gelin size bedava arazi verelim dedik. Al araziyi diyoruz. Vergi 5 yıl yok, 5 yılın sonunda değerlendiriyoruz, gerekirse 5 yıl daha almıyoruz. Enerji deseniz yüzde 50 indirim. Bakıyorsunuz bazı vilayetlerimizde yatırım patladı, bazılarında hiç ses yok. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Biz şu anda SSK primleriyle ilgili çalışmayı yapıyoruz. Enerji konusunda da arkadaşlarımız çalışma yapıyor. Biz burada ihracata dayalı ekonomiyi benimseyen iktidar olarak çıkış yolu arıyoruz. Bunun daha farklı adımlarını da atacağız. Burada ben şunu da ifade etmek zorundayım. Biz şu anda ne yazık ki yüzde 45'i kayıt altında olan ekonomi ile ülkeyi yönetiyoruz. Yüzde 55'i kayıt dışı olan bir ekonomi var. Biz yüzde 55'i kayıt dışı olan bir ekonomi ile nasıl yapacağız bunları. Eğer biz yüzde 80'ni kayıt altında olan ekonomi ile ülkeyi yönetiyor olsak, teşvikleri daha rahat uygularız. Hedefimiz batıda Avrupa'da vergiler neyse o seviyeye çekmek" şeklinde konuştu.
Artık önlerinde büyüyen bir Türkiye'nin olduğunu dile getiren Erdoğan, dünyanın 17. büyük ekonomisi haline geldiklerini de belirterek, "Bu hep birlikte oldu. Yılmadınız, tırnaklarınızla kaşıdınız. Birçok yerde özelleştirme adımları atılırken, bundan rahatsız olan çevrelerde var. Bazı devlete ait olan fabrikalar vardı. Bunlar özelleşirken bundan rahatsız olanlar vardı. Anlayamadığımız şey şu; sanki o insanlar sokağa atılacak. Ne var şimdi sil baştan olacak. Kıdem tazminatını alacak. Yeni baştan başlayacak. Çünkü bu bir milat. Bu devlet batınca orda çalışan memnun mu olacak?" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında iş adamlarına kalkınmada öncelikli il olarak belirlenen 49 vilayete yatırım yapmaya da çağırdı. Erdoğan, birçok büyük şehirde yaşanan göç sorununun bu Anadolu illerine yatırım yapılmamasından kaynaklandığını söyledi. Erdoğan, 49 il projesinin başlıca hedeflerinden birinin de bu göçün önüne geçilebilmesi olduğunu kaydetti. Erdoğan, ayrıca iş adamlarına, "Eğitime yüzde yüz katkı" kampanyası çerçevesinde okul yaptırma çağrısında da bulunarak, "Vergi ödeyeceğine okul yap. Adını da sen koy" dedi.
