ADANA (İHA) - Türkiye'de erozyon sonucu, yılda 1 milyar tonu aşkın toprağın nehirlere, derelere, göllere ve denizlere taşındığı belirtildi. Topraklarının yüzde 90'ında erozyon yaşayan Türkiye'nin büyük bir bölümünün 55 yıl sonra çöl olacağı tahmin ediliyor.
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı'nın (TEMA) verilerine göre, Türkiye kara yüzeyinin yüzde 90'ında çeşitli şiddetlerde erozyon yaşanıyor. Arazilerin yüzde 63'ünün çok şiddetli ve şiddetli, yüzde 20'sinin ise orta şiddetli erozyonla karşı karşıya olduğu Türkiye genelinde yaklaşık 67 milyon hektarlık bir arazide toprak giderek yok oluyor.
Erozyon büyük ölçüde tarım alanlarında yaşanıyor. İşlenen tarım alanlarının yüzde 75'inde (yaklaşık 20 milyon hektar) yoğun erozyon görülüyor. Su ve rüzgar erozyonu ise tüm ülke topraklarının yüzde 86.5'inde yaşanıyor ve rüzgar erozyonu 506 bin hektarlık bir yayılımla daha çok kurak iklime sahip olan Konya ve dolaylarında görülüyor.
TÜRKİYE'NİN TOPRAK KAYBI TEMA'nın yaptığı araştrımaya göre, Türkiye'de akarsularla birlikte alandan taşınan toprak, ABD'nin 7, Avrupa'nın 17 ve Afrika'nın 22 katı daha fazla düzeyde. Fırat Nehri, yılda 108 milyon ton, Yeşilırmak ise 55 milyon ton toprağı taşıyor. Her yıl Keban Barajı'na 32 milyon, Karakaya Barajı'na 31 milyon ton toprak birikiyor. Erozyonla yılda 90 milyon ton bitki besin maddesi toprakla birlikte kayboluyor. Her yıl tarım alanlarından 500 milyon ton, tüm ülke yüzeyinden 1.4 milyar ton verimli üst toprak, erozyonla kaybediliyor. Bu kaybedilen topraklar ise 25 santim kalınlığında, yaklaşık 400 bin hektar genişliğinde bir araziye eşdeğer.
Yanlış toprak kullanımı, yanlış tarım uygulamaları, kent, sanayi, ulaşım ve benzeri yatırımların yanlış konumlanması süreci ise erozyonun hızını artırdı. Afet nitelikli erozyon yetmezmiş gibi, tarım arazileri, özellikle de verimli tarım arazileri, tarım dışı kullanımlarla açık bir saldırı ve talanla karşı karşıya. 1978-1996 yıllarında amaç dışı tarım toprağı yüzde 33 artmış ve betonlaşarak elden çıkan verimli tarım toprağı 600 bin hektara, yani verimli alanların yaklaşık onda birine yaklaştı.
67 MİLYON HEKTAR ALAN TEHLİKEDE Türkiye'de erozyonla mücadele çalışması yürütülmesi gereken 67 milyon hektar alan bulunuyor. Erozyonla mücadele çalışması yapılması gereken bu kadar geniş bir alana sahip olan Türkiye'nin, geride kalan 46 yılda, her yıl ortalama 9 bin 692 hektar alanda çalışma yapabildiği dikkate alındığında, tüm alanlardaki çalışmanın tamamlanması için 6 bin 314 yıla ihtiyaç olduğu dikkati çekiyor.
Bir hektar erozyon kontrolunun hektar maliyeti bölgelerin coğrafik konumuna göre değişmekle beraber ortalama bin dolar kabul edildiğinde, Türkiye'nin erozyondan kurtarılması için yapılması gereken harcama 61 milyar 200 milyon doları buluyor
NASA'nın yaptığı bir araştırmaya göre, erozyonun şiddetlenerek devam etmesi halinde Türkiye'nin büyük bir bölümü 55 yıl sonra çöl olacak.
EROZYONUN ZARARLARI Bitki örtüsünün yok olması, erozyonun yanı sıra toprak kayması, taşkın ve çığ felaketlerini artırır. Verimsizleşen ve yok olan tarım arazileri, üzerinde yaşayanları besleyemez duruma gelip, kırsal kesimden kentlere doğru göçü artırarak, büyük ekonomik ve toplumsal sorunlara yol açar.
Meraların yok olması hayvancılığın gerilemesine neden olurken, gelirin azalması ve iş olanağının daralması sonucunu doğurur. Bitki örtüsünün yok olması, erozyonun yanı sıra toprak kayması, taşkın ve çığ felaketlerini artırır.
Erozyon sonucu taşınan verimli topraklar, baraj göllerini doldurarak, ekonomik ömürlerini kısaltır. Yeşil örtü ve toprağın elden gitmesi ile ortaya çıkan iklim değişikliği ve bozulan ekolojik denge sonucunda, vahim boyutlarda doğal varlık kaybedilerek ekonomik zarara uğratır.
Bitki örtüsü ve toprağın olmadığı bir yüzey, kar ve yağmur sularını emmediğinden, doğal su kaynakları düzenli ve sürekli olarak beslenemez. Kaybedilen toprak örtüsünün yeniden oluşması için de binlerce yıl gerekir.